Salih Yeşil
TİGRİS HABER - Adalet Bakanlığı, arabuluculuk sınavlarını kazanan Diyarbakır Barosuna kayıtlı Avukat BaverMızrak'ın arabulucu sicil kaydı başvurusunu, Olağanüstü Hal döneminde çıkarılan 691 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnameyle düzenlenen "terör örgütleriyle irtibatlı ve iltisaklı" olma nedeniyle reddetti. Öğrencilik yıllarında, bir eylemde atılan bir slogandan dolayı "örgüt propagandası yapmaktan" 10 ay hapis cezası verilerek, kararının hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararı gerekçe gösterildi. 2015'te kesinleşen kararının hükmünün ortadan kalkması için gerekli olan 5 yıllık sürenin 2020'de dolduğu cezayı ret gerekçesi yapan Adalet Bakanlığı, ret kararında, 691 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede, "terörle örgütleriyle irtibat ve iltisaklı olmaya" ilişkin düzenlemeye işaret etti.
Diyarbakır 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği karara atıfta bulunan Adalet Bakanlığı, ret kararında yapılan incelemede, Mızrak'ın hakkında propaganda suçlamasından ceza verdiğini, cezanın hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği belirtilerek, " hükmün açıklanması yönünde geri bıraktığını belirterek, "Bu itibarla Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesinin anılan kararı doğrultusunda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunun 20'nci maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen 'terör örgütleriyle iltisaklı veya irtibatlı olmamak' şartını taşımadığınız anlaşıldığından arabulucular siciline kayıt başvurunuz reddedilmiştir" ifadelerini kullandı.
'Arabuluculuk için hiçbir engel yok'
Memuriyete bile engel teşkil etmeyen bir karar nedeniyle başvurusunun reddedilmesine tepki gösteren Mızrak, "Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi boyunca kasıtlı bir suç işlenmez ve yükümlülüklere uygun davranılırsa ceza kararının ortadan kaldırılması ve davanın düşmesine yol açan bir cezanın bireyselleştirilmesi kurumudur. Mahkeme, hukuk sisteminde sonuç doğuracak şekilde kararını henüz açıklamamış, açıklamayı geri bırakmıştır. Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kişinin devlet memurluğu, milletvekilliği, avukatlık veya başkaca bir kamu hizmeti ifa etmesinin önünde hiçbir yasal engel yoktur. Hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen kişinin mahkumiyete esas cezası ne olursa olsun memuriyetten veya başkaca bir kamu görevinden atılması mümkün değildir" diye konuştu.
'OHAL etkilerinin sürdüğünü görüyoruz'
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının tüm sonuçlarının ortandan kalktığını dile getiren Mızrak, "Söz konusu 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılandığım dosyada ifade özgürlüğünü kullandığım için 10 ay hapis cezası aldım. Bu ceza, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına çevrildi. Dosyam şuan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde bulunmaktadır. Ancak Adalet Bakanlığının cevabında belirtildiği üzere aldığım hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı 21 Ekim 2015 tarihinde kesinleşmiştir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı, 5 yıl içerisinde herhangi bir suç işlenilmediğinde ortadan kalkan bir yaptırımdır. Yani 21 Ekim 2020 tarihinde tüm sonuçlarıyla beraber ortadan kalkması gerekmekte iken bugün itibariyle tekrar karşıma çıkarılmıştır. Böylelikle Olağanüstü Hal döneminin etkilerinin sürdüğünü görüyoruz" şeklinde konuştu.