Yönetenlerin kentinden, Başkentten yurdun dört bir yanına yayılan yönetsel mesajların halkın yararına olup olmadığı ciddi bir test konusudur.
Cumhuriyetin ilan edildiği yüzyılın başından sonlarına geldiğimiz bu günlere kadar Ankara’dan gelen sese kulak verdi yurttaş. Bazen doğrunun yanlışın hesabı yapılmadı, ancak, son noktada yönetenlerin yanlışı, eksiği, vurdumduymazlığı, har vurup harman savurma mantığı, yurttaş topluluğunda kabul görmedi. Halk sandıkla getirdiklerini yine sandıkla gönderdi.
Ankara rüzgarı bazen çok tehlikeli esmeyebilir, ancak siyaset dünyasına doğru sert estiğinde ortada koltuk-moltuk bırakmaz, zaten şimdiye kadarda bırakmadı.
Ankara’dan esen bir rüzgar bazen tatlı, meltem tadında olsada aldanmamak lazım. Çarpar, yatağa düşürür. Siyaset rüzgarı işte, kapılıp yolculuğa çıkmak isteyenleri egoları ile birlikte fırtınanın tozları arasında alıp götürür ki, geri dönüşümü de mümkün olmaz.
Meclis kulislerindeki sohbetten de kentin değişik alanlarındaki sohbetlerde de edindiğim intiba, rüzgarın giderek şiddetlendiği yönünde.
İktidara doğru çok sert, muhalefete yönelik ise çok naif bir esinti var. Cumhuriyet Halk Partisi bu naif esintinin tam odağında duruyor, çok ciddi bir ilgi görüyor. Genel Başkanın sabırlı, kararlı, halkın yararına dik duruşu bir karşılık buldu. Gündemi belirleyen partinin iktidar yürüyüşü de bu nedenle başladı. Bana göre Adalet yürüyüşü ile başlayan, Çanakkaledeki adalet kurultayı ile devam eden siyaset mesaisi, günü ve zamanı geldiği için doğru bir mecraya oturdu.
Ülkenin bütün coğrafyalarındaki yurttaşların değişim ile ilgili kararlarının geriye dönüşünün olmadığını her geçen gün biraz daha net görüyoruz.
Halkın bu kararlılığını gören, hisseden Cumhuriyet Halk Partisinin Genel merkezindeki izlenimlerime dayanarak söylüyorum; İktidar için yoğun tempo bir çalışma var, ciddi hazırlık var. Bir de özgüven hakim.
İki yıl öncesine döndüğümüzde, elbette hedefte iktidar olmak vardı, ancak, özgüven bu kadar net değildi. Hani derler ya; niyet var ancak takat yok, işte öyle bir duruştan iktidara doğru giden emin, kararlı yürüyüşü artık görebiliyoruz.