Cumartesi bütün gün Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinin 80’li yıllarını andık. SBF-DER’in 50. Kuruluş yıldönümünü kutladık, Devlet ve Faşist kurşunlara hedef olarak aramızdan ayrılan SBF’li devrimci arkadaşlarımızın mezarını ziyaret ettik, anılarını ve mücadelelerini konuştuk. Ben de bu nedenle 32 yıl sonra ilk kez SBF’yi ziyaret ettim ve sınıfta oturdum.
Akşam Mülkiyeliler Birliğinde yemekteydik. Efsane Dekan Cevat Geray’da vardı. Öğrencisiyle ve okulu ile bütünleşmiş özgün bir şahsiyet. Polisi o yıllarda okula sokmayan, öğrencisini polisle muhatap etmeyen, kendisi öne geçen bir dekandı. Zaten bu özelliklerinden dolayı kendisine ‘Efsane dekan’ deniliyor. Gece boyunca karşılıklı sohbet ettim hocayla. İlerlemiş yaşına rağmen yüzündeki tebessüm hiç eksilmemiş, öğrencilerini ismen tanıyor, ailelerine ismen selamlar gönderiyor hoca. Öğrencisi, yazarımız Şeyhmus Diken’e de benim aracılığımla selam gönderiyor.
Onunla sohbet ederken, şimdiki rektör ve dekanları düşünüyorum. En küçük bir olayda dahi polisi üniversiteye, fakültelere davet eden zihniyetlerle Cevat hoca arasında bağ kurmaya çalışıyorum, kuramıyorum. Aynı kefede nasıl tartılır ki Cevat hoca ile mevcutların zihniyeti. Zaten vazgeçiyorum, şimdikileri kendi zihniyetlerine terk ediyorum.
O hala SBF’lilerin dekanı.
Neden olmasın ki?
O öğrencilerini boykotlar esnasında koruyan, polisle karşı karşıya getirmeyen, öğrencilerinin yerine kendisi polisle karşı karşıya kalacak kadar kendinden emin biri. Çünkü o öğrencilerine güveniyor, öğrencileri kendisine güveniyor. Ve o gece öğreniyorum; Cevat hocaya bir suikast olur düşüncesiyle evi ile okul güzergâhı arasında koruma yapılırmış. Cevat hoca o zaman öğrencileri tarafından korunduğunu sonradan anlamış. Daha doğrusu tedirgin olmasın diye arkadaşlar ona durumu açıklamış.
Öğrenci-hoca ilişkisinde başka bir örneğinin olduğunu/olacağını sanmıyorum.
‘Efsane Dekan’ ismi işte bu nedenle ona çok yakışıyor.
Nerede şimdi Cevat hoca gibi eli öpülesi hoca ve dekanlar.
50-60 yıllık bir sevgi yumağının hala devam ediyor olması, SBF’lilere de Cevat hocaya da yakışıyor.
O yüzden Cevat hoca ‘Efsane’, SBF ‘Efsane’.
Hem gündüz hem de gece, ışıklardaki SBF şehitlerine gönderdik selamlarımızı son giden Cemal Özkan’la birlikte.