Geçen hafta aile ziyaretinde bulunmak üzere Mardin’e gitmiştim. Mardin’in köylerinden birinden geçerken bir anız yangınına şahit oldum. Yangının alevleri göklere çıkmıştı ve her tarafı zifiri bir duman kaplamıştı.
Kontrolsüz ve bilinçsizce yakıldığı için buğday tarlalarına da sıçramış, onlarca insan ve itfaiye ekipleri yangını söndürebilmek için canlarını tehlikeye atıyorlardı.
Yoldan geçerken alevlerin arasından kaçmaya çalışan bir ana bıldırcın ve yavrularını fark ettim. Etraflarını ateş çemberi sarmış sağa sola kaçışıyorlardı. Her insan gibi içim cız etti. Arabayı durdurdum. Tahmini 5-6 tane olan yavrulardan 3 tanesini yakalayabildim. Diğerleri alevlerin içinde kalarak gözden kayboldu.
Bunun gibi binlerce kuş yavrusunun yandığı, milyonlarca böceğin, karıncanın ve çekirgenin öldüğü bu coğrafyada birilerinin buna dur demesi gerektiğinin zamanı gelmedi mi?
Çözüm nedir?
Çözüm şu olmalı:
Öncelikle toplum olarak; Ekolojik dengenin korunması gerektiğini, besin zincirin bozulduğunu ve toprağın yapısının değiştiğini farkında olmamız lazım. İnsan olmanın gereğini yerine getirmemiz hepimizin vazifesidir.
Bununla beraber devletimiz çok ciddi yaptırımlar uygulamalıdır. Yetkililer gevşek davranırsa bu birilerinin de işine gelir.
Son olarak; İnsanlar bu anızları zevk için yakmıyorlar. Ortada çözülmesi gereken bir problem var. Bu samanların; tarlanın sürülmesine ve sulanmasına engel olduğu söyleniliyor. Samanın zamanında toplanması için çiftçiler bu konuda eğitilmeli ve yetkililerce destek verilmelidir.
Bilimle ve esenlikle kalın.