Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır il binasında, yapılan toplantıda güncel siyasal durum, kayyım uygulamaları ve tecrit konuşuldu.
HDP Diyarbakır İl binasındaki toplantıya, HDP milletvekilleri Semra Güzel, Musa Farisoğulları ve Dersim Dağ, HDP Diyarbakır İl eşbaşkanları Zeyyat Ceylan ve Hülya Alökmen Uyanık, yerlerine kayyım atanan belediye eşbaşkanları ve meclis üyeleri ile partililer katıldı.
Toplantının ardından HDP Diyarbakır Milletvekilleri Semra Güzel, Musa Farisoğulları Dersim Dağ ve İl başkanları Hülya Alökmen ve Zeyyad Ceylan’ın katılımı ile basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı HDP Diyarbakır Milletvekilleri Semra Güzel okudu.
"Tecrit sona ermeli"
Açıklamasına İmralı’da uygulanan tecride değinen Semra Güzel, “Konuşan bir Öcalan çözümün ve barışın yolunu açan bir Öcalan’dır! Susturulmak istenen bir Öcalan, derinleşen bir çözümsüzlüktür. Hiçbir hukuki dayanağı olmadan, avukatları ile dahi görüşmesine izin verilmeyen, aile görüşlerini engelleyen keyfiyetçi ve kendini dayatan faşist bir zihniyet söz konusudur. Uluslararası anlaşmalara ve kendi anayasasına göre Türkiye şu anda suç işlemekte ve bu suçta ısrar etmektedir. İnsan haklarını ayaklar altına alan, kendi anayasasını askıya çeken ve kendi meşruluğunu hukuksuzluk üzerinden var eden bir hükümet politikası ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
"Dış politikalar riskli"
İktidarın Ortadoğu politikasına da değinen Güzel, Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesini eleştirerek “Türkiye’nin Libya’daki çatışmalara dair tek pozisyonu halklara barış getirecek ve çatışmaların durmasının sağlayacak politikalara destek vermesi olmalıdır. Fakat hükümet Doğu ve Kuzey Suriye savaşı esnasında olduğu gibi bu maceracı ve müdahaleci dış politikalar ile Türkiye’yi içine soktuğu risklerin karşılığında iç siyaseti dizayn etmenin ne kadar kolay olduğunun da farkına varmış ve bu politikalar ile dış siyaseti kullanarak iç siyasetteki tükenmiş pozisyonunu gündemden çıkarmak istemektedir” diye konuştu.
"32 belediyeye kayyum atandı, 26 eşbaşkanı tutuklandı"
Güzel, açıklamasında HDP’ye yönelik gözaltı ve baskılarla da değindi. İç siyasette tıkanan AK Parti’nin kendi tükenmişliğini HDP’ye saldırarak görünmez kılmaya çalıştığını ifade eden Güzel, partilerine yönelik baskıları şu şekilde aktardı: “HDP halkların ve barışın teminatıdır. Ve bu teminat bugün gözaltılar, tutuklamalar, kayyum politikaları ile sindirilmeye, yok edilmeye çalışılmaktadır. Yerel seçimlerin üzerinden sadece beş ay geçtikten sonra hiçbir dayanağı olmayan ve mahkemelerin dahi gerekçe bulamadığı safsata iddianameler ile belediyelerimize kayyumlar atanmakta, eşbaşkanlarımız tutuklanmaktadır. Şu ana kadar HDP’nin kazandığı 32 belediyeye kayyum atanmış, 26 eşbaşkanımız tutuklanmıştır. 2 milyon 618 bin 890 seçmenin iradesi bizzat devlet tarafından gasp edilmiştir. Hükümet tarafından uygulanan bu politikalar ‘halkların iradesini tanımıyoruz’ söyleminin bir pratiği olarak önümüzde durmaktadır.
“Son bir yılda 4567 HDP’li gözaltına alındı”
Ve bu iradeyi yok sayma politikası bugün partimize yönelik gözaltı ve tutuklama furyası ile doruğa ulaşmış durumdadır. Son bir yılda 4567 HDP’li arkadaşımız gözaltına alınmış, 797 arkadaşımız tutuklanmıştır. Cezaevlerini muhalefeti yok etmenin bir çözüm yolu olarak gören hükümet artık hiçbir hukuki dayanak aramadan, toplumdaki her iki kişiden birini neredeyse suç zanlısı ilan ederek tutuklamaktadır. Ve rehin alınan arkadaşlarımız sürgün politikaları ile, çıplak arama işkencesi ile ve fiziksel şiddet de dahil her türlü şiddet politikası ile sindirilmeye çalışılmakta insanlık dışı muameleler ile karşı karşıya kalmaktadır. Biz bütün bu saldırı konseptinin bütünlüklü bir devlet aklı olduğunun bilincinde olarak hiçbir zaman geri adım atmadık, bundan sonra da atmayacağız. 3. Yolun temsilcileri olarak, ne statükocu ulus-devlet aklının ne de emperyalist küresel güçlerin halklara savaş ve zulüm getiren politikalarını kabul etmiyoruz.” (Kaynak: MA)