Ali Abbas Yılmaz - Özel
TİGRİS HABER - Bağlardaki kentsel dönüşüm projesi çalışmaları Mart ayı içinde netleşecek ve ilk kazma Eylül ya da Ekim ayında vurulacak. Anahtar tesliminin 2023 başında yapılması hedeflenen projede, yerinde dönüşüm için 5 kat olarak düşünülen yapı planının 8 kata çıkarılması teklifi görüşülüyor.
Diyarbakır’da çarpık kentleşmenin hâkim olduğu en eski ve büyük ilçesi olan Bağlar’ın Kaynartepe Mahallesi’nde vatandaşlar kentsel dönüşüm ile ilgili gelişmelerin nasıl olacağını merakla bekliyor. 2020 yılının Eylül ayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından riskli alan ilan edilen Kaynartepe Mahallesi’ndeki 53 dönümlük alanda yerinde kentsel dönüşümün ilk etabı için sonbahar aylarında ilk kazmanın vurulması planlanıyor.
Kaynartepe Mahallesi Dörtyol’da startı verilecek ilk etap için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı projede son aşamaya gelinirken, Nisan ayında başlayacak görüşmelerde vatandaşlar birebir ikna edilerek memnuniyet sağlanmaya çalışılacak. Eylül, Ekim ayı gibi ilk kazmanın vurulması planlanan yerinde kentsel dönüşümün 18 ay içinde tamamlanması hedefleniyor.
5 kat yerine 8 kat önerisi
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 5 kat olarak öngördüğü yapı planlamasına Bağlar Belediyesi ise kat sayısının 8’e çıkarılması için öneride bulunacak. Yerinde dönüşümün esas alındığı projede, mümkün olduğu kadar çok sayıda vatandaşa bulunduğu yerde ev verilmeye çalışılacak. Kentsel dönüşümün başlayacağı alanda ikamet eden vatandaşlar için 18 aylık kira yardımı planlanırken, esnaflar için ise farklı modeller geliştirmek için hak sahipleriyle birebir görüşmeler yapılacak.
Kaynartepe’deki kentsel dönüşüme ilişkin Tigris Haber’e değerlendirmelerde bulunan Bağlar Belediyesi İmar Müdürü Fırat Kılıç, kentsel dönüşüm projesinin gelinen aşamadaki güncel durumu özetledi. Vatandaş memnuniyetinin esas alındığını belirten Kılıç, kar amacı güdülmediğini ve projenin halk için sağlıklı konutlar üretebilmek için zararına yapıldığını kaydetti.
‘Bakanlık eski Bağlar’ın dönüşmesini istiyor’
Bağlar Belediyesi İmar Müdürü Fırat Kılıç, Bağlar’daki kentsel dönüşümün başlayabilmesi için bölgenin riskli alan ilan edilmesi girişimlerine değinerek şunları ifade etti: “2019 Haziran ayında çıkan bir kanuna göre bütün ilçe belediyelerinin bölgelerindeki riskli alanları belirlemesi ve Bakanlığa göndermesi gerekiyordu. Tabii biz Bağlar’ın tümü için bir çalışma yaptık ama tamamının kentsel dönüşüme girmesi şu aşamada pek reel bir durum da değil. O yüzden de Kaynartepe Bölgesi seçildi. Bu çalışmayı da Bakanlıkla birlikte yürüttük. Bakanlık gerçekten eski Bağlar’ın dönüşmesini istiyor. Eski Bağlar’da insanların yaşam ve barınma koşulları ortada, sosyal alan diye bir şey yok. Yüzde 95 ruhsatsız yapı ve mühendislik hizmeti görmemiş binalar. Allah korusun bir deprem durumunda haftalarca müdahale imkânı dahi olmayabilir. Ambulansın, itfaiyenin girmeyeceği dar sokaklar var. Bu gerekliliğe istinaden biz başvurumuzu yaptık. 2020 Eylül ayında da Cumhurbaşkanımız tarafından riskli alan ilan edildi ve kentsel dönüşüm çalışmaları başladı. Bu süreç tamamen Bakanlık üzerinden gidiyor. Tabii biz bu sürecin resmi olarak her ne kadar dışında olsak da bu bizim işimiz, çünkü biz Bağlar’da yaşıyoruz. Bağlar’ın tüm sorunları da bizlerin. Bağlar’a doğru bir şeyin yapılması hepimizin temel amacıdır.”
Bin 400 yapı, 7 bin kişi var
Bağlar’daki kentsel dönüşümün projelendirme aşamasında Danışma Ofisi kurduklarını ve vatandaşları sürece ilişkin bilgilendirdiklerini belirten Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Projeye ilişkin hem vatandaşı bilgilendirme hem de ön bilgi toplama işini yapıyoruz. Mart ayı içinde de projelendirme ve icmal dediğimiz fiyatlandırmalar gelecek. Ardından Bakanlık personeli gelip Danışma Ofisi’nde oturacak. Alanda konut ve ticari olarak toplamda bin 400’e yakın birim var. Yaklaşık 7 bine yakın da bir nüfus var. Alanda ciddi şekilde de bir yapılaşma yoğunluğu (5’in üzerinde- Bağcılar bölgesindeki yapılaşma yoğunluğu ise 1.25’tir) var. Sokak genişlikleri 7 metreyi geçmezken, çoğu sokak ise 2 metre civarında ve herhangi bir aracın girmesi mümkün değil. Projelendirme Bakanlık üzerinden yapılıyor ve biz orada ciddi bir taslak gördük. Sosyal alanlar, yeşil alanlar oluşturulmuş ve yollar oldukça geniş tutulmuş. Kat yüksekliği projelendirmede 5 kat olarak gözüküyor ama bunun 8 kata çıkarılması için talepte bulunacağız. Çünkü yapı sayısını arttırarak mümkün olduğunca daha fazla hak sahibini o bölgede ev sahibi yapabilmektir. Proje kar mantığı ile işlemiyor hatta bir zarar söz konusu. Tabii alandaki parselasyonda büyük sıkıntılar var. Vatandaşın elinde 5 metrekare arsa tapusu var ama 100 metrekarelik evde oturuyor. Bu durumu yasal yollarla karşılaştırarak değerlendirdiğimizde hak kayıpları oluşuyor. Ama proje kapsamında bu hak kayıpları mümkün olduğunca minimuma indirilmeye çalışılacak. Bakanlığın çabası vatandaşın büyük çoğunluğunu orada ikamet ettirebilmektir. Diğer kısmını da ya TOKİ konutlarında ya da maddi karşılığını ödeyerek vatandaşı memnun etmektir. Vatandaşla memnuniyet çerçevesinde bir uzlaşmaya gideceğiz. Uzlaşma olmadan işe başlamayı düşünmüyoruz. Bakanlık personeli düzeyinde 3-4 ay birebir oradaki her hak sahibi vatandaş ile görüşmeler olacak.”
İlk kazma sonbaharda vurulacak
Projenin geldiği aşamaya ilişkin ise Kılıç şöyle konuştu: “Çevre ve Şehircilik Bakanlığında projenin tamamı bu ay içinde bitirilmiş olacak. Bölgede nasıl bir bina göreceğiz, sosyal alanlar, yeşil alanlar, yollar vs. net olarak ortaya çıkacak. Yani, alandaki yapılaşmanın maketi ortaya çıkmış olacak. Hemen ardından ise oradaki yapı ve arsa maliyeti ortaya çıkacak. Sonrasında ise uzlaştırma çalışmaları başlayacak. Vatandaşla uzlaşma sağlanmasının ardından ise eski yapıların yıkımı gündeme gelecek. Vatandaşlarımız haklarını alıp oradan çıktıklarında 18 ay kira yardımı alacaklar. Projede hedeflenen 2023’ün başına varmadan anahtar teslimi yapabilmektir. Eylül ya da Ekim ayı gibi de ilk kazmayı vurmayı öngörüyoruz. O bölgede ticaret yapan esnaflar için de farklı modellemeler var. Amaç vatandaşla tam memnuniyet olduğu için bu konuda birebir görüşmeler yapılacak. Orada farklı modeller olduğu için tek bir model üzerinde tarif etmek haksızlık olur. Çünkü tek model eşitsizliğe yol açabilir. O yüzden her hak sahibinin özgünlüğüne, vatandaşın talebine, ihtiyacına özel bir görüşme yapılarak memnuniyet sağlanacak. Yani, her bir hak sahibiyle birebir görüşmeler sonucunda bir kararlaşma olacak.”
Süreç etap, etap işleyecek
Mart ayı içinde projelendirme ve icmal çalışmasını bitirmeyi planladıklarını ifade eden Kılıç, Nisan ayında uzlaşmalara başlayacaklarını söyledi. Ada ada uzlaşma sağlanarak süreci ilerleteceklerini belirten Kılıç, şunları söyledi: “Uzlaşılan vatandaşlarla sözleşmeler imzalandıktan sonra boşaltma işlemi başlatılacak. Sonrasında da etap etap süreç işletilecek. Çünkü ilk olarak burada Bakanlığın ne yaptığını, nasıl yaptığını vatandaşın görmesi gerekiyor. İyi bir sonuç ortaya çıktığında zaten vatandaş gönlü rahat bir şekilde gelecek. Her türlü sosyal, kültürel alanıyla temiz ve güvenli bir yaşam ortamını vatandaş gördüğünde diğer bölgelerdeki vatandaşlar da talepte bulunacaktır. Bu etabın ardında Kaynartepe bölgesinde süreci ilerletmeyi planlıyoruz.”
Temel hedef yerinde dönüşüm
Kaynartepe’de yerinde dönüşümü esas aldıklarını ifade eden Kılıç son olarak şunları belirtti: “Yerinde dönüşümü Sayın Valimiz açıkladığında dedi ki, ‘orada yaşayan halk daha iyi imkânlarla yaşasın’. Biz insanlarımızı kilometrelerce uzağa götürüp başka bir yerde yaşatma gibi bir mantıkla hareket etmiyoruz. İstiyoruz ki, orada yaşayan aileler orada kalsın. Oradaki sosyal-kültürel yapının korunmasını istiyoruz. Kat sayısını yükseltmek istememizin ardında da bu bakış açısı var. Kat sayısını 8’e çıkardığımızda daha çok insanımıza yerinde dönüşüm imkanı sunmuş olacağız. Amacımız orada yaşayan insanlarımızı sağlıklı ve güvenlikli yapılara kavuşturmaktır. Bakanlığımızın da belediyemizin de Valiliğimizin de hedefi budur. Tüm proje TOKİ üzerinden yürüyecek. Bölgemizin yöresel yapısına uygun bir projelendirme olacak.”
‘Kentsel dönüşümün nasıl yapılacağına ilişkin ciddi bir bilgilendirme yok’
Yaklaşık 30 yıldır Bağlar’da yaşayan esnaflardan Ramazan Ergin, kentsel dönüşüm hakkında yeterince bilgilendirilmediklerini ifade ederek şunları söyledi: “Biz sadece buranın yıkılacağını biliyoruz. Ne zaman ve ne şekil yıkılacağı konusunda bir bilgimiz yok. Detaylar hakkında bir bilgimiz yok. Bize ne verilecek ne kadar verilecek bir şey bilmiyoruz. Yani, kentsel dönüşümün nasıl yapılacağına ilişkin ciddi bir bilgilendirme yok. Temmuz’da ilk kazmayı vuracakları söyleniyordu ama süreç nasıl işleyecek bilmiyoruz. Kentsel Dönüşüm İrtibat Bürosu’na gittim bilgi almak için ama bizim duyduklarımızdan öte bir bilgi orada da yok. Tapularımıza de şerh konulmuş. Devletin sürece ilişkin bizi net bir şekilde bilgilendirmesine ihtiyacımız var. Bu işe ne zaman başlayacaklar, bedelini nasıl belirleyecekler ne şekilde ödeyecekler hak sahibi olarak bunları bilmek zorundayız. Yerinde dönüşüm nasıl olacak, işi müteahhitlere mi devredecekler, TOKİ mi yapacak bunu net bir şekilde açıklamaları gerekir. Vatandaş olarak çelişkiler içindeyiz, şüphelerimizin giderilmesi lazım. Konutlar kaç katlı olacak, dükkân sahipleri nasıl memnun edilecek, kiracıların durumu ne olacak?
Tüm bu soruların yanıt bulması vatandaşın kafasının rahatlaması lazım. Ayrıca çarşı esnafı AVM esnafı değildir. Biz 10-12 aylık taksitlerle çalışıyoruz. Yani, en az 7-8 ay önce bilgilendirilmeliyiz ki alacaklarımızı toplayabilelim. Temmuz’a çok bir zaman kalmadı ama hala net bir bilgi yok. Bir zahmet bizi dikkate alsınlar ve süreç hakkında net bir bilgi versinler” diye konuştu.
Yandaşa, Candaş’a peşkeş çekilmesin
Esnaflık yaptığını belirten Hacı Diyadin adlı vatandaş ise, yıkım başlamadan bir yıl önce vatandaşın, esnafın uyarılması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi: “Esnafa işyeri istihdamı, vatandaşa kira desteği sağlanması lazım ki, dönüşüm süreci başlasın. Önemli olan esnafın, vatandaşın mağdur edilmemesi. Bir esnaf olarak benim dışarıdan milyonlarca alacağım var ve 6 ay içinde burayı boşalt dediğinde ben alacaklarımı nasıl toplayacağım? Devlete borcu olan, vatandaşa borcu olan esnaf ne yapacak? 6 ayda bu girdi çıktıyı nasıl sağlayacağım? Kentsel dönüşüm olacak tamam da, mülkümün yerine ne vereceksin, benim bunu bilmem lazım. Ben bir esnaf olarak yerimde kalmak istiyorum, başka bir yere gitmek istemiyorum. Beni vatandaş olarak mağdur mu edeceksin, yoksa hak sahibi olarak memnun mu edeceksin? Mülkümün yandaşa, candaşa peşkeş çekilmesini istemiyorum ve bunun için kafamdaki kaygıların giderilmesi lazım. Vatandaş da yöneticiler de bu konuda açık olmalı, detaylar bilinmeli ve herkes aklıselim davranmalı. İrtibat Bürosu’na gittim ama oradaki kardeşlerimiz de bir şey bilmiyorlar.”
‘Yeni bir Sur vakası yaşanmasın’
Kentsel dönüşümle ilgili net bir bilgisinin olmadığını ve İrtibat Bürosu’na da hiç uğramadığını belirten esnaflardan Ahmet Elhaman, “ Vatandaşı mağdur etmeden gelsin buyursunlar ne yapacaklarsa. Buradaki evlerin fiyatı 70 bin TL civarındadır ama buradaki evini satan başka bir yerde ev alamaz. Eğer devlet gerçekten vatandaşı mağdur etmeyecekse, gereken her türlü yardımı yapacaksa o zaman gelsin kentsel dönüşümü yapsınlar. Ama yapmayacaklarsa da yeni bir Sur vakası yaşanmasın. Buraya 6 ay kadar önce bakanlıktan gelip keşif yaptılar, yıkılacağını söylediler hepsi bu. Bunun dışında başka da bir bilgimiz yok. Buradaki insanlar fakirdir ve TOKİ’deki evi karşılıksız verecekse gelsin yapsınlar. Yerinde dönüşüm de yapacaklarsa yine para almayacaklarsa gelsinler. Ama vatandaşın evini 60 bin TL’ye al, yeni evi de onlara 500 bin TL’ye sat, biz bu işe gelmeyiz. Ben hem burada ikamet ediyorum hem de esnaflık yapıyorum ve bana işimi yapabileceğim belli bir yer vermeleri gerekiyor. Ben 48 yıldır bu mahalledeyim. İşin özü bizi mağdur etmesinler, ederlerse her türlü zorluğu kullanırız” diye konuştu.
‘Düşük rakam kabul etmeyiz’
Bağlar Kaynartepe’de kentsel dönüşümün başlayacağı ilk etapta ikamet eden vatandaşlardan Ethem Mızrak ise şunları söyledi: “Bu evler yıkıldığı zaman biz nereye gideceğiz, bize ne kadar verilecek, kira yardımı ne kadar olacak bunları bilmek istiyoruz. Benim evimi alıp karşılığında 50 bin TL verseler ben bu parayla ne yapacağım? Evimin yenilenmesini ben de isterim ama gücüm yok, borç altına da girmek istemiyorum. Şuan ben işsizim. Kentsel dönüşüm projesi duyulmadan evime 75 bin TL vermişlerdi ama ben vermedim. Şimdi devlet dese ki evinin değeri 80 TL ve yapacağı eve de 200 bin TL fiyat biçerse aradaki farkı ben nasıl ödeyeceğim?”
‘Esnafın memnun edilmesi lazım’
Kentsel dönüşüm hakkında net bir bilgiye sahip olmadığını belirten esnaf Ahmet Şahin, şunları dile getirdi: “Sadece Temmuz’da ihalesi yapılacağını duyduk. Yerinde dönüşüm olacak diyorlar da milletin memnun olması, mağdur olmaması gerekiyor. Kiracı esnafım ve buradan çıktığımda kirası uygun bir yer bulabilecek miyim bunun kaygısı içindeyim. Yani ticaret yapabileceğim uygun bir yer gösterilmesi, esnafın memnun edilmesi lazım. Koronavirüs sürecinde gördük esnafa ne kadar yardım yapıldığını. 7 bin TL kirası olan esnafa 750 TL’lik yardım nedir ki?”
‘Esnafa destek olmadan çıkın demek olmaz’
Esnaflardan Erdal Kızılay’ın kentsel dönüşüme ilişkin görüşü ise şöyle: “Görevli arkadaşlar geldi ölçüm yaptı ve buranın yıkılacağını söylediler ama ayrıntıya girmediler. Yıkım olacak esnafa buradan çıkın diyecekler ama esnafa bir yer göstermeleri lazım. Esnafa destek olmadan çıkın demek olmaz. Bu dükkânı devraldığımda 8 yıl önce boş dükkâna 25 bin TL hava parası verdim. Dükkâna dekor yaptım ve 10 bin TL masraf ettim. Şimdi bana hiçbir destek vermeden buradan çıkın derlerse bu Allahtan reva mıdır? Diyeceğim tek şey şudur: Esnafı mağdur etmesinler.”
‘İrtibat bürosu nerede, bilmiyoruz’
Kaynartepe esnaflarından Hüseyin Yeşildağ da Kentsel Dönüşüm İrtibat Bürosu’na uğramayanlardan: “Şuana kadar herhangi bir yetkili buraya gelip de bize bir bilgi vermedi. Tabii esasta derdimiz kimsenin mağdur olmamasıdır. Sur örneği yanı başımızda, orada yapılanlar bizi kaygılandırıyor. İrtibat Bürosu var diyorlar ama yeri neresidir bile bilmiyoruz.”
‘İnsanlar ev sahibi iken neden borçlu olsunlar?’
20 yıldır Bağlar’da esnaflık yapan Aydın Güreli’nin kentsel dönüşüme ilişkin görüşleri şöyle: “Bugüne kadar ne kadar kentsel dönüşüm örneği gördüysek hepsinde de insanlar mağdur oldu. Bağlar’da yaşayan nüfus zaten fakir insanlar. Kentsel dönüşümde de bu insanlar mağdur olursa çok kötü olur. Burada insanların kötü de olsa bir evleri var ama kentsel dönüşümde bu yoksul insanlar borçlandırılırsa bu ciddi bir mağduriyet yaratır. Bu insanları buradan koparıp TOKİ’ye götürdüğünüzde masrafları artar ve daha büyük sıkıntı yaşarlar. Vatandaşa evinin karşılığında borçlandırmadan ev verebilecek misiniz? İnsanlar ev sahibi iken neden borçlu olsunlar? Artı buradaki esnafın hepsine sorun bu işin nasıl yapılacağı konusunda kimsenin bir bilgisi yok. Fiyatlandırma nasıl yapılacak, ödemeler nasıl olacak kimse bir şey bilmiyor. Projenin ne zaman başlayacağı bile belli değil. Tabii ki kentsel dönüşüm Bağlar için şart ama insanlar mağdur olmadan bu dönüşüm sağlansın.”
‘İnsanlar mağdur olmasın ne yapıyorlarsa da yapsınlar’
Şaban Elatunkara, “Burada yaşayan insanların hepsi de fakirdir, zaten zengin olsa burada oturmazdı. Burada kiralar ucuz ve buralar yıkılırsa bütün bu insanlar nereye gidecek? Düşmüşler fakir fukaranın canına, yazıktır. Fakir fukaraya yer versinler, insanlar mağdur olmasın ne yapıyorlarsa da yapsınlar. Yukarıda Allah aşağıda devlet, biz bir şey demiyoruz. ”