TİGRİS HABER - Kültür ve Turizm Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bakanlık ile ABD Manhattan Bölge Savcılığı arasında son beş yıldır geliştirilen işbirliği ve ortak çalışmalarla Türkiye'ye 2021 yılından bu yana iadesi sağlanan kültür varlıklarına yenileri eklendi.
Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı ile beraberindeki heyet, Türkiye'ye iadesi sağlanan eserleri New York'ta bulunan Türkevi'nde teslim aldı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy da teslim töreninin ardından sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
"Gururluyuz. Ülkemizden yasa dışı yollarla çıkarılmış bir grup eserimizi daha New York'ta bulunan Türkevi'nde teslim aldık. Manhattan Bölge Savcılığı ve İç Güvenlik Soruşturma Birimi ile gerçekleştirdiğimiz başarılı çalışmalar sonucunda bronz başlar, büst ve gümüş heykelciklerin de aralarında bulunduğu toplam 41 kültür varlığımız daha evine dönüyor. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında iadesini sağladığımız eser sayımız 30 bin 59'a ulaştı. Bu toprakların miraslarına sahip çıkmak üzere çalışmalarımız devam ediyor."
Eserlerin ay sonunda Türkiye'de getirilmesi planlanıyor.
Roma Dönemi heykeltıraşlığının önemli eserleri
İadesi sağlanan eserlerden Boubon Antik Kenti kökenli 3 bronz heykel başı, bronz kadın büstü ve bronz heykellere ait vücut parçaları Anadolu'da Roma Dönemi heykeltıraşlığının önemli örnekleri arasında gösteriliyor.
Boubon Antik Kenti'nde 1960'lı yıllarda gerçekleşen kaçak kazılar sonucu yurt dışına kaçırılan eser grubundan özellikle Genç Caracalla ve Olgun Caracalla başları antik kentin tanrılaştırılan imparatorların heykellerinin dikildiği kutsal alanda (Sebasteion) yer alan heykellere ait olması bakımından ayrı bir önem taşıyor.
Sebasteion yapısına ait 2 bronz heykel olan LuciusVerus ile SeptimiusSeverus da son iki yılda Türkiye'ye iade edilmişti.
Roma dönemine tarihlenen eserler bulunuyor
ABD'den iadesi sağlanan diğer heykeltıraşlık eserleri arasında M.Ö. 6'ncı yüzyıla tarihlenen pişmiş toprak kadın başı, Roma dönemine tarihlenen Minerva biçimli bronz ağırlık, mermer Minerva başı, pişmiş toprak ve gümüş Kybele heykelciği, bronz Satyr heykelciği ile gümüş kadın heykelciği bulunuyor.
İadesi sağlanan eserlerden Frig başlığı tipinde 2 bronz miğfer de yer alıyor. Trakyalıların ve Frigyalıların giydiği kendine özgü deri şapka esas alınarak türetilen ve özellikle de piyade mensuplarının giydiği miğferler M.Ö. 4'üncü yüzyıla tarihleniyor.
Türkiye'ye ABD'den iadesi sağlanan önemli eser grupları arasında ayrıca 22 Kilia tipi idol başı da bulunuyor.
Kilia (Gelibolu) tipi idol olarak anılan eserlerin tek üretim merkezi olarak Manisa-Akhisar ilçesinin Kulaksızlar Köyü biliniyor.
Anadolu'ya özgü idol tipi
Çanakkale'den başlayıp Batı Anadolu'nun en güneybatı köşesinden Antalya'ya kadar geniş bir coğrafyada görülen Kilia idolleri, genellikle Geç Kalkolitik Dönem (M.Ö. 5 bin) ile Erken Tunç Çağı (M.Ö. 3 bin) yerleşimlerinde bulunan, Anadolu'ya özgü bir idol tipi olarak günümüze ulaşıyor.
Yaban keçisi stilinde, M.Ö. 7. ve 6. yüzyılda Batı Anadolu'da hakim olmuş seramik yapım üslubundaki pişmiş toprak vazo ve siyah figür tekniğinde yapılan Olpe ise formunun en eski örneklerden biri olmasıyla öne çıkıyor.
Antik çağda içecek servis etmek için kullanılan ve kırmızı figürlü örneklerinin de bulunduğu bu kap formunun üzerinde, dans eden satyrler yer alıyor.
41 tarihi eser New York'ta Türk yetkililere teslim edildi
ABD'de ele geçirilen Anadolu'ya ait 41 tarihi eser, Kültür ve Turizm Bakanlığının ABD'li yetkililerle ortak yürüttüğü çalışmalar sonucu New York'ta Türk yetkililere teslim edildi.
Uzun süren davalar sonucu Türkiye'ye verilmesi kararlaştırılan eserlerin teslimi dolayısıyla Türkiye'nin New York Başkonsolosluğu'nda tören düzenlendi.
ABD'deki bazı müzelerin temsilcileri ile bir grup ABD'li akademisyenin de hazır bulunduğu törende, Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri, Manhattan Bölge Savcılığı ile yapılan ortak çalışma sonucu ele geçirilen Anadolu'ya ait 41 parça kültür varlığını teslim aldı.
New York Türkevi'nde sergilenen eserler arasında, Anadolu'nun Roma Dönemine ait heykeller, pişmiş toprak kap ve figürinler, bazı bronz başlıklar ile Geç Kalkolitik Döneme ait 22 Kiliya tipi idol başı da bulunuyor.
Tarihi eserler, MÖ 7. yüzyıldan MS 7. yüzyıla uzanan geniş bir döneme ait.
ABD ve Türkiye'nin tarihi eser kaçakçılığıyla ortak mücadelesine vurgu
Devir teslim töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, eserlerin ele geçirilmesinde Türk kurumlarıyla işbirliği yapan Manhattan Bölge Savcılığı ve ekibine teşekkür etti.
İki ülkenin ilgili kurumları bünyesinde "çalışkan ve adanmış bir ekibin" 5 yıldır kültür varlığı kaçakçılığının önlenmesi adına sürekli dirsek temasında bulunduğunu vurgulayan Yazgı, "Bu ekip, hem yasa dışı yollarla ülkelerinin bağrından koparılarak kaçırılmış eserlerin iadelerini sağlayarak zamanında yapılan hataları düzeltmekte hem de ABD'nin bu alandaki uluslararası imajına olumlu katkı sağlamaktadır." dedi.
İadesi yapılan tarihi eserlerin, 60 yıl kadar önce Türkiye'de bulunan "Boubon Antik Kenti'nin yağmalanması sonucunda ABD'ye kaçırılarak çeşitli müze ve koleksiyonlara satılan bazı parçaları da" barındırdığını söyleyen Yazgı, şunları söyledi:
"Cumhuriyet'imizin 100. yılını kutladığımız bu günlerde Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözünü sizlerle paylaşmak isterim: 'Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o topraklarda yaşanmış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanımak ve sahibi olmaktan geçer.' Biz Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, korumakla mükellef olduğumuz kültür varlıklarını işte bu anlayışla ele almaktayız. Yanlışları düzeltmek için gereken her cesur adımı kararlılıkla atan tüm kahramanlara selam olsun."
Yazgı, New York Başkonsolosluğuna ve Kültür Tanıtma Ataşeliği çalışanlarına da konuya gösterdikleri hassasiyet, özen ve ev sahiplikleri için teşekkür etti.
New Yor Başkonsolosu Özgür'den teşekkür
Türkiye'nin New York Başkonsolosu Reyhan Özgür de, Manhattan Bölge Savcılığı İç Güvenlik Soruşturma Bürosu çalışanları ile Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerine bu önemli eserlerin iadesi için ortaya koydukları "olağanüstü çaba" için şükranlarını sundu.
"Kaçak olarak getirilen bu tarihi eserlerin iadesi, geçmişte yapılan yanlışların düzeltilmesinin önemini simgelemektedir." diyen Özgür, bu teslim töreninin tüm kaçakçılara ve koleksiyonculara "kültürel eserlerin yasa dışı alım, bulundurma ve satışının cezasız kalmayacağına dair açık bir mesaj" niteliği taşıdığını ifade etti.
Özgür, "Onları hak ettikleri yuvaya geri döndürerek, yalnızca ortak tarihimizi onurlandırmakla kalmıyoruz. Aynı zamanda gelecek nesillerin, kolektif geçmişimizin bu olağanüstü parçalarından ders almasını ve onlardan ilham almasını da sağlıyoruz." dedi.
Manhattan Bölge Savcılığı Eski Eserler Kaçakçılığı Birimi Şefi MatthewBogdanos da, bugünün "uzun süren bir çalışmanın neticesinin alındığı bir gün" olarak kutlanmayı hak ettiğini, devir törenine katılmaktan onur duyduğunu dile getirdi.
"Her kültürün eseri kendine ait olmalı." diyen Bogdanos, tarihi eser kaçakçılığına artık "dur" demenin vaktinin geldiğini söyledi.
Türkiye ve ABD'nin kültür miraslarının korunması bağlamındaki işbirliğine atıfta bulunan Bogdanos, "Olağanüstü ortağımızla birlikte tüm bunları mümkün kıldık." ifadesini kullandı.
Bogdanos, "Yağmayı durdurmak ve daha önce yağmalanan yasa dışı antikaları geri döndürmek için gerekli olan her şeyi yapmaya devam edeceğimize söz verelim." diye konuştu.
Konuşmaların ardından Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Yazgı ve Bogdanos tarafından atılan imzalarla devir teslim işlemleri tamamlandı.