Amedspor Kulüp Başkanı Metin Kılavuz’dan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’a yanıt. Kılavuz, “Kulübümüz ülkemizde özellikle mali anlamda en şeffaf kulüplerin başında yer almakta ve tüm mali hareketlerimiz yeminli mali müşavir raporuyla belgelidir. Bu da rapor halinde Türkiye Futbol Federasyonu’na bildirilmektedir” yanıtı verdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,"Terör örgütünün direk talimat verdiği bir spor kulübü. Böyle bir şey olabilir mi? Böyle bir şey yapılabilir mi? Cemil Bayık, ‘Amedspor’a destek verin’ diye açık açık talimat gönderdi, duymayacak mıyız?” iddiasında bulundu.
Bu açıklama üzerine Amedspor Kulüb Başkanı Metin Kılavuz basın toplantısı düzenleyerek iddialara yanıt verdi.
Hazırlanan basın bildirisini okuyan Kılavuz, “Amedspor, kurulduğu 1990 yılında günümüze kadar temel yaklaşım olarak Diyarbakır ve bölge gençlerimize yönelik sportif faaliyetlerinin önemini ilke edinerek hizmet yürütmektedir.
Futbol A Takımı Türkiye’nin her bölgesinden futbolcuları bünyesinde barındırmaktadır. Özellikle Futbol Altyapı, Engelli Basket ve Kadın Futbol olmak üzere amatör spor alanlarında aktif çalışmaktadır. Tüm faaliyet alanlarımızda binlerce genç sportif etkinlere katılmaktadır. Faaliyetlerimizin büyük bölümü ise dezavantajlı ve yoksul nüfusa yöneliktir. Kulübümüzün spor branşlarında yer alan birçok kadın ve erkek sporcumuz milli takıma seçilmiş olimpiyat ve Balkan Şampiyonluklarına katılım sağlamış ve dereceler elde etmişlerdir.
Amedspor tüm zorluklara rağmen bu değerli hizmetleri yürütürken spor’u evrensel barış’a hizmet eden etkinlikler bütünü olarak tanımlar. Kulübümüzün bu anlamda birçok Fair Pay ödülü de bulunmaktadır.
Amedspor sportif faaliyetlerini yürütürken tüm baskıcı ve ötekileştiren yaklaşımlara rağmen inatla bütünlükçü bir anlayışla hareket etmektedir. Ne yazık ki bu anlayışımız ülkemizde ve dünyada eşi benzeri olmayan taraftar yasaklarıyla karşılık bulmaktadır. Daha önce yargıya taşıyıp lehimize sonuçlanan mahkeme kararına rağmen, İçişleri Bakanlığı’na bağlı güvenlik kurullarınca bu yasaklama devam ettirilmektedir.
Burada sayısını belirtmekte zorlanacak kadar çok sayıda baskılar yetmezmiş gibi; dün İçişleri Bakanı’nın açıklamasıyla şaşkınlık ve üzüntü yaşadık. Açıklamayı hayretle izledik. Amedspor Kulübü diğer kulüpler gibi her yıl düzenli olarak Ulusal Kulüp Lisansı almaya hak kazanmıştır. Bu lisans sportif, altyapı, personel, hukuki ve özellikle Mali Kriterlere ilişkindir.
Kulübümüz ülkemizde özellikle mali anlamda en şeffaf kulüplerin başında yer almakta ve tüm mali hareketlerimiz yeminli mali müşavir raporuyla belgelidir. Bu da rapor halinde Türkiye Futbol Federasyonu’na bildirilmektedir. Kulübümüz bir önceki dönem benzer ithamlarla başta mali müfettişler olmak üzere her türlü denetimden geçmiştir. Tek bir olumsuz husus ile isnat edilemeyeceği tespit edilmiştir. Bu konuda kulübümüzün her zaman denetime açık olduğunu da belirtmek isteriz.
İçişleri Bakanı’nın kulübümüzü kriminalize eden ve yalnızlaştırmaya yönelik bulduğumuz beyanlarını, Amedspor üzerinde gelişecek olumsuzluklarda (deplasmanda yaşanacak taraftar olayları, hakem temsilci vs. yaklaşımlarında )sorumlu ve sorunlu buluyoruz.
Göz önünde tutulması gereken diğer bir husus ise; benzer durumda olan tüm kulüpler yerel yönetimler ve Mülki amirliklerden her türlü katkıyı alabilirken Amedspor’un bu desteklerden yoksun olmasıdır. Bilindiği üzere ülkemizde SMS kampanyası düzenleyen kulüplere izin verilirken izin alamayan tek kulüp Amedspor’dur.
Bu ülke sadece birilerinin değil bu ülkede yaşayan herkesindir. Bu hususun gerçekliği Çanakkale ve Me (biz) Lez (çabuk) Gırt (aldık) = Malazgirt ovasında görmek mümkündür.
Bölge ve Şehrimiz gençlerine sportif faaliyetleri ile hizmet eden kulübümüze sahip çıkılması hayati önemdedir.
Bu anlamda tüm Amedspor gönüllülerini sahamızda 1 Aralık Pazar günü saat:13:00’de oynayacağımız Yeni Çorumspor maçına davet ediyoruz” ifadelerine yer verildi.
Kılavuz ayrıca bu akşam saat 21.00’de resmi Twitter hesabımız [www.twitter.com/amedskofficial) üzerinden açacağımız “Amedspor Benim” hashtagine herkesi destek olmaya çağırıyoruz.
“Spor masada değil, sahada güzeldir”
“Sporun olduğu yerde hayat vardır”