AMEDSPOR; Gerçek bir toplumsal hikâye

NACİ SAPAN

 

 

 

Futbol konusunda yazı yazmama kararı almıştım.

Ne zaman, neden?

Diyarbakırspor meselesinden dolayı.

Basiretsiz başkan ve yönetimler yüzünden.

Gazeteci olarak 70’li yılların sonlarına doğru takip ettiğim, daha sonra yönetici olarak görev aldığım Diyarbakırspor’un içine çekildiği durum ve futbolun Diyarbakır adına nasıl bitirildiğine tanıklık ettiğimiz son dönemlerinden itibaren vazgeçtim, bir daha ilgilenmedim, yazmadım.

Daha sonra kurulan, mücadele veren takımlarda ilgimi çekmedi ve ilgilenmedim.

Çünkü kızgındım, kırgındım.

Amedspor’uda bu duygular içinde sadece takip ettim.

Bu sezon Amedspor’a ilgi duymakla birlikte başarı yâda başarısızlıkları ile ilgili yazı yazmak hiç aklımdan geçmedi. Diyarbakır’daki futbol konusunda kalemi duvara asmak gibi bir durumun vahametinin üzerimdeki ağırlığı olarak yorumladığım konumumu değiştiriyorum.

 

Başakşehir maçını izlerken içimde yazma dürtüsü belirmeye başlamıştı, Bursaspor maçı ile birlikte içimde biriktirdiklerim futbolcuların sahada ortaya koyduğu performansla birlikte bir anda dışa vurdu. Yazmaya karar verdim.

 

Bursa’da ve Diyarbakır’da oynanan maçlardaki o anların intikamı alındı diye değil, hırs, inanç, aidiyet unsurlarının harekete geçmesi halinde koşullar ne olursa olsun başarı hikâyesinin yazılabileceği tüm Türkiye’ye ispatlandığı için.

 

Kentin göbeğinde gerçek bir ‘iç savaş’ yaşanırken o kentin ismini taşıyan bir takımın, etnik ayrımcılık ve ırkçı söylemler gölgesinde, özellikle de bu söylemlerin gerçekleştiği bir kentin kendi adıyla bilinen takımını deplasmanda 2-1 gibi bir skorla yenmiş olması gerçek bir toplumsal hikâyedir.  

 

Bursaspor başarısı toplumsal bir rövanş mıdır, buna hitap eder mi etmez mi?

Bu da toplumun kendi özgür yorumu ile ilgili bir durumdur.

 

Bize düşen; bu başarıyı topyekûn kutlamaktır. Futbolcuları, kulüpte görev alanları tek tek kutlamak ve teşekkür etmektir. Onları kutladıktan sonra, başkan Ali Karakaş’ı ve asbaşkan Nurullah Edemen’i ayrıca kutlayıp, ardından futbolculuğu yıllarında Diyarbakırspor’da yöneticiliğini yaptığım Teknik Direktör Sertaç Küçükbayrak’a çok özel selam ve sevgilerimi yolluyorum. Futbolculuğundaki vakur duruşu teknik direktörlükte zirve yapmış. Onların futbolculuk yıllarında çok uğraştığımız, ancak ‘koşullar’gereği beceremediğimiz yerel ve milli futbol takımı hayallerimizi gerçekleştirdiği için kutluyorum.

Bu başarı Bursa ile sınırlı kalmamalı, devam etmeli.

Devam edeceğine inanıyorum. 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.