Naci Sapan
Diyarbakır yıldızı parlayan bir kent olarak gündemdeki yerini koruyor, korumaya da devam edecek gibi görünüyor. 12 bin yıllık uyumayan canlı tarihi, surları, kiliseleri, camileriyle dirençli kent kategorisinde kendisini koruyan bir Diyarbakır var.
‘40 yıllık savaş atmosferine’, 8 yıllık ‘kayyımlı gasp’ yönetimine rağmen ayakta durmayı başaran, direnen bir kent olmanın gururunu her zaman taşıdı, taşımaya devam ediyor. Bütün bunlara rağmen Diyarbakır ilgi odağı olmaya devam ediyor. En zor koşullarda dahi nüfus artışı devam eden, giderek büyüyen bir kent oldu. Sadece bölgeden değil, Türkiye’nin başka illerinden de gelerek yerleşim sağlayanların kenti oldu, aynı zamanda kucaklayıcı yapısıyla demokrasi kenti olma özelliğini her zaman korudu.
Daha önce tekstilcilerle yaptığım görüşmede, tekstilin kente sağlayacağı katkıyı konuşmuştuk. ‘Tarih, turizm ve tekstil’ buluşmasının kente sağlayacağı katkıyı gündeme getirmiştim. Diyarbakır’da yapılacak Uluslar arası tekstil fuarı ile bunun taçlandırılması halinde kentin uluslar arası ticaret alanında hamleler yapacağını öngörmüştük.
Bu öngörülerimiz hala geçerli.
Sadece geçerli olmakla kalmıyor, yeni etkileşimlerle süreklilik kazanıyor.
Gelişmeler, etkileşimler doğal olarak birbirini tetikleyen unsurlar olarak ön plana çıkıyor, kentte ileriye dönük ne yapılacağı konusunda insanlar kafa yormaya başladı. Yerli ve yabancı turist akını konaklamada yatak kapasitesinin düşük olduğunu ortaya çıkardı, bu yönde çalışmalar hızlandırıldı.
Otel doluluğu ve esnafın davranış biçimi konusunda kafa yormalar gerçekleşirken, ortaya çok ciddi bir destek çıktı.
AMEDSPOR.
Şimdi, Amedspor zamanı.
Kentin gelişimine katkı sağlayacak olan Tarih, turizm, tekstil ortaklığının yanına bir de Amedspor etkisini eklediğimizde, kente yoğunluğun sürekliliğini şimdiden hesaplamak mümkün. Hazırlıkları da buna göre yapmak, doğru bir yol haritası ile gelişmeleri kentin faydası için dönüştürmek gerekir.
9 günlük bayram tatilinde 500 bin yerli ve yabancı turistin Diyarbakır’ı ziyaret ettiği tespit edildi. Pazar günü oynanacak Amedspor-Iğdır maçı için özellikle bölge kentlerinden ve ilçelerinden bir akın olacağı öngörülüyor. Bölge illerinden 100 binin üzerinde bir akından söz ediliyor. Büyük kısmı maç için geliyor. Ancak stadyum kapasitesi 25 bin olduğuna göre, gelenleri stadyumda ağırlamak mümkün olmayacak.
Ne yapmak lazım?
Kastamonu maçında olduğu gibi büyük meydanlara dev ekranlar kurup, yoğunluğu bu alanlara kaydırmak lazım. Hem kent merkezindeki yoğunluk kendi içinde konsolide edilir, hem de o bölgede bulunan esnaflarda bu yoğunluktan sebeplenir.
Amedspor, artık bir marka.
Dünya çapında marka bir takım.
Sadece Diyarbakır’a ait değil, Diyarbakır’ın ilçelerine, bölgenin illerine ve ilçelerine, Türkiye’nin tamamına yayılmış taraftarına ve Dünya ülkelerinde yaşayan taraftarlarına ait bir takım.
Formasına çok büyük ilgi var, maç biletlerine olan ilgi patlama yaptı ki, Pazar günü oynanacak maç için 100 bin kişilik bir stadyum olsa dolacağını şimdiden görmek mümkün.
Kentin bileşenlerine çağrı;
Öyle görülüyor ki, Amedspor, gelip-geçici bir heves değil.
Galibiyetiyle, mağlubiyetiyle, beraberliği ile ölçülemeyecek kadar yüksek bir yerde duruyor.
Kalitesi ve markasıyla ölçülecek.
Hazırlıkları da ona göre yapmak, ona göre yol haritası çıkarmak lazım.