Amed-Hakem ve Hukuk

NACİ SAPAN
Ankaragücü yönetimi, taraftarları ve yöneticileri kendilerini hep ayrıcalıklı pozisyonda gördü.
Sebebini darbeci Kenan Evren’de aramak lazım; 1980-81 futbol sezonunda, darbeci Kenan Evren’in çıkardığı özel kararla, verdiği talimatla süper lig’e çıkarıldı. Spor’da, futbol dünyasında o günlerde başlayan hukuksuzluk, Ankaragücü üzerinden denenmişti, şimdi de aynı hukuksuz davranışın örneğine aynı takımın bu dönemki başkanı ile tanıklık ediyoruz.
Evren, ‘Ankara’nın süper lig’de (o zaman 1.lig) neden takımı yok’ dedi, çareler arandı. Ankaragücü’ne Allah ‘Yürü ya kulum’ dedi, 2.lig takımı iken, Türkiye kupası maçlarında ‘başarılı’ oldu!
Çift maçlı eleme usulü final maçlarında Bolu spor’u 2-1 ve 0-0’lık skorlarla geçti, kupaya hak kazandı.
Evren, dönemin Spor Bakanına yaptığı baskıyla yeni bir yasa çıkarttırdı. Yasaya göre hangi takım Türkiye Kupası'nı kazanırsa, 1. Lig'de oynamaya hak kazanacaktı. Nitekim öyle de oldu, Ankaragücü kupayı kazandı ve 1. Lig'e (süper) çıkarıldı.
**
Bu ayrıcalık, Ankaragücü'nü buraya kadar getirdi.
Ayrıcalıklı taraftar, ayrıcalıklı yönetim ve başkanlık sisteminin verdiği rahatlık ve aymazlıkla istedikleri gibi hareket ettiler, ancak ayakları şimdi taşa takıldı. Aslında takılması gereken zaman çok geride kaldı, ancak, hukuksuzluk, adaletsizlik, ötekileştiren ve yok sayan anlayış nedeniyle oldu.
Neden söz etmek istiyorum?
2016 yılında Ankaragücü sahasında Amedspor taraftarlarına ve yöneticilerine yönelik linç girişiminden söz ediyorum. Bütün Türkiye film karesi izler gibi yöneticinin öldüresiye dövülerek tribünlerden aşağıya atılmasına tanık oldu.
Kimsenin de ‘gık’ ı çıkmadı.
O görüntüler yeniden izlenirse, hakeme yapılan saldırının on katı bir saldırıydı.
Biz, o günkü saldırının da bugünkü saldırının da Türkiye’ye yakışmadığını söyleyenlerdeniz.
O günkü cezasızlık bugüne yansıdı.
Amedspor Başkanı Aziz Elaldı dünkü basın toplantısında o güne, yani linç gününe atıfta bulundu.
Biz, o nedenle ‘Hukuk, adalet herkese lazım’ diyoruz.
Birilerini ötekileştirerek, yok sayarak, hiçleştirerek adalet sağlanmaz.
Onun adı kendine ‘Adalet’ olur ki, evrensel dünyada bunun yeri yoktur.
*
Hukuk, toplumsal düzeni sağlar.
Hukuk, Devlet ile Millet arasında yazılı olsa da olmasa da bir bağıttır, bağlayıcıdır.
Ranta dayalı bir yönetim anlayışı, elbette ki hukuk devleti olma gayretlerini boşa çıkarır.
Sadece bizim yaşadığımız ülke için değil, bütün ülkeler, bütün devletler için geçerlidir.
Hukuk devleti iken, hedef göstermek, ötekileştirmek, yok saymak gibi unsurların tamamını bünyesinde taşıyan bir yönetim anlayışının ülkeyi getirdiği nokta; şiddet oldu.
Hakeme uygulanan şiddet, ilk olmadığı gibi son da olmayacak.
Hukuk devleti olma gayret ve çabası boşa çıkarıldıkça, herkes kendi hukukunu uygulamak gibi bir aymazlıkla hukuksuzluğu geleneksel hale getirecek ki, şu an içinde bulunduğumuz durum bunun en açık örneğidir.
Yıllardır maç seyrederiz, sayısız hakem hatalarına tanıklık ettik. Sahalarda hakemlere yönelik çok ağır sözler, hakaretler, eleştirileri gördük, duyduk. Taraftar saldırısına maruz kalanlara da tanıklık ettik. Ancak, Ankaragücü sahasında olduğu gibi Milletvekilliği yapmış bir başkan ve yakınlarının yaptığı gibi bir saldırıya ilk kez tanıklık ediyoruz.
Birbirine uyum sağlayan Hakem-Hukuk kavramlarını eşdeğer hale getirmenin şimdi tam da zamanı…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.