Aldığımız nefes, içtiğimiz su, güneş, atmosfer, sindirim sistemlerimiz, göz, kullak... kisaca her şeyimizle Allah'a muhtaciz.
Lütfüde, kahrida, nimetleride, musibetleride, verdikleride ve aldıklarıda hep güzeldir.
Gavur dediğimiz batili ülkelerin musbet ilim ve fende ileri olmalari dinlerinin bir gereği değildir.
Müslümanların yoğun yaşadığı ülkelerde ki geri kalmışlığın, idarecilerinin köşkler, saraylar, israf ve şatafat merakı da İSLAM dini ile alakası yoktur.
Allah dert ve hastaliği, derman ve şifası ile beraber vermiştir.
Bize düşen dertlere deva, hastalilkara şifa bulmaya çalışmaktır.
Ebu Derdadan rivayetle, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem: "Allah, hastalığı da ilacı da indirmiştir. Ve her hastalığa bir ilaç var etmiştir. Öyleyse tedavi olun. Ancak haram olan şeylerle tedavi olmayin."(Ebu Davud)
Günümüzün en büyük dertlerinden biri de Corana virüsüdür.
Elbette bu derdin devasi yanı ilacı var ve dermanı da bulunacaktır.
Bilim insanlari deva ve ilaç bulmak için çaba harcamaları, devlet de onlara olanak ve imkanlar sunması, bize düşen ise işin ehli ve devletin tedbirlerine uyumaktır. Herkes işini yaparsa başarı da olunacağıdır.
Aşı çalışması yapılmakta, olumlu haberlere sevinnekle beraber, bizlerin de evde kalma, maske takma ve sokaklara çıkmama tedbirlerine uyumalıyız.
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem:
"Meclislerin en kötüsü çarşılar, sokaklardır. Eniyisi de CAMİLERDİR. Camilerde oturamazsan evinizde oturun." (Taberani:Vasile "R.A.")
Bilim kurulunun tavsiyelerine azami derecede uyalım.
Zaruret dişinda evimizden ayrılmayalım. İşimizi en kisa zamanda bitirip eve dönelim.
Ihtiyaclarimizi en yakın bakkal veya marketten gidermeye çalışalım.
Kalabalık yerleri tercih etmeyelim. AVM lere hiç uğramayalım.
Abdestimizi yine sünnette uygun alıp, namazlarımızı sünnetleriyle beraber kılalım.
Bakara153 ayet:
"Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah'tan yardim dileyim. Şüphe yok ki Allah sabredenlerle beraberdir."(dib meal)
Selam ve dua ile
Fatih Yokuş