Filmlerde bir mutlu son vardır, birde kötü son.
Şöyle de diyebiliriz; iyi başlayıp sonu kötü biten, kötü başlayıp sonu iyi biten de olabilir. İktidarların da bu tanımlara uyan sonları olduğunu biliyoruz. Yakın tarihte bunlardan birine galiba bizlerde tanıklık edeceğiz.
Filmin sonu önemli elbette, iyi ya da kötü, her iki halde de heyecanlı bir bekleyiş söz konusudur. Filmin başını, ortasını gördük, kısmetse sonunu da göreceğiz.
Seyirci kitlesini kaybetmiş bir filmin sonunu da az çok tahmin edersiniz. İktidarların seçmen kitlesi ile olan kopuşu gibidir, hatta ta kendisidir.
Zaten konumuzda buydu.
Laf uzamasın, film-festival olmasın derken…
Gel de konuya dalma arkadaş.
Diyarbakır surlarının filminin tanıtım ihalesi olmuş, yine film festival.
İktidarın nimeti falan filan derken, bunlar ülkeyi orta oyununa kurban ettiler.
‘Kayyumlar ve işbirlikçileri’ adı altında bir senaryo yazacak kadar malzeme var ortada. Kadayıftan, ucube heykellere, ağaçlı çiçekli böcekli süslemelerle, surların diriliş filmine kadar uzanan tekmili birden bir tefrika çıkar ortaya, çıkacak da zaten!
Ah ulan ah!
*
Bayram geldi neyime kan damlar yüreğime.
Filmin sonu hiç de iyi bitmeyecek gibi.
Ne yerelde ne de genelde.
Alkışı duyduk, ihaneti gördük.
*
Seçmenle halkla bağları koptu, gitti-gidiyorlar artık.
Onlardan sonrasını inşa etmek, bağları yeniden onarmak, geleceğe güvenle bakmayı sağlamak görevi artık Cumhuriyet Halk Partisinindir.
Bu çok ciddi halk sorumluluğunu üstlenmek gibi bir fırsat kendini sunmuş vaziyette. Mesele artık şahsi değil, toplumsal, kişisel ikbalden çok toplumsal ikbal sinyalleri çakıyor.
**
Konu ciddi, mevzu son derece toplumcu, çarpma çırpma işleri düşünenler uzak dursun, zaten ikinci yüzyıldaki siyaset ve toplum yapısı bunları kaldırmaz/kaldırmayacak/kusacak.
Şimdiden, ortaya çıkanlar, dökülenlerden de bunu anlayabiliyoruz zaten.
Devlet-Mafya-siyaset-gazeteci-hırsız müteahhit ilişkilerinin de yasama-yürütme-yargı ilişkileri gibi birbirinden ayrı, ancak birbirlerini denetleyen mekanizmalar biçiminde hayata geçirilmesi toplumun genel arzusudur, aynı zamanda beklentisidir.