4 Aralık Dünya Madenciler günüydü. Dünyada böyle birçok gün kutlanmaktadır. Bir güne sığdırılamayacak günler. Madencilik tehlikeli iş kollarından biridir. Özellikle geri kalmış ülkelerde geri teknikle maden çıkarılma işi çalışanlar açısından iş güvenliği açısından riskli bir iş. Madenciler genellikle iş kazaları sonucu göçük altında kalan işçilerin ölümleriyle hatırlanmaktadır. Sadece madencileri değil, iş güvenliği açısından risk taşıyan bütün iş kollarının çalışma koşullarının düzeltilmesi ve madencilerde olduğu gibi ölümlerle anılmaması gerekmektedir.
Madenci denilince hemen akıllara göçükler, yangınlar ve ölümler gelmektedir. Hafızalarımızda yer etmiş olan yakın tarihimizdeki Soma ve biraz daha geçmişe uzanan Karadeniz illerindeki maden kazaları gelmekte ve gözlerimizin önünde canlanmaktadır.
Madenci için yerin altına girmek bir yerde ölüme gidiş gibidir. İşsizlikten ve yoksulluktan dolayı bu işi yapmak zorunda kalanların daha sağlıklı koşullarda çalışmalarının imkânları yaratılması gerekmektedir. İş ve çalışma koşulları iyileştirilmeyen, güvencesiz çalışılmasının sonuçları çoğu zaman trajik iş kazalarına yol açmaktadır. Birçok insanın hayatı yerin metrelerce altında sonlanmakta ve hafızalarımızda yer edecek trajik olayların yaşanmasına yol açmaktadır.
Ömürlerini yerin altındaki kömürü ve madeni yeryüzüne çıkarmak için harcayanlar, geleceklerini yerin altında bırakan madencileri sadece bu özel günde değil her zaman akılda tutmamız gerekmektedir.
Kömür sadece evleri ısıtmaya yaramıyor aynı zamanda madencilerin eşlerini, çocuklarının, yakınlarının ve binlerce insanın da yüreğini yakmaktadır.
4 Aralık dünya madenciler günüydü. Onlara çok şey borçluyuz. Onlar toprağın altındakileri gün yüzüne çıkarmamış olsalardı acaba yeryüzünde hayatımız nasıl olurdu?
Alın terlerine kömür karası karışmış madencileri daha çok trajik bir kaza sonucu göçük altında kaldıklarında, canlarını zar zor kurtarıldığı görüntülerden hatırlamamalıyız. Bütün maden emekçilerinin günü kutlu olsun.