Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, geçtiğimiz hafta Riyad’da oynanması planlanan ancak yaşanan sıkıntılardan dolayı ertelenen Süper Kupa finali ile ilgili katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulundu. Türkiye Futbol Federasyonu’nun yaptığı protokol ile ilgili kulüplerin bilgilendirilmediğini ileten Koç, pankart ve formalarla ilgili daha önceden mail atıldığını iletti. Ali Koç’un açıklamalarından satır başları şöyle:
"Riyad’da toplantı sonucunda çıkan iptal kararından sonra konuşmama kararını ben önerdim. Yetkililer konuşsun istedim. Bilgi kirliliği var, dezenformasyon var diye. Bütün olayın Fenerbahçe ve özellikle şahsımın etrafında döndürülmesi, iftiralar, yalanlar... Belli bir merkezden düğmeye basılarak yapılan bir iletişim operasyonuyla karşı karşıya kaldık."
"Biz bir mektup yazdık, hafta içinde TFF’ye. Protokolü rica ettik. Protokolü değil, maç öncesi süreçteki iki taraf arasındaki yazışmaları da istedik. Bizimle TFF arasında hiçbir anlaşma yok. TFF ile Riyadh Season firması arasında sözleşme var. Bu sözleşmeyi biz görmedik. İddia ediliyor ya ’Sözleşme var, kulüpler imza attı, son dakika bu sözleşme dışında şartlar dayattılar’ deniyor. Biz hiçbir sözleşme görmedik."
"Süper Kupa finalinde yabancı hakem istedik. TFF sıcak baktı. Rakibimiz sıcak bakmadı. Bunu zaman içinde öğrendik. TFF’deki yöneticiler de sıcak baktı. Niye bunu istedik? Son 10 yıldır Fenerbahçe’nin hakkı öyle yeniyor ki, bu finalde yabancı hakem olsun istedik. Maça atanan hakem olacak iş değil. Söz konusun hakemi hangi takıma yakın olduğu, geçmişi futbol sektöründe bilinen bir şey. Çok rahatsız olduk bu işten. Oraya gitmişken yabancı hakem fırsatı vardı ve adımlar atılmıştı. Talihsiz bir yumruk olayı yaşandı. TFF’nin 180 derece dönmesine biz anlam veremedik. Pankartın hiç üzerinde durmadık. Çıkabiliyorsak çıkalım dedik."
"Biz niye yabancı hakem istedik? Fenerbahçe’nin hakkı son 10 yılda o kadar çok yeniyor ki, bari bu tek maçta yabancı elit hakem olsun istedik. Bu yüzden Suudi Arabistan’da ısrar ettik ama bunların başımıza geleceğini bilmiyorduk. Bu kesinlikle TFF’nin kendi başına aldığı karar değil. İstişare edildi. Fenerbahçe ve Galatasaray olarak baskı olmasına rağmen projeye devam ettik. Galatasaray Kulübü, TFF’ye bir yazı yolluyor ’oynanmasın’ diye. TFF Başkanı bizleri çağırdı, ’Ne düşünüyorsunuz?’ dendi. Biz aynı noktada durduk. Galatasaray ’Oynamayız demiyoruz ama amir olarak senin karar vermen lazım, üstümüzden bu yükü almalısınız’ dendi. TFF açıklama yaptı, ’TFF kararı olarak Riyad’da oynanacağı’ söylendi. Hatta orijinali 30 Aralık’tı, 29’una alındı ki oyuncular aileleriyle yılbaşını geçirsin diye."
"Bize sorulan bir şart olmadı, biz de bir şart sunmadık. Biz yabancı hakem konusunda o kadar ısrarlıydık, olacağına o kadar çok inanıyorduk ki, TFF de bu görüşü satın aldı ve yurt dışında hakemle görüştü. Yumruk olayından sonra TFF Başkanı’ndan 180 derece dönüşüm oldu. Bu konu rafa kalktı. Bu konuda o kadar çok ısrarcıydık ki U19 takımıyla çıkmayı bile düşündük."
"Maç günü Suudi yetkililerle iletişimimiz oldu. Yazışmalar ortaya çıkarsa işin aslı astarı ortaya çıkacaktır. Ortada büyük bir fiyasko var. Dibine inmeye çalışıyoruz. Bu nasıl oldu?"
"Maç günü olacak hiçbir şeyden haberimiz yoktu. Misafirlerimiz için bilet arıyorduk."
"28 Aralık’ta TFF’den bir yazı daha geldi. Çocuklarımızın sahaya çıkacağı formayla ilgili. Önde 100. yıl logomuz, arkada Atatürk’ün sözü vardı."
"İki takımda sahaya "Şanlı Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlu Olsun" pankartı ile çıkacaktı."
"TFF sıkıntının farkında ama oraya gideriz bir şekilde hallederiz, takımlar oraya gittikten sonra maç oynanır düşüncesi hakim. Kulüpler bu pankartla çıkacak dedikleri pankart, programdan çıktı. Yeni pankart basıldı. "100. Yılımız Kutlu Olsun!" dendi."
"Barış olsun, insanlık kazansın diyorum. Filistinli kardeşlerimizin yaşadıklarına istinaden. İçimizin acıdığı, kabul edemeyeceğimiz görüntüler var. Yeni yıl mesajı olarak insanlık kazansın, barış kazansın. Atamız’ın ’Yurtta sulh cihanda sulh’ mesajını söylüyorum. Orada bununla ilgili galiba bir sıkıntı var, görüşüyoruz. Olmazsa maça çıkmıyor, etmiyoruz demiyorum."
"FIFA kurallarına göre soyunma odasına polis girmemesi gerekir. Polis soyunma odalarına girdi bizim ve Galatasaray’ın pankartlarını aldı daha sonra iki takım da oteli arayıp futbolculara ’çıkmayın’ dedi."
"Dibine indikçe, bu süreçte en az sıkıntılı taraf Suudiler. Bizim anladığımız kadarıyla, maçtan çok önce sıkıntılar ortaya çıkmaya başlamış. Çok toleranslı davrandıklarını söyleyemem. Bizim ülkemize iki yabancı takım gelse bizim hassasiyetlerimize uymak zorundalar. Takdir edersiniz etmezsiniz, tasvip edersiniz etmezseniz. Suudi Arabistan’da da böyle hassasiyetler varsa biz bunu maç günü mü öğreneceğiz! Maça birkaç saat kala. Buradaki sorumluluk TFF’de, çok net!"
"Çok da hazırdı takım. Maçın oynamaması bizim için dezavantaj oldu. Konuşmalara bakılırsa Samsun veya Ankara’da oynanacak diye konuşuluyor. Ocak ayında olmaz, 7 tane maçımız var."
"Ali Koç, Fenerbahçe başında olduğu sürece Fenerbahçe şampiyon olamaz. Aday olmayı planlamıyorum. Düşüncem 2. dönemin sonunda başkanlığa devam etmemek. Bizim otobüsümüz kurşunlandı, halâ faili meçhul. Kimse bizimle helalleşmiyor. Biz Aziz Başkanın önderliğinde bu terör örgütüne dik duran camiayız."(İHA)