İyiye iyi, kötüye kötü!
Yönetenlerin yaptıkları işlere bakıyoruz, bazen şaşırıyoruz.
Kendi aklı mı, birilerinin aklı mı diye yaptıkları!
Milletin kafasına iyi günde de kötü günde de ‘çay fırlatma’ faaliyeti gibi mesela.
‘Sel var, yangın var, bu hediyenin yeri değil’ diyen yok mu?
Belki de ‘Tam da yeridir’ diyorlardır, kafa karıştırıyorlardır.
*
Diyarbakır’ın yetiştirdiği büyüklerden ‘Ali Emiri Bilgi Evi’ yapmak kimin aklına geldiyse tebrik ediyorum!
Koşuyolu parkının içinde betondan yapılmaya başlanmış.
Ciddi bir şey yapıyorlar!
Öyle ihaleli, zaman ayarlı bir yer.
180 günde tamamlanacak.
İhale tabelasında öyle yazıyor.
İyi, güzel de arkadaş, yeşilliğin, havuzların cıvıl cıvıl su akışının olduğu alanların üstü kapatılarak, yeni bir şeyler yapmak adına mevcudu bu kadar keyfi harcamak gerekiyor muydu?
Bildiğimiz kadarıyla, orası da Sümerpark alanı gibi Milli Emlak tarafından üzerinde yeni yapı yapılmamak üzere şerhli bir şekilde Belediyeye devredilmiş bir alandı. ‘Mevcut değerlendirilir, ihtiyaç halinde portatif yapılar yapılabilir’ diye biliyoruz. Öyle olmasına rağmen, takır, takır demir-beton, tabla, yoğun tempo çalışma var Koşuyolu parkı içinde.
Evimizin balkonunda küçük bir tadilat yapsak zabıta akınına uğrarız, mahkemelik oluruz, izinsiz iş yaptığımız için. Ha siz ‘biz belediyeyiz, izin mercii de biziz’ deyip kafanıza göre takılıyorsanız o başka. Ama tam da öyle değil.
Bu tür alanlar halkın malıdır, o bölgede oturanların söz hakkı vardır, onların da rızasına başvurmanız gerekir.
Öyle bir şeyde yok.
Herkes şikâyetçi betondan inşaat yapıldığı için, boydan boya parkın içinden geçen süs havuzları toprakla kapatıldığı için.
*
Ali Emiri için sur içinde yer mi bulamadınız?
Ziya Gökalp, Cahit Sıtkı, Ahmed Arif Evi ve müzesi gibi bir yapı yakışmaz mıydı?
Ben olsam, aklıma ilk sur içinde eski bir ev gelirdi.
Kime sorduysam, ‘Koşu yolu parkı Ali Emiri evi, ne alaka’ dediler.
Ev mi kalmadı?
Yanlış anlamayın, kötü niyetim yok.
Sırf muhalefet olsun diye de yazmıyorum.
Yapılan işler yanlış!
Bu işleri yaparken kentin bileşenleri ile hemhal olunsa belki betondan yapılacağına, ‘Ali Emiri Bilgi Evi’nin Sur içi bölgesinde olması konusunda hemfikir olunurdu, bu beton işine de girilmezdi.
Gereksiz bir masraf olmuş. Park düzenlemesi olsa, belediye personeli ile yapılırdı hiç olmazsa, öyle ihaleye falan da gerek kalmazdı. Belediyenin, dolayısıyla halkın parası da boşa gitmezdi.