TİGRİS HABER - Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ataşehir Şubesi yöneticileri ve üyeleri, Necatibey İlkokulu önünde yapmak istediği basın açıklaması polis engeline takıldı.
Cemevi önünde açıklama yapan şube başkanı Gülsev Kaya, “Zorunlu din dersi kaldırılsın, mahkeme kararları uygulansın. Aleviler olarak taleplerimiz kabul edilinceye kadar hak mücadelemiz sürecektir” dedi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Danıştay’ın kararları uyarınca Alevi öğrencilerin zorunlu din dersinden muaf olmaları gerekirken, AKP hükümeti ise mahkeme kararlarını uygulamıyor. Alevi kurumlarının zorunlu din dersine tepkileri ise sürüyor.
İstanbul Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Ataşehir Şubesi yöneticileri ve üyeleri, Necatibey İlkokulu önünde bir araya gelip açıklama yapmak istedi. Polis tarafından müdahale edileceğinin açıklanması üzerine, çocukla etkilenmemesi için açıklama cemevönünde gerçekleştirildi. Açıklamayı okumadan önce polisin tavrını protesto ettiklerini ifade den şube başkanı Gülsev Kaya, Aleviler olarak zorunlu din dersleri ve eşit yurttaşlık taleplerini her mecrada dillendirmeye devam edeceklerini söyledi.
“Eğitim sistemindeki yapısal sorunlar katlanarak artmıştır”
“Zorunlu din dersi kaldırılsın, mahkeme kararları uygulansın” pankartının taşındığı eylemde konuşan, Gülsev Kaya, eğitim sisteminin her şeyden önce bilimsel ve laik olması gerektiğinin altını çizerek, şunları dile getirdi: “2020-2021 eğitim öğretim yılı yaşanan pandemi sorunuyla birlikte belirsizlikle başladı. Her birimizin korku, kaygıyla ile izlediğimiz bu süreçte, başka sorunlarımızı unutmuş durumdayız. Bir yandan sağlığımızı her yanıyla tehdit eden pandemi diğer yandan pandemiyi fırsata çevirenler yaşam alanlarımızı daraltmış durumdadır. 2020 Mart ayından bu yana kapalı olan okullar ile zaten eşitsiz koşullarda olan yoksul emekçi halkın çocukları kent koşullarında yaşıtlarıyla vakit geçirdikleri sosyalleşme için bir araç olan okullardan geri kalmış durumdadır. Bugün kısmen açılan okullarda önlemlerin yeteri kadar alınmadığı, sistemin oluşturulmadığı bu süreçte bizleri bekleyen daha büyük tehlikelerle karşı karşıyayız. Eğitimin bir yandan uzaktan bir yandan yüz yüze devam etmesi planları eğitimi sistemindeki köklü ve yapısal sorunlara salgın da eklenince Alevi öğrenciler başta olmak üzere dili, kültürü, inancı yok sayılan emekçi ailelerin çocukları için interneti bulunmayan, bilgisayarı olmayan temin etmeye çalışsa sosyo ekonomik koşullar ortada. Kriz derinleşmekte. İnternete erişmeye çalışan bir çocuğumuz çatıdan düşerek hayatını kaybetti.
Eğitim sistemi her şeyden önce bilimsel, anadilde ve laik olmalıdır
“Aleviler olarak uzunca bir süredir zorunlu din derslerinin kaldırılması ve din derslerinden muafiyet taleplerimizi eşit yurttaşlık talebimizin gereği olarak dile getiriyoruz” diyen Kaya, şunlara dikkat çekti: “12 Eylül Anayasasıyla zorunluluğu anayasal güvenceye alınan zorunlu din dersleri zulmü dün adı başka olan hükümetlere tarafından bugün ise AKP tarafından arttırılarak devam ettirilmekte. Gelenekselleşen yok sayma devam ediyor. Bizler zorunlu din dersleri kaldırılsın derken egemen olanlar yaşamın her alanını zorunlu din eğitimi merkezlerine dönüştürme gayretinde. Toplumun laik eğitim talepleri görmezden gelindiği gibi eğitim anlayışı giderek daha gerici, cinsiyetçi, tekçi, ayrımcı hale gelmiştir. Tek tipçi ulus-devlet sisteminin bir yansıması olarak demokratik ve anadildeki eğitim talepleri görmezden gelindiği gibi bilimsel eğitimin esamesi dahi okunmamaktadır. Alevi inanç kırımı olarak da adlandırılabilecek bir asimilasyon mekanizması olarak işlev görmektedir zorunlu din dersleri. Çocuklarımız kendi inanç ve yaşam felsefesini öğrenip yaşayacağı yerler okullar değil, kendi inanç yerlerimizdir. AKP iktidarı uyguladığı kendi eğitim politikasıyla kendi dindar kadrolarını yaratmaktadır. Yürüttüğü gerici politikalarla toplumun karanlığa sürüklemektedir. Zorunlu din dersleri, seçmeli din dersleri yaygınlaşan imam hatip liseleri derken tekçilik büyümektedir. Dinsel eğitim için ideolojik zihniyetini derinleştirme yolunda daha da ilerleyeceğini göstermiştir. Diyoruz ki eğitim sistemi her şeyden önce bilimsel ve laik olmalıdır. Eğitimde laiklik biz Alevilerin vazgeçmeyeceği bir taleptir. Çünkü ancak laik bir eğitim ve yaşam biçimiyle inançlar, düşünceler, kültürler özgürce kendini ifade edebilir. Laiklik ilkesiyle inançlar kendi kurallarını, geleneklerini sürdürebilme olanağına sahip olabilirler. Laiklik sorunu bir demokrasi sorunudur. Yani taleplerimizin karşılanmasının ilk adımı demokratikleşmedir ancak ülkemizde kurulduğu günden bugüne demokrasinin kırıntısını bile görmüyoruz Aleviler olarak. Baskılar yok saymalar ile asimilasyon politikaları devam ediyor.”
“AİHM karaları uygulansın”
Cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana Aleviler olarak, demokrasinin kırıntısını görmediklerini vurgulayan Kaya, “Baskılar, yok saymalar ve asimilasyon politikaları devam ediyor. Siyasi iktidar AİHM karalarını ihlal etmektedir. İhlal kararlarını yerine getirmek bir yana zorunlu din dersleri çoğalmış, bütün okullar imam hatip olmuştur. AİHM karaları uygulansın. Çocuklarımız ezberci değil, bilimsel eğitim alsın. Anadilde eğitim istiyoruz. Çünkü en iyi eğitim, kendi kültüründe ve dilinde gelişeceğine inanıyoruz. Birlikte bir arada olmanın şartları yerine getirilsin. Aleviler olarak taleplerimiz kabul edilinceye kadar hak mücadelemiz sürecektir” dedi. (Kaynak: PİRHA)