Geniş bir katılımın olduğu, Celal Fırat, Lâle Tunç ve Nevin Kamilağaoğlu'nun yönettiği toplantıda, federasyon başkanlarının (Celal Fırat, Mehmet Ali Çankaya, Hüseyin Mat, Doğan Demir, Gani Kaplan, Erdoğan Döner, Remzi Akbulut, Turgut Öker) yanısıra CHP milletvekilleri Orhan Sarıbal, Ali Şeker, HDP milletvekilleri Kemal Bülbül, Ali Kenanoğlu, Zeynel Özen ve Avcılar Belediye Başkanı Turan Hançerli de konuştu.
Yazar Necdet Saraç’ın da konuşma yaptığı toplantıda, "lâik ve demokratik bir Türkiye için Alevi kurumları olarak bir arada ortak mücadele edeceğiz" vurgusu öne çıktı.
Saraç, toplantıda yaptığı konuşmada şu başlıkları öne çıkardı:
1) Anadolu topraklarının en eski sorunu olan Alevîlik, Aleviler Türkiye'de modern tarzda en geç örgütlenen güçtür.
2) Dernek, vakıf, federasyon çalışmaları, Alevileri bilinir kılmıştır. Ancak bu örgütlenme tarzı artık dönemini kapamıştır.
3) Kendisini örgütsel ve düşünsel olarak yenileyemeyen Alevi hareketinin etkisi, dünle kıyaslandığında ciddi bir biçimde azalmıştır.
4) Bütün dünyadaki sosyal hareketlerde olduğu gibi, Alevi hareketinin mevcut yönetim kadroları yerlerini "yeni kuşak" yöneticilere bırakmalıdır.
5) Örgütlenme modeli, federasyonlar yerine Alevi dünyasındaki bütün farklı eğilimleri de kapsayacak ve temsil ettirecek şekilde "Alevi Bektaşi Temsilciler Meclisi" şeklinde olmalıdır.
6) Daha fazla Cemevi açma hedefi yerini "eğitime" akademi, burs ve yurt gibi çalışmalara bırakmalıdır.
7) Alevi hareketi bakış açısını değiştirmeli ve bir bütün olarak, çok fazla talebi alt alta sıralamak yerine, Alevi sorununda da çözümün anahtarı olan "eşit yurttaşlık, laiklik ve hukuk" başlıklarında yoğunlaşmalıdır.
Yolda birlik, mücadelede birlik için kararlıyız!
“Yolda Birlik, Mücadelede Birlik” şiarı ile Garip Dede Dergahı’nda düzenlenen toplantının sonuç bildirgesi şöyle:
“Dünya bir kaos, ekonomik, sosyal çöküntü içerisinde ve demokrasi ruhu can çekişmektedir. Dünya da Özelde Türkiye’de lider esaslı politikalar toplumlara dayatılmaktadır. Toplumsal olarak tüm sosyal dinamiklerin çözüm üretme gücü elinden alınarak merkezi iktidarlar tarafından toplumlar teslim alınmaktadır. Doğa teslim alınmakta, cümle varlığın yaşam alanları tehdit altındadır. Yol İkrarlık ve Rızalık yoludur. Rıza toplumsallığı temel yaşam düsturumuzdur. Alevi Halkları Dünyanın geniş coğrafyalarında yaşamaktadır. Bu sıkışmışlık süreci aşılmak zorundadır. Bu nedenle biz Aleviler bu baskı ve tekleşen yaklaşımları karşı yeniden bir mücadele sürecini, inancımızın verdiği sorumluluk ile geleceğe taşımak zorundayız.
Bu temelde Alevilere siyasal iktidarların yaklaşımı değişmemiştir. Dünya’nın birçok noktasında Alevilere dönük tarihsel ve güncel yaklaşımlar benzeşmektedir. Karşı mücadele ancak birlik içerisinde olmakla mümkün olacaktır. Alevi mücadelesi ve kurumları Alevi inancının düsturlarına uygun bir yaklaşımla güçlendirilebilir.
Geçmişte olduğu gibi bugünde Alevi köylerine cami yapılmakta. Çocuklarına zorunlu ve uygulamalı din dersi dayatılmakta. İnancı hakir görülmekte, evleri işaretlenmekte, iktidar baskısı ile asimilasyona tabi tutulmaktadır. İnsanlar ekonomik sıkışmışlıklar altına intihara sürüklenmektedir.
Aleviler Anayasal olarak tanınmamaktadır. Tanınmayan bir toplumun koşulsuz direnme ve mücadele hakkı vardır. Bu hak inancımızın önümüze koyduğu tarihsel bir sorumluluktur.
İnancımız temel düsturu cümle varlığın yaşam hakkını savunmak
Bugün Türkiye de süren antidemokratik sistem tek adam yönetimine dönüşmüştür. Laik demokratik cumhuriyet değerleri işleyemez duruma gelmiştir. Demokrasi için tüm dinamikler ile ortak mücadeleye acil ihtiyaç vardır. Yerel yönetimler kayyum zihniyeti halkın temsil ve iradesi teslim alınmakta ve muhalefet üzerinde bir tehdit aracı olarak kullanılmaktadır. Son on yıldır izlenen Ortadoğu politikası sonucu artık yürütülen savaş politikaları cinayet boyutuna dönüşmüştür. Türkiye’nin iç barış ve huzura ihtiyaç vardır. Bu durumu değiştirmek için toplumsal dinamiklerin Türkiye toplumunun çıkarına bir araya gelmesi ve ortak mücadele hattı oluşturması gerekmektedir. Bugüne kadar izlenen muhalif yaklaşım bu dönüşümü karşılamaktan uzaktır.
Avrupa’daki Aleviler sadece Alevi kimliklerinden dolayı sınır kapılarından geri çevrilmektedir. Bazılarına 5 yıl ülkeye girmesi yasaklanmıştır. Türkiye içerisinde ki Aleviler de gerekçesiz gözaltına alınmakta, evleri işaretlenmekte, cem evlerimizin statüsü kabul edilmemekte davaları devam etmektedir. Medya aracılığı ile türlü yöntemlerle Alevi inancına hakaret edilmektedir. Zeynep Yıldırım iddianamesi hazırlanmadan içerde tutulmaktadır. AABK Onursal Başkanı
Turgut Öker' e yurtdışı yasağı konmuştur.
Akd Sultangazi Pir Sultan Cemevi yıkım kararı davası şube başkanı Zeynel Odabaş’ın yargılanma süreci devam etmektedir.
Alevi kurum yönetim kademelerinde kadınların temsiliyetinin azlığı eksikliğimizdir. Alevi kurumlar bu durumu gündemlerine alarak inancımızın can düsturu yaklaşımı ile çözmelidir.
Alevi kurumları olarak Garip Dede dergahında Yolda Birlik, Mücadelede Birlik şiarı etrafında birleşerek birlik çalışmalarını geleceğe taşımak için, kurumlar arası iletişim, Alevi toplumunun sosyal, inançsal demokratik mücadele ve politikasını belirlemek, ortak yol yürümek için birlik toplantılarının üç ayda bir toplanması. Tüm Alevi kurumlarının sürece dahil edilmesi için toplantı silsilesinin devamlılığına karar verilmiştir.
Yaşanılır bir dünya, yaşanılır bir ülke umudu ile Yolda Birlik, Mücadelede bir ruhu ile toplumsal tüm dinamiklerle ortak mücadeleye karar verilmiştir. Alevi kurum temsilcileri toplantının anlamına uygun bir biçimde çok değerli ve kıymetli bir çalışma olduğu bu çalışmanın gelecek süreçte de devamlılığına dönük karara vardık.
Hakk Aynamız, Xızır yardımcımız olsun. Aşk ile…
Alevi Bektaşi Federasyonu
Alevi Dernekler Federasyonu
Alevi Vakıflar Federasyonu
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu
Alevi Kültür Dernekleri
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği
Cumhuriyetçi Eğitim Vakfı
Demokratik Alevi Dernekleri” (Haber Merkezi)