Günü kurtarmanın en kolay yollarından biri nedir biliyor musunuz?
Benimki de soru mu şimdi.
Elbette ki tahmin yürütüyorsunuz.
Her konuda ‘hamaset’ yapmak ya da yapıyormuş gibi pozisyon almak, inanmadığı halde kendisi ile ilgili olması mümkün görünmeyen meseleler karşısında ilgili gibi görünmek, vs.vs.
Bu hamasetçiler, özellikle de politika yapanlar için gündem belirlemek istiyorum.
Zaten bu yazıyı da bu nedenle yazma gereği duydum.
Gazete ve TV ekranlarından takip ediyorum;
21 Ekim Dünya Gazeteciler Günü kutlanıyor!
Gazeteciler böyle bir günü kutlamıyor, hatta hatırlamıyor bile.
Dışarıdan birileri gazetecilerin bu gününü gazetecilere hatırlatıyor, kutluyor, başarı diliyor, gazetecilerin milletin gerçek sesi olduğunu anlatıyor, düşünce ve ifade özgürlüğünden söz ediyor, açıklamalar yaparak bir ‘görevi’! yerine getirmeye çalışıyorlar.
Bu hamaseti yapanlar özellikle de AKP’li siyasetçiler.
Gazetecilerin, Dünya Gazeteciler gününü kutluyorlar.
Hangi gazeteciler?
Bunlar kendi iktidarları döneminde gazetecilere yönelik uygulamaların farkında mı değiller diyeceğim, ama diyemiyorum.
**
Birkaç örnekle yapılanları hatırlatayım, bayramı kutlamaya hakları var mı, yok mu hep birlikte karar verelim.
Türkiye Gazeteciler Cemiyetinin Eylül 2016 Raporundan.
-İptal edilen Sarı Basın Kartı sayısı 620
-Kapatılan medya kuruluşları nedeniyle 2 bin 308 gazeteci işsiz.
-Cezaevinde tutuklu veya hükümlü olarak bulunan gazeteci sayısı 120.
-46 gazetecinin pasaportu iptal edildi
-12 TV kanalının yayını durduruldu
-11 radyonun da yayınları kesildi.
Dahası var, bunlar özet bilgiler.
Şimdi;
Hangi basın özgürlüğü?
Hangi düşünce ve ifade özgürlüğü?
Hangi bayram?
Neyin kutlaması?
Dünya Gazeteciler Gününü hatırlattıkları için bu hamasetçi siyasetçilere bir teşekkür borcumuz olsun!
Yaz tahtaya
**
Yaz tahtaya dedik, Barış Manço’nun şarkısı ile tamamlayalım.
Yaz dostum güzel sevmeyene adam denir mi
Yaz dostum selam almayana yiğit denir mi
Yaz dostum altı üstü beş metrelik bez için
Yaz dostum boşa geçmiş ömre yaşam denir mi
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı
Yaz dostum yoksul görsen besle kaymak bal ile
Yaz dostum garipleri giydir ipek şal ile
Yaz dostum öksüz görsen sar kanadın kolunu
Yaz dostum kimse göçmez bu dünyadan mal ile
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı
Yaz dostum Barış söyler kendi bir ders alır mı
Yaz dostum su üstüne yazı yazsan kalır mı
Yaz dostum bir dünya ki haklı haksız karışmış
Yaz dostum boşa koysan dolmaz dolusu alır mı
Yaz tahtaya bir daha tut defteri kitabı
Sarı çizmeli Mehmet ağa bir gün öder hesabı