AK Parti Diyarbakır il Başkanı ne zaman konuşsa çok büyük boylarda çamlar deviriyor.
Siyaseten rakibe sallamak normaldir.
Sallamanın da adabı olur.
Rudaw’daki haberi gördüm, açıklamalarına baktım, toptan saldırmış.
Aklına kim gelmişse saldırmış.
Şunu gözlemledim; ortada bir panik hali var.
Kaybettiklerinin farkındalar, doğal olarak herkesi aynı torbaya sıkıştırıp dövmeye çalışıyorlar.
-Ekrem İmamoğluna saldırmış, HDP’nin önünde oturan annelere niye gitmediğinin hesabını sormuş.
HDP’ye saldırmış.
Türkiye sosyalistlerine saldırmış.
Bunların tamamının bir neslin kaybına neden olduğuna vurgu yapmış.
İl Başkanının bir de CHP korkusu var ki, daha önceki basın toplantılarında da kentin sorunlarından çok CHP’yi konuşmuştu. Dünkü açıklamasında yine konu yapmış CHP’yi ve şöyle demiş;
“Kürt kardeşlerimizin oylarının, Kürtlere yapılan tüm kötülüklerin anası olan CHP’ye peşkeş çekilmesine asla izin vermeyeceğiz.”
Nereden nereye?
Dam üstünde saksağan!
Döviz, elektrik faturası, su faturası, doğal gaz faturası, çarşı-Pazar, pahalılık, işsizlik gibi sorunlarımız ne olacak sayın il başkanı.
Bunların tamamının sorumlusu Cumhuriyet Halk Partisi mi?
Başkanı olduğunuz parti mi?
HDP’nin önündeki annelerle ilgili kullanım tarihinin sona erdiğinin farkında değilsiniz galiba.
Oraya uğrayan vatansever, uğramayan vatan haini mi?
El insaf başkan!
Aylık basın toplantılarında olduğu gibi, bireysel açıklamalarında da kentle ilgili tek bir bilgi yok.
Sadece muhalefete saldırı var.
Demek ki o da inanmış ki, kaybettirecek olanlara saldırıyor.
İnanmak iyidir, doğru yoldan ayırmaz.
Muhalefet doğru olan yolun güzergâhını çizdi, bu arkadaşları da yola revan etmeye başladı.
İl başkanın açıklaması tamamen ayrıştırıcı, saldırgan, cihatçı anlayışa yakın bir tarz.
Serin gel başkan!
Ülkenin eşit yurttaşlık temelinde var olması için çabalar var.
O komünist, bu Kürtçü, şu solcu, şuna-buna izin vermeyiz gibi çağdaş olmayan sözler, cümlelerin artık bir önemi yok. Cumhuriyetin ikinci yüzyılına doğru yürürken çağdaş, dünya insanı olmanın anlam ve önemi başlıyor. Ötekileştiren kafalar öteki tarafta kalacak.
Sahi o il başkanlık hesabına genel merkezden gönderilen 240 bin TL’nin akıbeti ne oldu?