AKP'nin sorumluluğunu gizlemek için olayın ortaya çıkmasını istemediğini belirten HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, "Çünkü Başbakan da, AKP'liler de Elçi'yi öldüren merminin polisin silahından çıktığını biliyorlar. O yüzden açıklamıyorlar. O yüzden bu olayın aydınlatılmasını istemiyorlar" diye konuştu.
Hedef göstermelerine rağmen Tahir Elçi'nin suikastla katledilmesi olayını kullanmaya çalışan AKP, olayın bütün yönleri ile araştırılıp açığa çıkarılması için yapılan bütün girişimlere engel oluyor.
AKP gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor
TBMM Genel Kurulu'nda sokağa çıkma yasaklarının araştırılması amacıyla HDP tarafından verilen önergeyi reddeden AKP, dün de HDP'nin Tahir Elçi'nin katledilmesinin bütün boyutlarıyla açığa çıkarılmasını araştırmak için bir araştırma komisyonu kurulması talebini MHP'nin desteği reddetti. HDP'li yetkililer bu tutumun AKP'nin suikasttaki sorumluluğunun açık kanıtı olarak nitelendirirken, HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, yaşanan durum üzerinden, "Tahir Elçi'nin katledilmesi tamamen AKP politikalarının devreye koyduğu darbe ve savaş politikalarının sonucu" olduğunu söyledi.
Sorumluluğu başka yere yıkmak istiyor
Elçi'nin AKP tarafından hedef haline getirilmesi sonucu katledildiğine işaret eden Baluken, "Bu suikast ve cinayetin bizzat AKP emrinde olan devlet güçleri tarafından yapıldığını" ve bunun "görüntülerden de net olarak anlaşıldığını" dile getirdi. AKP'nin olayı manipüle etme girişimlerini de, "kendi sorumluluğunu gizleme" çabası olarak nitelendiren Baluken, "Olayı ters yüz ederek sorumluluktan kaçırma ve sorumluluğunu gizlemeye çalışıyor" dedi ve şöyle devam etti:
'Otopsi raporu Davutoğlu'nu yalanlıyor'
Ayrıca Başbakan Davutoğlu ve İçişleri Bakanı dahil olmak üzere AKP'li yetkililerin olayla ilgili açıklamalarının büyük bir çelişki yumağı haline geldiğine dikkat çeken ve bunu Davutoğlu'nun "Elçi'nin çapraz ateş altında kalarak yaşamını yitirdiği" beyanlarına dayandıran Baluken, "Oysa otopsi raporu net olarak Davutoğlu'nu yalanlıyor. Tahir Elçi'nin çapraz ateş sonucu yaralanması ile değil ensesinden tek bir kurşunla profesyonel olarak katledildiğini gösteriyor" şeklinde konuştu.
'Başbakan açık itirafta bulundu'
Ayrıca Davutoğlu'nun kimi açıklamalarının da olayın itirafı niteliğinde olduğunu dile getiren Baluken, "Davutoğlu'nun açıklamasının devamında silahlı bazı kişiler geçmeseydi güvenlik güçleri ateş açmaz ve Elçi ölmezdi itirafı var. Bu açık bir itiraftır. Davutoğlu biliyor ki Elçi'yi katleden kurşun orada bulunan emniyet mensuplarına ait silahlardan çıkmıştır. Şimdi arada itiraflar içeren açıklamalarla gerçeği bulanıklaştırmaya çalışıyor. Kamuoyu Davutoğlu'nun şu soruya net olarak cevap vermesini istiyor. Tahir Elçi'yi katleden kurşun kimin silahından çıkmıştır. Buna net cevap vermesi gerekiyor. Buna gerçeği bildiği için cevap vermiyor" şeklinde konuştu.
Baluken, savcı ve polislerin olay yeri incelemesi yapamadığını bunun engellendiği yönündeki bilgilerin de yalan olduğunu belirterek, "Savcının veya olayı inceleyenlerin olay yerine intikal ettiğinde orada bulunan arkadaşlarımız böyle bir ateş açma olayı olmadığını Suriçi'nden gelen silah sesleri bahane edilerek olay yeri incelemesinden vazgeçildiği" yönündeki bilgilerini paylaştı. Delillerin karartıldığını da dile getiren Baluken, "Madem savcı için orası güvenli değil, madem orada bir olay yeri incelemesi yapacak koşullarınız yok, Elçi gibi iki aydır bizzat devlet güçleri tarafından ölüm tehdidi alan bir baro başkanı nasıl olur o bölgeye götürülür ve korumaya alınmaz. Bulunduğu alana yönelik olarak devlet güçleri tarafından niçin ateş açılır" diye konuştu.
Baluken, ayrıca çekilen görüntülerde karşılıklı bir çatışma yaşandığı ve polisin tek taraflı saldırısının söz konusu olduğunu dile getirdi.(DİHA)