‘Çözüm’ ve ‘Barış’ sürecinin imarı ile ilgili görevlendirildiler
Ülkenin 7 coğrafyasını dolaştılar
İnsanlarla konuştular
Raporlar hazırladılar
Dönemin başbakanına ve hükümete sundular raporlarını.
Raporların sonuçları her ne kadar bir bütün olarak hükümet kanadının algısına hitap etmese de kabul görmüş gibi yansıtıldı.
‘Akil’ adamların bazıları hazırladıkları raporların dikkate alınmadığını kamuoyuna anlatmaya çalışsa da, tam tersi projenin tuttuğu algısı yaratıldı.
Daha ilk zamanlardan itibaren ‘Akil çatlak’ söz konusu olmasına rağmen ciddiye ve dikkate alınmadı, devre dışı bırakıldı.
Çatlak yaratılmaması için görevlendirilen ‘Akil’ lerin görevi; doğabilecek çatlakları onarmaktı, algıladıkları düzeyde onarmaya çalıştılar. Sürecin iktidar nezdinde tek taraflı yürümesine kapı araladılar.
Aslında onlar aralamadılar,
Aralayanlar onları o kapılardan geçirdi.
Kürtler ve genel anlamda toplum ‘seçim oyalamaları’ ile uyutuldu.
Bu tür zamanların oyalama ile geçiştirilemeyeceği gerçeği kendini gösterdiğin de ise iş işten geçti.
Ne oldu?
İki yılın sonunda öyle bir patladı ki, ‘iç savaş’ korkusu ile sarsıldık. Türkiye bayramın son gününde 9 şiddetinde ‘deprem’ ile öyle bir sarsıldı ki ortada ne akil kaldı ne de süreç.
Kontrolsüz güç/ güçler/Kürtler bir şekilde devreye girdi, sonuçları ağır oldu.
Ortada kazançlı çıkan birileri var mı?
Mutlaka vardır.
Bunu henüz net bilemiyoruz.
Ancak barış, kardeşlik, birlikte yaşama dair değerlerin yara aldığı kesin.
Her şeye rağmen çözüm sürecinin sıkıntılı da olsa devam ettiği/edeceği deklere ediliyor.
Deklere hem iktidar hem de İmralı’dan
Muhatap onlar bizim fazladan söyleyebileceğimiz bir şey yok.
**
Yalnız ‘Akil’ adamlar çatlağından yeniden su sızdırılması konusu biraz manidar.
Bu akil adamların işi sadece insanları dinleyip, not almak, kâtiplik yapmak için miydi?
Çözüm süreci ve demokratikleşme meselesindeki konu ‘mankeni’ sadece Kürtler değil. Türkiye’nin tüm halkları ile ilgili bir durum söz konusuyken, HSYK’dan hırsızlık ve yolsuzluk operasyonlarına, polisle ilgili salahiyetlerin artırılmasına kadar ki süreçte ‘Akil’ekibin uyumlu kesiminden hiç ses çıkmadı.
Yapılan yanlışlar konusunda iktidarı hiç uyarmadılar, ‘olumlu’ duruş sergilediler!
Hükümet yeniden harekete geçiyor
Oluşan çatlağı onarmaları için ‘Akil’lerin yarısı ile toplanıyor.
Diğer yarısı oyalama ve kandırılmanın farkında çatlağı sulamaya yanaşmıyor.
İyi de yapıyor.
Çünkü onlarda biliyorlar ki, bu ‘akil’ çatlağından halkların yararına, Kürtlerin yararına su sızdırılmayacak.
Kalanların sızdırmaya çalıştığı su, kıraçlaştırılan topraktan dolayı akacak mecrayı bulamaz, çünkü toprak çok susuz, aşağıya çeker, yol vermez.