Mehmet TÜRK - Özel Haber
TİGRİS HABER - AK Parti Diyarbakır eski İl Başkanı Mehmet Şerif Aydın, DEM Partili belediyelerle ilgili son günlerde bayrak üzerinden yapılan tartışmalara değinerek, "Kayyum çağrılarına şahit olmaya başladık. Kişisel olarak soruşturulup yargılanması yapılmalıdır, ama DEM Parti'nin 75 belediyesine kayyum atanması, hak ve nesafet kuralları ile bağdaşacak bir durum olmayacaktır" dedi.
"Seçilen başkan değil Kandil'in görevlendirdiği işçi"
AK Parti önceki dönem Diyarbakır İl Başkanlığı yapan Mehmet Şerif Aydın, sosyal medya platformu X hesabından yaptığı açıklama ile son günlerde DEM Partili, Diyarbakır ve Mardin belediyelerinde yaşanan bayrak krizi ve kayyum atanması konusunu değerlendirdi.
Yazısında; HDP döneminde yaşananları hatırlatan Aydın, "HDP döneminde geçmiş seçimlerde kazanılan belediyelerde yapılan uygulamalar, Kayyum atanması için neredeyse bir zorunluluk oluşturmuştu. Belediye yönetimlerinin seçilen başkanı değil de, Kandil'den görevlendirilip belediyede işçi olarak yerleştirilen kişiler eliyle sürdürülmesi, belediye imkânlarının hizmet yerine örgüt faydasına kullanılması gibi hiç kimsenin kabul edemeyeceği uygulamalar ile adeta kayyum atanmasına devlet mecbur edilmişti" dedi.
"Önce Van, sonra Diyarbakır, Mardin, Bağlar ve Sur"
31 Mart tarihinde yapılan yerel seçimler sonucu DEM Parti'nin kazandığı büyükşehir ve alt belediyelere ilişkin bilgilere de yazısında yer veren AK Partili Aydın, "Aradan yıllar geçti ve 31 Martta yerel seçimler yeniden yapıldı. Dem Parti bu seçimlerde, 3 Büyükşehir, 7 İl, 58 İlçe ve 7 belde olmak üzere toplam 75 belediyede seçimleri kazandı. Önce Van’da, Yargı eliyle başlatılan kötü bir süreç üzerinden, hiç istenmeyen olaylara şahit olduk. Ardından Diyarbakır, Mardin, Bağlar ve Sur belediyelerinde demokrasi şemsiyesi altında kabul edilebilir yanı bulunmayan hadiseler oldu" ifadelerine yer verdi.
"DEM Partili 75 belediyeye kayyum atanması haksızlık olur"
Seçimlerden sonra, kayyım istendiğine şahit olduklarını savunan Aydın, "Bir anda daha seçimin ayı bitmeden, Kayyum' çağrılarına hatta çok daha fazlasının istendiğine şahit olmaya başladık. Evet, bu hadiselere sebep olanların, kişisel olarak soruşturulması, yargılanması yapılmalıdır, bu olması gerekendir. Ama salt münferit bu hadiseler göz önünde bulundurulup, DEM Parti’nin 75 belediyesine kayyum atanması, hak ve nesafet kuralları ile bağdaşacak bir durum olmayacaktır. Ortada genel olarak, bir bütün halinde yapılan bir eylemsel birliktelik yoktur. Hukuki ifadeyle; DEM belediyelerinde, hepimizi rahatsız eden bu hadiselerde, eylemsel bir bütünlük, birliktelik ve süreklilik yoktur. Gelen tepkilerle birlikte, zaten bu belediyelerde geri adımlar atılmış ve olması gereken şekilde davranılmaya başlanmıştır" şeklinde konuştu.
"DEM Partili belediyeler takip edilsin"
DEM Partili belediyelerin yapacağı icraatları ve uygulamalarının takip edilerek sürecin yürütülmesi gerektiğine dikkat çeken Aydın, sözlerinin sonunda şu görüşlere yer verdi:
"Hal böyle iken, seçmen iradesine saygı göstermek demokrasinin gereği olarak esas olmalıdır. DEM belediyelerinin icraatları ve uygulamaları takip edilerek süreç yürütülmelidir. DEM Parti belediyelerinin, icra yönüyle belediyeleri nasıl yönetecekleri veya yönetemeyecekleri herkes tarafından görülebilmelidir. Bölgenin gelecek sosyolojisinin buna ihtiyacı vardır. Belki de tam da Terör örgütünün planladığı şekilde, hışımla ve aceleyle davranılması, iktidarla DEM Parti seçmeni, Kürtler arasındaki mesafeyi daha da derinleştirmekten öteye gidemeyecektir."