Ak Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Anayasa Mahkemesi’nin yüzde 10 seçim barajına ilişkin yapılan bireysel başvurularla ilgili verdiği kararın ardından İHA'nın yeniden gündeme gelen baraj tartışmaları ile ilgili sorularını cevapladı. Ensarioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başbakan olduğu dönemde bu konuda muhalefete üç öneride bulunulduğunu hatırlatarak, dar bölge, daraltılmış bölge ve mevcut sistemin korunması yönündeki önerileri muhalefetin değerlendirmediğini kaydetti. Seçim barajının yüksek olduğunu belirten Ensarioğlu, “Bugün ‘baraj düşsün’ diye feryat edenlerin hiçbirisi o zaman bu önerileri tartışmadı bile” dedi.
Türkiye’yi kaosa sürükleyecek girişimlerin iyi niyetli olmadığını ve HDP’nin 30’un üzerinde milletvekili bulunduğunu, ciddi bir şekilde muhalefet görevini yürüttüğünü ifade eden Ensarioğlu, “Önemli olan HDP’nin bu fikirleri siyaseten parlamentoya taşıyabilmesi, ki bunu da fazlasıyla yapıyorlar. Burada Türkiye’yi kaosa sürükleyecek, Türkiye’nin önündeki bu önemli fırsat olan çözüm sürecini zora sokabilecek birtakım girişimlerin iyi niyetli olmadığını söylemem gerek. ‘Biz yüzde 10’u aşamazsak Türkiye’yi kaosa götürürüz, karıştırırız’ demek tehdittir, tehditle oy alınmaz. Evet bu baraj yüksektir, artık Türkiye’de çözümü bulunması gereken önemli bir meseledir. Temsilde adalet sağlanmalıdır ve bunun için bir formül bulmalıyız. Bu barajın makul seviyelere çekilmesi gerekir fakat bu seçimlere yetişmeyecek. Fakat ‘biz bir taraftan demokrasi savunuyoruz, çözüm bizim için çok önemli’ deyip, ‘bana oy vermezseniz, yüzde 10’u aşmazsam Türkiye’yi karıştırırım’ demek çok doğru bir siyaset değil” diye konuştu.
HDP’nin parti olarak seçime girmesi durumunda barajı aşamayacağını, bu zamana kadar girdikleri seçimlerde yüzde 6,5 geçemediklerini söyleyen Ensarioğlu, “Her seçimin şartları farklıdır. Birtakım ittifaklar ederler, siyasi argümanlarını değiştirirler, millet oy verirse aşarlar tabi. Bugüne kadar yüzde 7’yi bulamadılar, yüzde 10’u aşacaklarını sanmıyorum” şeklinde konuştu.
HDP’nin parti olarak barajı aşamaması durumunda çözüm sürecinin tehlikeye girmeyeceğini kaydeden Ensarioğlu, “Çözüm süreci neden tehlikeye girsin. Biz seçim sürecini hükümet ve devlet olarak sürdürmek durumundayız. Örgütün de bu anlamda iradesi net bir şekilde ortadayken, seçimden önce somut adımlar atıp, özellikle Türkiye’de silahlı mücadelenin son bulması için önemli bir aşamaya gelineceği seçimden önce söyleniyorken, siyasetin önü açılacakken neden tehlikeye girsin ki” ifadelerini kullandı.
Çözüm sürecinin amacının silahlı mücadele verenlerin sosyal ve siyasal hayata entegrasyonu olduğunu belirten Ensarioğlu, “Çözüm sürecinin bütün meselesi, derdi, amacı zorla da olsa HDP’yi yüzde 10’un üzerine çıkartmak değil. Amacı, şiddetin son bulması, siyasetin önünün açılması, insanların var olan sorunları gündeme getirmek için siyasal demokratik zemini kullanması, Kürt sorununun yarattığı şiddeti de ortadan kaldırmak için PKK’nın ve bu silahlı mücadeleyi verdiklerini söyleyen insanların, sosyal ve siyasal hayata entegrasyonudur” dedi.