İlyas Akengin
TİGRİS HABER - CHP’li Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu HDP ile çözebiliriz” açıklaması Diyarbakır ve diğer bölge illerinde gündemin ilk sırasına oturdu.
Kurt: CHP, HDP’nin oylarını manipüle etmeye çalışıyor
AK Parti eski Milletvekili ve MKYK üyesi Abdurrahman Kurt, CHP’nin Kürt sorununun çözümü konusunda samimi olmadığını savundu. Kurt şunları söyledi: “CHP Kürt sorununda samimi olmadığını bilmek için, bu ülkeye yabancı olmak veya uzaylı olmak yeterlidir. Bütün bunların nedeni HDP’nin kontrol ettiği oyları manipüle edip CHP’ye hizmet ettirmektir. HDP’nin cenahına geldiği zaman da muhatap ‘biz değil İmralıyız’ diyor. Çözüm süreci içerisinde biz dünyadaki örneklerden yola çıkarak bunları denedik. Ama HDP insiyatif sahibi olan bir parti değil. Kendileri de bunu ifade etti. HDP’nin varlığı aslında bir anlam ifade etmiyor. Tek amacı terör örgütünü meşru göstermek, bir tabela partisidir. İmralı’ya Kandil’e gider HDP. Bunların tamamı batılılar tarafından yönetildiği için, bu iki zihniyette batınının islamofobik politikalarını uygulamaktan başka bir şey yapamazlar.”
Yerli ve milli süreci Tayyip Erdoğan başlattı
AK Parti’nin çözüm süreci yürüttüğü dönemde şehirlerde hendek kazıldığını, özerklik ilanları yapıldığını hatırlatan Kurt, “Devletin bu konuda yapabileceği maksimum adımları yaşamadık mı? Özerklik ilanlarından tut da, hendeklerle şehri kuşatıp, kırsaldaki mahkemelerde insanları zora sokmalardan tutun da, bunların hepsini yaşadık. Yerli ve milli süreci Tayyip Erdoğan başlattı. Karşısına uluslar arası güçler, şuan konuşulan cümlelerin aynısıyla bunlar önceden çıkmışlardı.”
Açıklama önemli
26. dönem CHP Diyarbakır Milletvekili Adayı Naci Sapan ise, Kılıçdaroğlu’nun söyleminin “kıymetli ve anlamlı” olduğuna dikkat çekti. “HDP’nin parlamento çatısı altında olması, çözüme dönük çalışmaların parlamento çatısı altında olması gerektiğine işaret ediyor” diyen Sapan, diğer Kürt gruplarının da HDP tarafından sürece dahil edilmesi gerektiğini söyledi.
‘Kürtlerin artık tecrübesi var’
HDP’nin, Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımına karşılık adım atması gerektiğine dikkat çeken şöyle devam etti: “Bireysel görüşler ya da karşı çıkışlar şimdiden başlatılması düşünülen süreci baltalamak anlamına gelir. Bu yaklaşıma AK Parti kanadından da karşı çıkışlar olacaktır. Ancak, onlar bu konuyla ilgili haklarını kaybetmiş durumdalar. Kıymetli bir başlangıç yapmalarına rağmen çözüm sürecinin akamete uğramasının sorumlusudurlar. Akamete uğrayan çözüm sürecinin içinden çok dersler çıkarılmıştır. O süreci bir tecrübe olarak da görmek lazım. Devlet, HDP, aynı zamanda örgütün kendisi de müzakere süreçlerine karşı tecrübesizdiler diyebiliriz. Şimdi, topyekûn Kürtlerin artık bir tecrübesi var, yeni bir çözüm süreci başladığında bu tecrübeler üzerinden başlayacak, sonuç alıcı olacaktır.”
‘Sorun ortak çözüm de ortak olmalı’
Parlamento çatısı altında bulunacak olan bütün partilerin içinde olacağı çözüm sürecinin şahsi ya da grupsal kaçışları ve karşı çıkışları engelleyeceğini belirten Sapan, “Herkesin ortak sorumluluğu söz konusu olacaktır. Kürt meselesinin barışçıl çözümüne katkı herkesin ortak görevidir. Sorun ortaktır, çözümde ortak olmalıdır, sorumluluk bütün taraflarındır. Bunu söylerken de HDP’nin dışındaki Kürt siyasi hareketlerinin görüş ve düşüncelerinin de sürece dâhil edilmesi gerekiyor. Genel Başkan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, şimdiden çok ciddi bir siyasi risk almıştır. Ancak, ben genel başkanın bu riski herkesin yararına bir fırsata dönüştüreceğine inanıyorum. Kürt siyasetçilerinin Sayın Kılıçdaroğlu’na samimi bir şekilde destek olması şarttır“ dedi.