Cumhurbaşkanı Diyarbakır’a gelip-gitti. Çözüm süreci ile ilgili düşüncelerini aktardı. Türkiye ‘Yeni bir çözüm süreci mi?’ diye tartışmaya başladı. Cumhurbaşkanının Diyarbakır’daki hitabının yorumları farklı kesimlerde farklı bir şekilde yapılıyor. Kimileri Cumhurbaşkanının konuşmasını sürece sahip çıkmak olarak değerlendiriyor, kimileri ise, tam tersini, yeni bir sürecin başlatılması ile ilgili yumuşaklığın söz konusu olmadığını söylüyor. Bu yorumlar; genelde iş dünyası ve entelektüel kesimlerin, bir miktarda akademisyenlerin yorumları.
Yorumlar farklı.
Ancak, bir de hayatın gerçeği var, kamuoyunun, geniş kesimlerin genel kanaati var. Caddede, sokakta, pazarda vatandaşın bakış açısını değerlendirdiğimizde; yeni bir çözüm sürecinin tartışılması, konuşulması, yeniden bir ‘barış süreci’ adı altında buluşmaların tarafı olacağı görüntüsü vermiyor.
Mesele artık tek başına ‘Kürt meselesi’ olarak da değerlendirilmiyor. İktidarın yaşam alanlarını daraltması, ekonomide dibe vurulmuş olması, gelecek kaygısı tartışılıyor yurttaş arasında. Hak ve özgürlükler meselesi, işsizlik, parasızlık, geçim derdi, ekonomik sıkıntıların tavan yaptığı bir ortamda ‘Kürt meselesini çözüyoruz’ demenin içinde bulunduğumuz süreçte bir karşılığının olmadığını çok net görmek mümkün.
Bunların yanı sıra, yeni bir çözüm süreci tartışmalarının oy kaygısı ile ortaya atılmış olduğunun da farkında herkes. Bu çerçevede, iktidara yönelik bir güvensizlik de söz konusu. İktidar, öyle görünüyor ki, Kürt oylarının küçük kesimi de olsa bunları tarafına çekmek için çabalarını sürdürecek. Ancak, kapatılmış bir HDP seçmeninin oylarının AK Partiye yöneleceği gibi bir düşünce varsa, bunun ‘Rüya’ olduğunu hatırlatmakta yarar var. Ak Partinin hissesine düşen şu anda ne kadar ‘Kürt oyları’ varsa, o kadardır, daha fazlasının gidebileceği ihtimali şimdilik görünmüyor.
Şimdilik derken, ‘bir ihtimal var mı’ diye bakacak olursak, mevcut siyasi konjoktür, sert söylemler, siyaset-mafya ilişkisi, Sedat Peker’in açıklamalarının sonuçları, o ihtimali de ortadan kaldırıyor.
O nedenle iktidarın bundan sonraki, yani erken ya da genel seçime kadar ki süreci çok rahat değil. 19 yıllık iktidar döneminin en sıkıntılı günlerini yaşayacak gibi görünüyor AK Parti.