İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirilen konferansa Rektör Yardımcımız, aynı zamanda sosyolog olan Prof. Dr. Sabri Eyigün, öğretim elemanları ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Öğr. Gör. Muhammed Şerif Azarkan’ın vereceği konferans öncesi söz alan Sosyolog Prof. Dr. Sabri Eyigün, evrensel bir kurum olan ailenin, sanayileşme süreciyle beraber ciddi bir dönüşüm yaşadığını söyledi.
Kırsaldan kentlere doğru yaşanan göçler sonucunda, geleneksel aile kurumunun adeta köklerinden söküldüğünü kaydeden Eyigün, büyük ailelerin dağılıp, “çekirdek aileye” dönüştüğünü ifade belirtti.
Kent yaşamının beraberinde getirdiği sorunlar ve kadının yükünün artması ile baş gösteren sıkıntıların FEMİNİST hareketi ortaya çıkardığının altını çizen Eyigün, her harekette olduğu gibi bu hareket içinde de radikallerin ortaya çıktığını, evlilik ve aile gibi evrensel kurumların ataerkilliğin mirası olarak görülüp reddedildiğini anlattı.
Eyigün, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aile ve evlilik konusunda toplumun yeni bir bilinçlendirmeye ihtiyacı var. Yakın bir döneme kadar gelenekle taşınan bilgi ve deneyimler, genç kuşakların aileye ilişkin bir bakış kazanması için yeterli görülmekteydi. Günümüzde artan bilgi ve iletişim imkânları eğitim ve öğretimde daha fazla seçenek sunmaktadır.”
Bu gerçeklerden yola çıkarak Dicle Üniversitesi olarak Türkiye’de bir ilke imza attıklarını vurgulayan Eyigün, “Aile ve Evlilik Okulu” dersini gönüllü seçmeli ders olarak koyduklarını ve “aile araştırmaları merkezi”ni kurduklarını açıkladı.
Küçük yaşta verilen eğitimin taşlar üzerine yazılan yazılar gibi olduğunu söyleyen Öğr. Gör. Muhammed Şerif Azarkan, ailenin önemine dikkat çekti. İletişimin ve iletişimsizliğin yol açtığı durumları örneklerle sergileyen Azarkan, ailede meydana gelen çatışmaların sebeplerini sıraladı.
Her insan kendine özgü ve özel olduğunu dile getiren Azarkan, “herkesin her konuda bizimle aynı düşünmesini bekleyemeyiz” diye konuştu.
Öğrencinin başarılı olmasının sağlıklı bir iletişimden geçtiğine dikkat çeken Azarkan, Sağlık iletişim de muhteşem üç “GEN”den (Anne/Baba (Veli), Öğrenci, Öğretmen) ibaret olduğunu ifade etti.
Aile birliğini güçlendirecek ipuçlarına da değinen Azarkan, tüm hastalıkları Beş “sargıyla” yani 5S (sevgi, saygı, sabır, sadakat, sorumluluk) formülü ile kapatılabileceğini ifade etti.
Haber:Mehmet ÇAKAN