Bütün dinlerin haber verdiği ve bilimsel olarak mümkün görünen kıyametin ne zaman kopacağı meçhuldür.
Büyük bir deprem, yörüngesinden saparak bir gezegene veya yörüngede çıkan bir gezegenin dünyaya çarpması dünyanın yok olması için yeterlidir.
Olabilir mi?
Yapılan sismik çalışmalar, deprem bilimcilerin görüşü böyle bir depremin mümkün olabileceğini ortaya koymaktadır.
Gökyüzündeki yıldız kaymaları da yörüngesinde çıkan gezegenin yok olduğunu gösterdiği gibi böyle bir olayın dünyamız içinde olasılık olduğu bilimsel bir gerçektir.
Ne zaman olacağı konusu ise bilim adamları tarafında "Her an olabileceği gibi uzun bir sure sonra da olabilir" ancak zamanı tahmin etmenin imkânsız olduğu gerçeğidir.
Gelişmiş ülkelerdeki kıyamet senaryolarına hazırlık yapmaları bu amaçla sinema filmlerini vizyona sokmaları kıyametin kopacağının onlar tarafında da kabul edildiğidir.
Peki, ne zaman kıyamet kopacak?
Yüce Allah; "Sana kıyametin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. De ki: Onun ilmi ancak Rabbimin katındadır. Onun vaktini O’ndan başkası açıklayamaz. O göklere de yere de ağır gelmiştir. O size ansızın gelecektir. Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. De ki Onun bilgisi ancak Allah'ın katındadır; ama insanların çoğu bilmezler. (Araf 187)
Gelelim önceki yazımda anlattığım babamın anlattığı menkıbenin devamına.
Adam; Hz. Ali(ra) tavsiyesine uymuş ve gördüğü acayip olayları ona anlatmıştı.
Bunu üzerine Hz. Ali(ra) ona;
"Büyük köpeğin(af edersiniz) uzaktan durup küçük köpeklerin sana saldırması 14 asrın fitnecilerine işarettir. Fitneyi çıkaran uzakta durup olayları seyrederken onun adamları saldıracaklar."
"Gördüğün Güzelim narların içinin pis olması o zamanın dindar geçinenlerine işarettir. Giyimleri, sakkaları, tesbihatları çok iyi ancak içlerindeki çıkar ve menfaat duygusu berbat."
"Üç kazanın kaynaması ise o zamanın zenginlerine işarettir. Zenginler bir birine yardım ederken ihtiyaç sahipleri ihmal edilecek."
"Horoz ise o dönemin vaizlerine işarettir. Çok güzel vaizler verecekler ancak kendileri söyledikleri gibi yaşamayacaklar."
"Tenekeden fazla altının küçük bir kutuyu doldurmamaya gelince; o zamanın insanlarının aç gözlülüğüne işarettir. Doymayan bir dünya hırsına sahip olacaklar."
Müslüman şahsın Hz. Ali(ra) bu izahattından sonra;"14 asır ne zor bir zaman dilimiymiş. Allah o dönemin Müslümanlarına yardım etsin" diye dua ederek borç para bulmaya çalışır.
Yahudi tekrar adama gelerek; "Yemin edecek misin?"
Adam "Hayır paranı vereceğim."
Yahudi "yemini yap üstüne sana 100 bir dirhem vereyim."
Adam "hayır" deyince Yahudi; "seni sınamak ve dininin hak olup olmadığını öğrenmek istedim." der ve kelime-i şahadet getirerek Müslüman olur.
Arada uzun zaman geçtiği için hatırladığım kadarıyla yazdım.
Müslümanların yaşadığı coğrafyaya baktığımızda bu menkıbenin (kısmen de olsa) haklılık payını görmekteyiz.
Şu bir gerçek ki zor bir dönem de yaşıyoruz.
Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Selam ve dua ile.