Afganistan; dünya savaşları sonrası kurulan BM. Merkezli yeni dünya düzeninde, emperyalistlere boyun eğmeyen ve "imparatorluklar mezarlığı" olan bir ülkedir.
Ağır bedeller ödeyerek; güneş batmayan Britanya krallığına, Rusya ve günümüzde dünyanın süper gücü ABD ye de diz çöktürmüşlerdir.
Özellikle ABD ye karşı elde edilen son başarıda; Talibanın yanında tüm Afgan halkının payı büyüktür.
Tahliyeler için uçuşlara açık bırakılan havalimanın da gelişen nahoş olaylar, uçaklarda düşen insanlar ve batiya iltica için oluşan izdihamlara gelince utanılacak bir durumdur.
Afgan halkını suçlama yerine; batının insanları kandırmadı ki başarısı, umut ve vad ettikleri sahte cennetin etkisi büyüktür.
Bir parantez açayım; "havalimanına gelenleri bati mülteci olarak kabul edecek" söylentisi olsa ve engelleyici tedbirler olmazsa Afganistan Hamit Karzai hava limanında yaşanan izdiham kadar olmasa da ona yakın bir izdihamın ülkemizde de olacağı gerçeğidir.
Her neyse tekrar konumuza dönelim.
Bundan sonra durum ne olacak?
İyi polis kötü polis oynayan BM daimi üyeleri Afganistan da yeni bir işgale girişirler mi?
Pençşir vadisinde organize olmaya çalışan muhalifler iç savaş çıkartırlar mı?
Ambargolar, varlıklarına el koymalar, türlü hile ve desiselerle onları perişan etmeyi başarabilirler mi?
Sorulacak sorular çok.
Günlerdir tv lerdeki yorumlar ve analizleri takip ediyorum.
Prof'lar, Stratejik uzmanları, yazarlar, akademisyenler ve her kesimdeki düşünürlerin; "özgürlüğün bati" ile var olunacağını, "vatan perver" ile "terörist" olanın batının kararına bağlamaları üzücü ve de düşündürücüdür.
O batı ki; Hiroşima, Kore, Vietnam, Cezayir, Ruanda, Suriye, Irak, ülkemizdeki darbeler ve daha nice kirli sicile sahiptirler.
Bütün bunları görmeyen, Afganistandaki tahribatı hesaplamayan "dar görüşlü" aydınlarımızın batıyı "medeniyetin beşiği" diye lanse etmeleri üzücüdür.
Her neyse.
Afganistan'da yönetimi devralan Taliban, tefferuatları bir kenara bırakarak ülkeyi adalet eksenli bir idare biçimiyle yönetirse belli bir süre sonra "Batı olmasa da bir devletin var" olacağını dünyaya gösterebilirler.
Bunun için ülkede öncelik adalete verilmeli, güven ve huzur sağlanmalıdır.
Adalet her yönü ve kesimiyle adalet olmalıdır.
Adaletin tesisi için; "Gücün üstünlüğü değil hakkin üstünlüğü" ve "suçludan delile gitme yerine; delilden suçluyu bulmayı" esas alınmalıdır.
Yüce Allah:
"Muhakkak ki Allah adaleti, ihsanı, akrabaya yardım etmeyi emreder; hayasızlığı, kötülüğü ve zorbalığı yasaklar. İşte Allah, aklınızı başınıza alasınız diye size böyle öğüt veriyor." (Nahıl 90 ayet)
Afganistan’da Taliban zafer sarhoşluğuna kapılmaz ve bu ayeti düstur edinirse dünya ve ahiret saadetini yakalarlar.
İstişareyi bırakır, meşverete önem vermez ve "işe göre adam" yerine "adama göre iş" hatasına düşerler ise bunca çabaları boşa gider.
Bizim temennimiz her alanda adaleti tesis etmeleri, istişare ve meşverete önem vermeleridir.
BEDİÜZZAMAN:
"Asya'nın bahtının miftahi, meşveret ve şûradır."