Bilinmez ve belirsiz zamanda Kulaç atıyoruz.
Yaşamın tersten akıntısına
Gülüşlerimiz buruk ve yalnız Aynada aks etmiyor
Hazin Hazin türkülerimiz
Dillerimizde eksilmiyor artık.
Ufkumuz renk körlüğüne bürünmüş uzağı. Geleceği göremiyor; gitmiyor daha ilerisine, ne yapsak ne etsek ruh Tedirgin. Endişeli, Engin Maviliklere uzanan gülüşlerimiz cıvıl cıvıl ötmüyor artık.
Durmadan varlığımıza
Yaşamımızın orta yerine salyalı
Ağızlarıyla parmak sallayan
Ölüm terzileri hiçbir Kural ve
Adalet tanımıyorlar.
Kirli. Suçlu dişleriyle ruhumuzu
Kanatıyorlar
Dinleri ve dualarıyla
Irzına geçiliyor Gencecik
Fidanların
Ölüm terzileri
Sessiz sağır ve dilsiz
Üç maymunları oynuyorlar
Gün geçmiyor ki; özgürlük
Çığlıklarımız
Abluka altına alınmasın
Ekmeğimize. Aşımıza kirli ellerini sokanlar, mutluluk çığlıkları atıyorlar
Acılarımızdan
Hüzünlerimizden, yaralanmış ruhlarımızdan
Açlık ve sefaletimizden büyük keyif alanlar kahkahalarını her gün gözlerimizin İçine soka Soka Kulaklarımızı acı acı tırmalıyor
Varlığımız bir tehdit olmuş illegal kılınmış. Sürgün ve talan yemiş
Düşlerimiz ve zorba zamanlarda kulaç atıyor Merdiven dayamış yıldızlara
Gücü, İktidarı elinde bulunduranlar Merhametsiz, siyahlar bağlamış ruhlarına ölüm ve acının rengi İrin bağlamış
Günahlarını »çıbanlarını İyileştirme telaşına kapılsalar da
Açlıkla terbiye edilmiş gözler
Ve bir sabah ansızın
Elinden yüreğinden
Ekmeği alınanlar
Varlıklarına tahammül
Edilmeyenler
Affetmeyecek
Bu ölüm terzilerini
Zülüm saraylarını
Affetmeyecek
Özgürlük çığlığımız
ve acı acı bağıran öfkemiz Yıkılan umutlarımız
Affetmeyecek
Varlığımız
türkülerimiz, zılgıtaramız, dilimiz ve düşlerimiz Korku salmış ruhlarına Her gece durmadan zülüm duvarlarını telli dikenleri örselerde
Kimliğimize. Çığlığımıza Fayda etmeyecek kurtarmayacak Saltanatlarını Nem kokan mahzenlerinde ibretlikleriyle yok olup gitmelerine yakın çalıyorlar, çırpıyorlar İnanların rızkını ve bişkin bişkin gülüyorlar Aciz hallerine
Acı acı bağıran öfkemiz Affetmeyecek...