Savcı, Nazlı'yı kusurlu sayan Adli Tıp raporunun eksik olduğunu belirterek, kabul etmedi.
İlyas AKENGİN
DİYARBAKIR Dicle Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakültesi Makina Mühendisliği bölümü öğrencisi Nazlı Urkun'un, geçen 20 Kasım'da servis otobüsünden inip karşıya geçtiği sırada, Şeyhmus Taş yönetimindeki 34 ZD 8630 plakalı otomobilin çarpması sonucu yaşamını yitirmesine ilişkin davanın görülmesine devam edildi. Diyarbakır 5'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Şeyhmus Taş, Nazlı Urkun'un babası Hıdır Urkun ve annesi Derman Urkun katıldı.
“Süratli değildim”
Duruşmada savunması alınan sanık Şeyhmus Taş, "Yolda ilerlerken Nazlu Urkan'a aniden çarptım. Olay nedeniyle pişmanım. Olay Nazlı'nın bir anda yola çıkması nedeniyle meydana geldi. Benim hızım 60- 70 kilometre civarındaydı" dedi. Kaza anında Şeyhmus Taş ile aynı araçta bulunan Ahmet Oğuz ise tanık olarak verdiği ifadesinde, "Şeyhmus'un hızı normaldi. Maktül bir araçtan indi. Ara yol kaldırımından karşıya geçerken bir anda önümüze çıktı. Olay bir anda gerçekleşti. Çarpmadan sonra Şeyhmus frene bastı. Nazlı çarpmanın etkisiyle yolun kenarına savruldu" diye ifade verdi.
“120 kilometre hız” iddiası
Duruşmada söz verilen Nazlı Urkun'un babası Hıdır Urkun ile annesi Derman Urkun ise sanık ve tanığın doğruyu söylemediklerini öne sürerek, 120 kilometre hızla çarptıklarını ve kazadan sonra kaçtıklarını söyledi. Olayı gizlemek için kaza yaptıkları aracın plakasını da değiştirdiklerini anlatan anne Derman Urkun, "Bu bir kaza değil cinayettir. Kızım 27 metre yükseğe uçmuştur. Sanık 120 kilometre hızla kızıma çarpmış. Tutuklanmasını ve en ağır cezanın verilmesini talep ediyorum" dedi.
Duruşmada konuşan Urkun ailesinin avukatı Gülten Aday da, çarpan aracın çok hızlı olduğu için Nazlı'yı uzun bir mesafeye fırlattığını öne sürerek, "Bu kaza değil cinayettir. Adli Tıp raporu Nazlı'yı kusurlu bulmuş fakat, sanıkların kusurlu olduğu açıktır" görüşünü savundu.
Olay yerinde keşif yapılacak
Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Nazlı Urkun'u kusurlu sayan Adli Tıp Raporu'nun eksik olduğunu söyledi. Savcı Abdulmutallip Özarslan, olay yerinde keşif yapılıp dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'na gönderilerek, maktul ve sanıkların olay nedeniyle kusurunun olup olmadığının sorulmasını talep etti. Kararını açıklayan mahkeme, olay yerinde trafik bilirkişisi eşliğinde keşif yapılmasına karar verdi.