Ve insan yaratıldı, eşrefi mahlûkat, meleklerin saygı duyduğu, değerliydi, zira Rabbinden bir parça taşıyordu. Adem, akıl ve irade sahibi olarak yaratıldı.
Sonra mı ? Cennetten kovuldu, nefsine yenik düştü, hırsına kurban gitti, kendisine düşman bilinene aldandı, buna rağmen af edildi, Dünya sürgününe gönderildi.
Yalnızdı, eşi yaratıldı, yalnızlığı bitirildi, soy verildi,nesli çoğaldı, kendine benzer,kendi gibi kutsal olan kardeşlerle dünya güzelleşsin diye geldiği yere, hikayesini zulme ve kana boğdurdu.
Hırs,aç gözlülük olunca lanetlenmiş olarak bilinen düşmanın peşine takıldı.Düşmanı,düşmanlığını icra ede dursun, imtihanın startını kendi verdi.
Dökülen ilk kan, ilk toprağa düşen insan, ilk yürek acısı Habil ve Kabil kıssası, ilk kardeş cinayeti, yürek burkulması, Adem ve Havva'ya tattırılan evlat acısı, kim bilir, kıyamete kadar öldürülenlerin acısının tümünü hissettiler yüreğinde.
Sonra inkâr, yoldan sapmalar, zulüm,hakaret,ötekileştirme, baskı..Yüreklerde tahtını kurarken iblis,hayatında hüküm sürmesi kaçınılmaz olurdu, öyle de oldu.
Adem'in çocuklarının kardeşlerini kandırma proje ve planları iblise ihtiyaç bile bırakmadı. Ne de olsa o,tahtını kan ve gözyaşı ile sağlamlaştırdı. Esfeli safilin pozisyonunda olanlar, lanettullah diyerekten teselli buldu, yolundan ayrılmadı, sevindikçe sevindi. O, Âdem’e secde etmemişti, yolunun yolcusu, kardeş kanını dökerek adamlıktan çıktı. Adem, adam olamayınca dünya'nın bağımlısı oldu.
İnsan, Rahmanın katında yalnız bırakılmadı, düşmanını unutup kardeşlikten vaz geçtikçe, uyarıcılar, öğretmenler, yol göstericiler gönderildi,elinden tutuldu.Doğru yol gösteren kılavuzlar,nebiler, resuller, peygamberler tebliğ etti.İnsan öyle kıymetlidir ki; tek bir kişiye bir peygamber gönderilecek kadar… Dile kolay 124 Bin peygamber, kardeşliğin değerini anlatmak için geldi.
Yeniden bir kardeşlik inşası için yeni bir peygamberin gelişine ihtiyaç kalmayacak şekilde din ekmel’e erdirildi. Ayet ayet kardeşlik işlendi, haklar anlatıldı, birbirinin hukukuna riayetin Allah’ın hukukuna riayet olduğu vurgusu üzerinde duruldu.
Şimdi hikâyenin bu kısmında biz varız. Ya adam olacak rabbine yönelecek ya da adem kalacak, Adem'in kemiklerini sızlatacağız.
Bu haftaki yazımız da böyle olsun.
Adamlığımız ile kalalım..