Demokratik olduğunu iddia eden bir devlette Adalet yok ise o devletin yurttaşlarına korku, endişe ve çaresizlik duygusu hâkim olur. Korku, endişe, çaresizlik duygusunu ortadan kaldırmanın bir tek yolu vardır, o da direnmektir. Toplumsal birliktelik ve direniş korku zincirini kırar, cesaret ve umudu yükseltir, topluma korku salan yönetenlerde korku başlar, yaptıklarının hesabını nasıl vereceklerinin kaygısı ile daha da karanlıklara çekerler kendilerini. Geceleri ve gündüzleri birbirine karışır.
Adalet yürüyüşü ve Adalet Kurultayının mesajları, karanlıktan, korkudan, çaresizlikten kurtuluşun fişeğini ateşlerken, toplumu karanlığa sürüklemek isteyenlerin beynine, yüreğine korku sinyalleri gönderdi. Sahada, sokakta, evlerde, arazide, çiftçide, işçide, öğrencide karşılık ve destek bulan Cumhuriyet Halk Partisinin sonuç bildirgesinin içinden çıkacak olan ortak bir direniş manifestosunun iktidar tarafından ötekileştirilen, hiçleştirilen, yok sayılan bütün kesimlerin ortak manifestosu olması son derece önemli. Yani bütün muhalif kesimlerim üzerinde anlaşacağı hepimizi 2019’a taşıyacak ortak bir seçim manifestosu niteliği kazanması şart.
Adalet kurultayından çıkan sonuç bildirgesinin ana hatları ortak manifestonun temellerinin oluşturulması için son derece önemli ve anlamlıdır. Buradan itibaren zaman kaybetmeden bütün bileşenlerle bildirgenin içeriğini manifestoya dönüştürmek, ortak mücadelenin anayasası haline getirmek gerekiyor.
Bunun için kurultaydan çıkan sonuç bildirgesinin sonuç ve çözüm önerilerini gözden geçirmekte yarar var. Bildirgenin tamamı Cumhuriyet Halk Partisinin kendisi ile ilgili düşünceler olarak algılanabilir, ancak sonuç ve çözüm öneri ile toplumun tamamını ilgilendiriyor. Bu nedenle sonuç kısımlarındaki özet önermelere dikkat etmekte yarar var.
İşte o ana hatlar;
*Devlet, yurttaşlarını huzur, güven ve refah içerisinde yaşatmakla yükümlüdür. Bunun yolu adaletten geçer. Adaletten sapan iktidarlara karşı halkın hak, hukuk, adalet ve özgürlük mücadelesi meşru bir mücadeledir.
MAHKEMEDE ADALET
Derhal bağımsız ve tarafsız yargı inşa edilmeli, yargıya güven tesis edilmeli, tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.
DEVLETTE ADALET
Kuvvetler ayrılığı esasına dayalı, denge ve denetleme mekanizmaları olan demokratik devlet oluşturulmalı, hukuk düzeni darbe hukukundan temizlenmeli, liyakat sistemi kurularak halkın devlete güven duyması ve kaliteli kamu hizmeti alması sağlanmalıdır.
SEÇİMDE ADALET
Demokrasi ve milli iradenin hâkim olması için adil ve meşru bir seçim düzeni oluşturulmalı, sivil toplumun etkin denetimine imkân tanınmalıdır.
GEÇİMDE ADALET
Sosyal devlet tesis edilerek gelir adaleti sağlanmalı, refah paylaştırılmalı, hukuk güvenliği altında ekonomi rahatlatılmalıdır.
İNANÇTA ADALET
Yaşam tarzı ve inançlara müdahale edilmemeli, özgürlükler korunmalı ve genişletilmeli, camiye, kışlaya, Adliyeye ve okula siyaset sokulmamalı, tarikat, cemaat ve inanç grupları iktidar odağı ve ortağına dönüştürülmemelidir.
EĞİTİMDE ADALET
Aklı ve bilimi esas alan, ortak değerlerimizi çoğulculuk ekseninde koruyan, fırsat eşitliğini sağlayan bir eğitim reformu yapılmalı, eğitim hem bireysel hem de toplumsal olarak yoksulluktan kurtulmanın en önemli aracı olmalıdır.
YAŞAMDA ADALET
Çatışma, kutuplaşma ve ötekileştirme siyaseti terk edilmeli, ayrılıklar uzlaşma dili ve yöntemleriyle ele alınmalı, huzur siyaseti inşa edilmelidir.
MEDYADA ADALET
Medya üzerindeki hukuki, fiili, mali ve manevi baskı kaldırılmalı, tutuklu gazeteciler derhal serbest bırakılmalı, medya kuvvetler ayrılığı sistemi içinde dördüncü kuvvet olarak görülüp anayasal güvence altına alınmalıdır.
Bu başlıklar hepimizin üzerinde ortaklaşacağı başlıklar. CHP dışındaki toplumsal muhalefetle ortaklaşarak bu temelde 2019’u kurtaracak ortak bir manifestoyu hayata geçirmek mümkün.