Abdullah Gül ile ‘aklama’ arayışı

NACİ SAPAN

Alnına kara çalınan AKP’nin bir şekilde ‘aklanması’ için aranan çarelerden biri Abdullah Gül formülü olabilir mi?

Böyle bir soruyla başlayacak olursak masadaki çoklu formüllerden birinin böyle bir çalışma olduğunu görmek, tartışmak gerekiyor. Saray ve iktidar işbirliği ile gidilen seçimde hedeflenen olmadı, seçmen ‘Dur’ dedi. Çıkan sonuçları herkesim kendi penceresinden farklı bakış açıları ile yorumlamaya başladı.

Toplumdaki genel bakış açısı AKP’siz bir hükümet arayışını ön plana çıkarmasına rağmen, sandıktan birinci parti çıkması diğer partilerle hükümet pazarlığı konusunda elini güçlendiriyor. 4 parti de hükümet sorununu çözmede ‘kilit’ konumda.

Seçmen AKP’ye dinlenme, diğer 3 partiye çalışma fırsatı sundu.

Son bir haftalık süreçte AKP’nin dinlenmek istemediği, 3 partinin de birbirleriyle çalışmak istemediği gibi bir algı çıktı ortaya.

 

Tıkanma noktasının ‘ideolojik’ olduğunu saptamakta yarar var.

Parlamento çatısı altındaki görüntü nesnel olarak 2 sağ, 2 sol partinin varlığını ortaya koyuyor. AKP ve MHP’nin kafasının arka planında CHP ve HDP’yi yönetim alanına sokmamak var. Seçim çalışmaları döneminde karşılıklı ağır söylemler olmasa en ideal hükümet yapısı AKP-MHP olacaktı.

 

Ancak yolsuzluk, hırsızlık konusunda hesap sorulacağı yönünde seçmenine söz veren Bahçeli, saraylı AKP’yle hükümet işbirliği yapmaya cesaret edemiyor.

Böyle bir durum CHP ve HDP içinde söz konusu.

Çünkü seçmene AKP’siz bir iktidar sözü verdiler.

‘Kim AKP ile hükümet kurarsa bir sonraki seçimde biter’ algısının hâkimiyeti partileri AKP’den uzak durmaya yöneltiyor. AKP döneminin sorgulanmasını isteyen toplumun büyük bir kesiminin arzuladığı CHP-MHP-HDP formülü olmasına rağmen, ‘Kırmızıçizgilerimiz’ dayatması şimdilik bu formülün uygulanabilir olduğuna işaret etmiyor.

 

Partileri AKP ile hükümet ortaklığına yaklaştıracak Abdullah Gül formülünün devreye girme ihtimali olabilir mi?

Böyle bir çalışma var mı, yok mu, bilemiyoruz ancak, seçimden hemen sonra Gül’ün ‘denge unsuru’ olabileceği algısının yaratılmaya çalışıldığını görmek mümkün. Abdullah Gül ile AKP’de yapısal bir değişiklik imajının yaratılarak, aynı zamanda 4 bakanın yargı önüne çıkarılarak bir aklanma sürecinin başlatılmak istendiği gibi bir stratejinin uygulanmak istendiğini görür gibiyiz.

Ondan sonraki süreç saraylı mı, saraysız mı olur?

Onu da bekleyip göreceğiz.

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.