‘Avrupa Birliği Yerel Yönetimler Özerklik şartı’ çerçevesindeki bir yönetim biçimi Kürtleri Türkiye’den ayırır mı?
Bu konuda bir kesim için kafalar karışık!
Nedeni ise; Hala ülke genelinde bu konuyu etraflıca tartışmıyor olmamız. 30 Mart itibariyle Büyükşehir belediyelerinin yönetim biçimi bu şart çerçevesinde devreye giriyor.
Mesele, sadece Kürtlerle ilgili değil.
Türkiye’nin tamamında uygulamaya girecek olan yönetim anlayışı yeni bir dönemin başlangıcı olacak.
Konuya ilgisi olan Kürtler, durumun daha çok farkında.
Türkiye’nin diğer bölgelerindeki yurttaşlar ve yeni dönem için seçime girecek olan partiler durumu bu çerçevede tartışmıyor.
AB’nin bu şartına Türkiye yaklaşık 15 yıl önce imza atmıştı. Bir önceki yerel seçimde de uygulamaya geçmek mümkündü, ancak siyasi çekişmeler, silahlı çatışma döneminin henüz sona erdirilmemiş olması, hükümetin hazırlıksız olması nedeniyle bu mümkün olmadı. Bir de Kürtlerin bağımsızlığına işaret ediyor olması nedeniyle yerel yönetimler özerklik şartının devreye sokulmak istenmediğini söyleyebiliriz.
Bu uygulamanın gecikerek devreye sokulmuş olması ülkenin demokrasiyle bağının zayıflamasına neden oldu mu?
Olmadı desek yalan olur.
Zayıflaması bir yana, uzaklaştırdı da.
Şimdi oluyor olması bu açığı kapatır mı?
Neden kapatmasın, nereden ve nasıl başlayacağınızla ilgili bir durum.
Gerekleri yerine getirildikten sonra demokrasinin ileri geri mesafelerini tartışmaya lüzum kalmaz. İçinde bulunduğumuz yüzyılın çağdaşlığına yaraşır bir demokrasi anlayışını Kürt ve Türk coğrafyasında, yani ülkenin genelinde inşa etmek ve yükseltmek yeni dönemde çok mümkün.
Kürtler, BDP-HDP buna hazır.
Ülkenin genelini de buna hazırlamak seçime girecek olan diğer partilerin görevi. 30 Mart’taki yerel seçim sonuçları, Kürtlerin yönetime aday olduklarının tablosunu ortaya çıkaracak. Böyle bir siyasi öngörüyü, yapılan seçim anketlerinden ve yükselen değerlerden dolayı yapmak mümkün. Kürtler oy oranlarını yükselterek bu işareti vereceği gibi, insani ve demokratik değerler ve eşit yurttaşlık temelinde birlikte yaşamanın nasıl olacağının mesajlarını da vermiş olacak.
Durum böyle ise; o zaman korkmamak gerekiyor.