Hayatımıza yön veren,yaşamı bizim için anlamlı kılan önemli kimi günler vardır.Bu günlere halk,toplum olarak farklı anlamlar yükleyebileceğimiz gibi,birey olarak da kimi günler bizim için oldukça anlamlı olabilir.Hiç kuşku yok ki bu o güne bakış açımızla ilgilidir.
Ulusal,sınıfsal,dini roller atfettiğimiz kimi günler olduğu kadar farklı anlamlar yüklediğimiz bazı günlerinde hayatımızdaki yeri önemlidir.Hafızamızda derin etkiler bırakmıştır.Yaşamımızın her anında o günden derin izler taşıyanımız bile vardır.Belki de hiç unutamayacağımız kadar anılarla doludur o gün.Kimi günler ise özel bir anlam yüklenmesi gereken bir zaman dilimi olduğu halde çoğumuzun bilmediği,anlam yükleyemediği bir gün olarak sıradan gelip geçer bizim için.İşte bugün böylesi bir günden söz etmeyi düşünüyorum.
9 Ağustos denince aklımıza neler geliyor acaba? Şimdi şöyle bir hafızamızı tazeleyelim.Gandi’nin İngiltere tarafından tutuklanması,Nagazaki’ye ABD tarafından atılan atom bombası ve bunun yetmiş bin insanın öldürülmesi ile sonuçlanması,Arap alfabesi yerine Latin alfabesine geçiş, vb,vb… Burada sözü edilmeyen ama bugüne ait birçok tarihsel,toplumsal gelişmeden söz edilebilir bugün için. Ancak bugün çok daha özgün, birçoğumuzun tahmin bile edemeyeceği bir günden! Yani 9 Ağustos Dünya Kitapseverler Gününden…
Bu da;’’ nerden çıktı?’’ diye düşüneniniz olabilir. ‘’Kitap konusu bu denli anlam yüklenecek bir konu mudur?’’ diye kendi kendine söylenenler bile çıkabilir. Doğrusu böylesi bir günün varlığı beni mutlu ediyor.3 Aralık Dünya Engelliler günü, Anneler günü kadar. Hatta 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü 1 Mayıs İşçi ve Emekçi Bayramı kadar… Bu o güne ve kitabın kendisine yüklediğim anlam ile ilgili tabii ki. Eminim ki birçok okuyucum da şu an benimle aynı fikirdedir. Kitap okuma günü ve Dünya Kitapseverler Günü belki de şu ana kadar gözden kaçırdığımız, yeterince anlam yükleyemediğimiz bir gündü. Bundan sonra bugüne ilişkin bir farkındalık yaratmak benim için yeterli.
Bugünü sevenin kim olduğu, bugünün neden tercih edildiğine ilişkin çok şey söyleyebilecek durumda değilim doğrusu. Ancak bugün kitaba ilgi ile ilişkilendirmek çok farklı anlamlar bağrında taşıyor. Tarihin derinliklerinden süzülüp gelen amacı bilgiyi öğretmek, yorumlamak ve aktarmak olan; kil tabletlerden başlayarak papirüslere, parşömen kâğıtlarından el yazmalarına daha sonra da bugünkü matbu kâğıt halini alarak kitaplaşan bir serüvenin sonunda ‘sofralarımıza’ gelip beyin zevkimize sunulan bu şeye ne anlam yüklemeliyiz? Bu günün asıl bizi ilgilendiren boyutu bu olmalıdır kanımca. Hiç kuşkusuz bilgi ve teknoloji çağı dediğimiz içinde yaşadığımız çağda birçok şey gibi kitap konusunda da önemli değişimeler yaşandı. Kitabın yazılışından tutalım, okunma şekline; edinilmesinden tutalım kitaba yüklenen anlama kadar. Ancak şu bir gerçek kitap her zaman olduğu gibi günümüzde de aynı amaca hizmet eden, önemini koruyan hatta giderek yaşamımızdaki yeri, önemi artan bir şey olarak varlığını koruyor, korumaya da devam edecektir. Bir Çin atasözünde; ’’Kitap insanların yolunu aydınlatır. ’’denir kitap için. Japon atasözünde ise kitap için; ’’Kitap ruhun ilacıdır.’’ denir. Ovidius ise; ’’Kitap aklın ilacıdır.’’ der. Bir başka söylemde de ;’’En iyi öğretmen iyi bir kitaptır.’’ denir. Konfüçyüs gibi döneme damgasını vuran, Uzakdoğu’daki toplumları düşünceleriyle etkileyen, etkileri günümüzde dahi görülebilen bir filozof dahi; ‘’Tanrım bana kitap dolu bir evle çiçek dolu bir bahçe ver.’’ diye yakarışta bulunur. Bunlar tarihe mal olmuş kimi kişiliklerin kitaba atfettiği anlamın görülmesi açısından önemli kimi sözlerdi. Birkaç anekdot da güncel ile ilgili verelim.’’ Bir kitap özgürlüğe sesleniştir.’’ der Sartre. ’’Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaplardaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim.’’ diyor Cemil Meriç. ’’Kitaplarda kapılar gibidir. Bir kez açtın mı bambaşka bir dünyaya geçiverirsin.’’ diyerek kitaplarla açılan kapının insan yaşamına etkilerini anlatıyor Jeanette Winston. Mutluluğun kitap aşkından geçtiğini anlatan bir söz ile konumuzu bağlamaya çalışalım. ‘’Bir insana okuma aşkı ve onu tatmin edecek kitap verin; emin olun ki bu adam mutlu olacaktır.’’ diyor Sir John Herscell.
Yukarıdaki sözlerden bile insanlığın en önemli gelişim ve öğrenme materyallerinden birinin kitap olduğu anlaşılmaktadır. Bu denli hayatımızda yeri olan kitaba özgü bir günün varlığını işte bu nedenden dolayı önemsiyorum, önemsemeliyiz. İleriki yazılarımdan birinde kitabın hayatımızdaki yerini ve önemini işleyecek bir yazı ile karşınızda olacağımın sözünü vererek; Ortadoğu halklarının ortak yaratımı olan bayramlardan birini daha yaşadığımız bugünler de bütün halkımızın ve okuyucularımızın Kurban Bayramını kutluyorum. Bayramların barış, kardeşlik ve özgür yarınlara vesile olması dileğiyle.