5’li çete ve kamu kaynakları

NACİ SAPAN

‘İktidar olacağız. Beşli çetenin bizim torunlarımızı dahi sömürecek olan bütün bu yatırımlarını kamulaştıracağız ve alacağız.’’ (K.Kılıçdaroğlu. Bütçe konuşmasından)

Yurttaşı rahatlatan kilit cümle, toplumun beklediği, gerçekleşmesini umut ettiği anahtar cümle işte budur.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM’deki bütçe konuşmasında muhalefet sıralarını ayağa kaldıran, televizyon başındaki yurttaşın içine ‘şimdilik’ kaydıyla su serpen, içini rahatlatan bir konuşma oldu.

Artık nefes alamaz duruma gelen yurttaşların muhalefet partilerinden beklediği çıkışlar, bu tür çıkışlardır. Muhalefet, iktidar hedefliyorsa, iktidar olduğunda yapacaklarını toplumun bilgisine samimi bir şekilde aktarmak durumundadır, yapacakları konusunda samimi olduğunu yansıtmalıdır, o güveni vermelidir.

Özellikle kamu kaynaklarının, ülkeye, halka ait kaynakların çarçur edilmesinin kabul edilemez olduğu gerçeğinden hareket ettiğimizde, heba edenlerin yönetim değişikliklerinde hesap vermesi gerektiğini, bunun hukuki sonuçlarının olabileceğini bilmesi, bilmiyorsa farkına varması meselesi son derece önemlidir. Bunu her fırsatta muhataplarına hatırlatmak muhalefet güçlerinin görevidir.

Daha önce Genel Sekreter Selin Sayek Böke tarafından da dile getirilen bu konunun Genel Başkanın net ifadeleriyle altının çizilmesini,  parti politikası olarak değerlendirmek gerekiyor. Dolayısıyla, bu durumu siyasi bir vaat olarak değil, bir sözleşme gibi görmek, topluma verilmiş bir taahhüt olarak görmek lazım. Çünkü ağır ekonomik yükün altında ezilen yurttaş, içine düşürüldüğü durumun nereden, nasıl kaynaklandığını biliyor. Haklı olarak haksız kazanç sağlayanlardan hukuk önünde mutlaka hesap sorulmasını istiyor ve bekliyor.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, bütçe konuşmasında dile getirdiği bu konu, çok iyi biliyoruz ki, halkın da talebidir. Genel Başkan halkın talebine aracı oldu ve hesap soracağının taahhüdünü verdi. Bu çıkışın genel anlamda toplumda, sosyal medyada büyük ilgi görmesinin nedeni, toplumun bu konudaki beklentide ortaklaşmasıdır.

Sadece belli bir kesim değil, bütün kesimlerden kamu kaynaklarının rastgele kullanılmasına büyük tepki var. İdeolojik bakış açısı farklı insanları ortaklaştıran şey, halkın ortak malıdır.

Normal yaşamda da böyle değil midir?

Birey olarak düşünelim; evimize, işyerimize çöken, paramızı cebimizden almaya çalışana karşı bu değerlerimizi, canımız pahasına direnip, savunmaz mıyız?

Kamu kaynakları da aynıdır, bireysel değil, toplumsaldır. Kaynaklar hepimizindir. Savunmak hepimizin görevidir. Hesap sormak ise, ülke yönetimine aday olanların görevidir.  Beşli çete sadece bir örnek, daha niceleri var, kamu adına hesap sorulacak.   

Naci Sapan

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.