Aralarında İstanbul, Ankara, Diyarbakır, İzmir, Bursa, Eskişehir, Ordu, Şırnak, Tekirdağ, Van, Yalova gibi 50 kentin baro başkanları ortak bir açıklamaya imza attı.
Ortak açıklamada, “FETÖ projesi olduğu bilinen tartışmalar odağındaki baroların yapısı ve seçim usulleri üzerinden yaratılan tartışmaların hangi demokratik gerekçelere dayandırıldığı, varılmak istenen sonucun ne olduğu izaha muhtaçtır” denildi.
“Güçlü bir demokrasiye sahip olmanın ilk şartı, tüm dünyada da kabul edildiği üzere, hukuk devleti ilkesinin tüm kurumları ile işler halde olmasından geçer. Hukuk devleti; ancak güçlü, bağımsız ve tarafsız bir yargı erkinin varlığı ile hayat bulur” ifadelerinin yer aldığı açıklamada “avukatların ve baroların kendilerini ilgilendiren kanundaki düzenleme öncelikle avukatlara ve barolara sorulmalı iken, avukatlar ve barolardan kaçırılarak taslak düzenleme yöntemi adil, hakkaniyetli ve doğru değildir” ifadeleri yer aldı.
Baroların ortak açıklamasında, “basına yansıyan ve yine yetkili ağızlarca da ifade edilenlerden öğrenebildiğimiz kadarı ile; bir ilde birden fazla baro kurulması, barolara üyeliğin zorunluluk kapsamından çıkartılması, Avukatlık Kanunundaki mevcut seçim sistemi yerine nispi temsil sisteminin getirilmesi, delege sayılarının değiştirilmesi ve avukatlar ile barolara verilen hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını savunmak, korumak ve bu kavramlara işlerlik kazandırmak, hak ve görevine ilişkin olan tüm bu değişiklik taleplerinin Avukatlık Kanunundaki mevcut düzenlemeyi daha ileriye değil geriye götüren bir nitelik olduğundan, bu girişimleri hiç kabul etmiyoruz” denildi.
Bir süre önce Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın hutbe sırasındaki bazı açıklamalarına baroların tepki göstermesi üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan baroların yönetim şeklinde değişikliğe gidileceğinin mesajını vermişti.
Bu adımla barolar, Türkiye Barolar Birliği ve meslek odalarının yönetim yapısında değişiklik öngörüldüğü belirtiliyor.