Baluken: Rant, çıkar, kariyer için mecliste değiliz
Ali Abbas Yılmaz
Meydana karanfiller ve patlamada iki bacağını kaybeden Lisa Çalan'ın isteği üzerine ayakkabıları da bırakıldı.
Anmada konuşan HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, “Bizim mecliste bulunma gerekçemiz orada bulunan diğer milletvekilleri gibi herhangi bir kariyer, çıkar, rant hesabı üzerinden şekillenmemiştir. Mecliste olmamız için Amed İstasyon meydanında yaşamını yitiren 5 canımız, Suruç’ta yaşamını yitiren 33 canımız, Ankara Garında yaşamını yitiren yüz canımız için parlamentoya gidip biran önce sorunlara demokratik siyasi çözüm bulma anlayışı ile bizleri oraya taşımışlardır. Dolayısıyla biz, parlamentoda bulunma gerekçemizi aynı zamanda şehitlerimize karşı tarihi bir sorumluluk üzerinden ele alıyoruz” dedi.
HDP'nin Diyarbakır İstasyon Meydanı'nda genel seçim öncesi 5 Haziran 2015'te düzenlendiği ve yüz binlerce kişinin katıldığı "Büyük insanlık" mitingine düzenlenen, 5 kişinin yaşamını yitirdiği, 400'ü aşkın kişinin yaralandığı saldırının birinci yıldönümünde anma düzenlendi. İstasyon Meydanı'nda patlamanın yaşandığı trafo önünde düzenlenen anmaya, HDP grup başkan vekilleri İdris Baluken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, HDP Diyarbakır Milletvekilleri Feleknas Uca, Sibel Yiğitalp, Çağlar Demirel, ve Nursel Aydoğan, saldırıda yaşamını yitirenlerin aileleri ile birlikte çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Lisa'nın isteği yerine getirildi
Bombalı saldırıda iki ayağını kaybeden ve Almanya'da tedavi gördüğü için anmaya katılamayan sinemacı Lisa Çalan'ın sosyal medya üzerinde paylaştığı, "Bir daha giyemeyeceğim ayakkabılarımı bırakın, dağın tepesinde kollarımı doğaya açtığım, zıpladığım, havada yakalamak için devalarca çektiğim ve yakalayabildiğim resimlerimi bırakın" isteği ailesi tarafından yerine getirildi. Aile yanında getirdiği Lisa'nın kırmızı ayakkabısını patlama noktasına bıraktı. Yine üzerinde, "Uçmak için kanatlara ihtiyacın yok" yazılı Lisa'nın fotoğrafı da patlama noktasına konuldu.
Anma programında konuşan MEYADER Eşbaşkanı Ayşe Dicle, "Artık Kürt halkının yakasından ellerini çeksinler. Kürtlere karşı açılan savaşa son versinler. Biz bu saldırıları kesinlikle kabul etmeyeceğiz" dedi. Patlamada yaşamını yitirenlerin aileleri adına konuşan Hayati Kurul, HDP'nin bombalı saldırıyı seçim barajıyla boşa çıkardığını belirterek, HDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ile iradelerine yönelik saldırı gerçekleştirildiğini kaydetti.
5 Haziran anmasına katılan HDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, bombanın patladığı trafonun önünde yapılan anmada bir konuşma yaptı.
Baluken, şunları söyledi; “ Bundan tam bir yıl önce bu meydanda halklarımızın ortak geleceğine yönelik olarak yapılan kirli bir saldırı neticesinde 5 canımızı yitirmiştik ve 400’ün üzerinde yurttaşımız ağır olarak yaralanmıştı” dedi.
Baluken’in konuşmasının satırbaşları şöyle:
“Demokratik siyasi çözüm olması gerektiğinin mesajını vermek üzere bu meydana gelmişlerdi”
“Ali Türkmen, Ramazan Yıldız, Necati Guru, Şeyhmus Koşan ve Civan Aslan arkadaşlarımız bu ülkede demokratik siyaset umudunu yaşatmak üzere bu meydana gelmişlerdi. Bu ülkede eşitlik temelinde yeni bir yaşamın olabilirliğini Türkiye ve dünya kamuoyuna göstermek üzere bu meydana gelmişlerdi. Maalesef bu son derece onurlu ve kutsal olan talepler saray ve AKP iktidarının sorumluluğunda bir takım karanlık yapıların devreye girdiği bombalama eylemleriyle birlikte ortadan kaldırılmak istendi. Bu nedenle Amed İstasyon meydanında patlayan bombalar, bugün içerisinden geçmiş olduğumuz süreci ortaya koyması açısından da son derece önemli ve hayatidir.
“5 Haziran katliamı aydınlatılsaydı Suruç, Ankara olmayacaktı”
Eğer İstasyon meydanındaki patlamanın üzerine etkili bir şekilde gidilseydi, buradaki soruşturma süreçleri sağlıklı bir şekilde yürütülseydi Suruç’taki patlama olmayacaktı. Yine, Suruç’ta meydana gelen patlamadan sonra etkin bir soruşturma süreci yürütülüp devlet ve devlete bağlı kurumlar içerisindeki bir takım sorumluluklar açığa çıkarılmış olsaydı, Ankara’da yaşanan ve yüz yurttaşımızın canına mal olan o katliam süreci yaşanmayacaktı. Ama biz biliyoruz ki, bütün bunlar son derece bilinçli, planlı ve belli mesajları da Kürt halkına ve Türkiye halklarına vermek üzere hayata geçirilmiş katliamlar olarak önümüze geldi.
“Patlamaya göz yumanlar mitinge izin vermedi”
Bugün hala Saray ve AKP iktidarı İstasyon meydanında vermiş olduğu mesajı aynı şekilde sürdürmenin ısrarını ortaya koyuyor. Biz bugün 5 Haziran itibariyle bu alanda on binlerce, yüz binlerce Amed’li, Diyarbakır halkı olarak şehitlerimizi anmak istedik. Şehitlerimizin şahsında Suruç, Ankara şehitlerini bu meydandan anmak ve buradan doğru yeniden bir kalıcı barış, demokratik siyasi çözüm umudunu yeşertmek istedik. Bir yıl önce burada bombaların patlamasına göz yumanlar, bugün Diyarbakır halkının on binlerle, yüz binlerle kalıcı barış umuduna, demokratik siyasi çözüm beklentisini sahiplenmesine izin vermediler. Bugün hala aynı yasakçı ve baskıcı anlayış üzerinden ortak bir geleceğin buradan örülmemesi gerektiğinin adeta mesajını vermek istediler.
“Türkiye haklarının Kürtlerle birlikte ortak bir gelecek arayışının sağlanması gerektiğine inanıyoruz”
Özellikle bu bombayla birlikte seçim sandığından çıkacak olan halk iradesini tanımayacağını söyleyenler bugün HDP milletvekillerini parlamentodan atmak suretiyle önümüzdeki dönemin daha ağır ve sancılı geçeceğinin mesajını vermek istiyorlar. Bu anlayışı son derece sorunlu bulduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyoruz. Bizim mecliste bulunma gerekçemiz orada bulunan diğer milletvekilleri gibi herhangi bir kariyer, çıkar, rant hesabı üzerinden şekillenmemiştir. Mecliste olmamız için Amed İstasyon meydanında yaşamını yitiren 5 canımız, Suruç’ta yaşamını yitiren 33 canımız, Ankara Garında yaşamını yitiren yüz canımız parlamentoya gidip biran önce sorunlara demokratik siyasi çözüm bulma anlayışı ile bizleri oraya taşımışlardır. Dolayısıyla biz, parlamentoda bulunma gerekçemizi aynı zamanda şehitlerimize karşı tarihi bir sorumluluk üzerinden ele alıyoruz. Ve şehitlerimizin bize bırakmış oldukları çözüm ve barış mirasını gerçekleştirerek, bu coğrafyada daha fazla acının yaşanmaması, Türkiye haklarının Kürtlerle birlikte ortak bir gelecek arayışının sağlanması gerektiğine inanıyoruz. Bunu başarmanın gayreti içerisindeyiz.
“Bütün demokrasi ve özgürlük şehitlerimize bir söz veriyoruz”
Yaşanan baskılar ne olursa olsun, halkımıza yönelen anti demokratik uygulamalar hangi aşamada olursa olsun, barış umudunun önüne çıkan savaş konsepti hangi düzeyde olursa olsun bizler bu irademizle mücadeleyi yükseltmeyi, Diyarbakır’da andığımız şehitler şahsında bütün demokrasi ve özgürlük şehitlerimize bir söz olarak bugün bir kez daha yinelemek istiyoruz.”
Konuşmaların ardından patlamada 5 kişinin yaşamını yitirdiği noktaya karanfiller bırakıldı.
Öte yandan, valiliğin 5 Haziran Meydanı'ndaki mitingi yasaklaması nedeniyle alan ve buraya çıkan tüm cadde ve sokaklara yüzlerce polis ve çok sayıda zırhlı araç konuşlandırıldığı gözlendi.