Dün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın üstünden doksan altı yıl geçmiş olmasına rağmen bu büyük günü kutlamalarla geçirdik
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk 'ün izinden kadınlarımıza açtığı yoldan ilerlememizin gururu içindeyiz.
Geçenlerde küçük kızım okuldan geldi. Yüzü asık ve gözleri dokunaklıydı. Sonuçta bu sene üniversite giriş sınavına hazırlık yaptığından stresli bir yıl geçiriyordu. Boynuma sarılarak Anne kendimi çok yalnız hissediyorum dedi. Üzülmüştüm. Onu öptüm okşadım. Gözlerine bakarak annecim ben varım ya dedim.
Ama anne bir sen varsın deyince. Gülümsedim...
Tatlım ben bir orduya bedelim biliyor musun dedim.
Gözleri gülmeye başlamıştı. Esprim gerçek boyutluydu biliyordu.
Hatta ablan ve teyzelerin hepimiz farklı kadın ordularıyız dedim.
Kızım gülmeye başlamıştı. Bir anda
Omuzları daha dik durmaya başlamış, gözleri daha ışıl ışıl olmuştu. Dershaneye gitmek için hole doğru hızlı ve güçlü adımlarla yürümeye başladı. .
Birden kapıdan çıkarken tekrar boynuma sarıldı yanaklarına küçük küçük buseler kondurmaya başladı. Bana bakarak
Anneeeee iyi ki varsın. İyi ki benim annemsin dedi. En içten masum haliyle gülümsüyordu.
Bende gülümsüyordum. Hatta bir anne olarak çocuğuma o büyük öz güveni verdiğim için çok mutluydum.
İşte bu yüzden hep derim ve konuşmalarımda yazılarımda gazete köselerimdeki güncel yazılarımda tekrar tekrar belirtirim. Kızlarınıza güvenin ve güven veriniz.
Arkalarında bir anne bir kadın olarak hep dimdik durduğunuzu hissettiriniz. Kızlarınız sizden ardım istediklerinde hemen yoksunuz.
Göreceksiniz ki hataları sıfıra inecek şekilde bu gençlikte yapabilecekleri ergenlik hataları azalacaktır. Kadınların açtığı yolda fikri hür, başarılı ve özgüvenli nesiller yetiştikçe sağlıklı toplumlar oluşacaktır.
Cumhuriyetimizin Doksan altıncı yılında ulu önder Atatürk'ün açtığı yolda kadınlarımıza sunulan devrimler olmasaydı şuan hala evlerimizde kapalı ve cahil kalmış olacaktık.
29 Ekim Ulusal Bayramımız kutlu olsun.
Fikri hür vicdanı hür kadınlarımız. İle hep yüzümüz ileriye dönük olacaktır.
Sevgilerimle...