15 Temmuz bir kez daha gösterdi ki adeta ülkeyi yönetemeyelim diye dizayn edilen bu sistem ; seçimle gelenin elini ayağını bağlayan, ülkeyi bürokrasinin vicdanına terk eden bu sistem mutlaka değişmeli. Halkın seçtiklerine gavur efendileri adına sınırlar çizen , talimat veren , nerede duracağını, nerede yürüyeceğini tembihleyen, ne öldüren ne de ayağa kaldıran bu sistem değişmeli! Sistemin acilen değişmesi gerektiğini CHP'nin son 2-3 aydaki tutumuna bakıp daha iyi kavrayabiliriz.Anayasa değişiklik paketi mecliste oylandığı süreçte tehditler savuran kanla, kaosla dolu cümleler kuran CHP ve lideri mecliste de bunun örneklerini savunmakta tereddüt etmedi.
Değişiklikle ilgili teklifin meclisten nasıl geçtiği hala hafızalarımızdaki yerini koruyor. Kol, kafa, bacak , gözün nasıl gittiğini milletçe gördük. Maddeler meclisten geçtikten sonra ise ilginç bir şekilde çirkefliğe ara veren CHP Anayasa Mahkemesi'ne iptal için başvuru bile yapmayacağını açıkladı.
Referandumdan halk desteği olmadan netice alamayacaklarını bildiklerinden B planına geçtiler. Çünkü kendi tabanı HDP'nin tam desteğini alsa bile yüzde 30-35'lerde kalıyor. AK Parti ve MHP seçmeninin oyuna ihtiyaç olduğu için güleryüz şart! 90 yıllık geçmişinde millete hep tepeden bakan CHP , şimdilerde milleti"HAYIR" a ikna etmek için atmadık takla bırakmıyor. Bu arada AK Parti de CHP'nin bu müşkül durumundan yararlanmayı ihmal etmeyip sessiz devrimlere devam ediyor. Orduda başörtüsü serbest oluyor, CHP'de tık yok. Taksim'de cami inşaatının temeli atılıyor , sessiz yok. Duy da inanma!
Mesela KK'ya bakın 7 Haziran'dan sonra aldığı yüzde 25 oya bakmadan yüzde 41 oyla birinci parti olan AK Parti'nin meşruiyetini yitirdiğini iddia etmişti. Ama şimdi " Eğer hayır çıkarsa hiç bir şey olmaz , Başbakan ve Cumhurbaşkanı görevine devam ederler" diyor. Kaos çıkarmayacağız , ülkeyi yönetilemez hale getirmeyeceğiz , biz içerden gavur batı dışarıdan ülkeye diz çöktürmeyeceğiz demek istiyor. Oysa bizim bildiğimiz KK , ilke edinmiştir; doğru konuşmaz! Hiç bir şey olmaz diyorsa bu , çok şey olacak demektir. Fakat hiç heveslenmesinler bence. Bu millet 15 Temmuz'da ne olduğunu ve kimin nerede durduğunu çok iyi biliyor. O gün sahada kaybedenlere masada (sandıkta) bir zafer hediye etmeyecek kadar uyanıktır. Batı devletlerinin blok halinde referandumda hayır çıkması için gizli -açık ellerinden gelen her şeyi yaptığını ibretle izlerken , Almanya ve Hollanda'nın çirkeflikte zirve yaptığına şahit olmuşken ve gavurun bizim için asla iyi bir şey düşünmeyeceğini 15 Temmuz'dan sonra bir daha idrak etmişken bu millet nasıl "hayır " diyecek ?!
Suriye'de yaklaşık 6 yıldır oynanan tiyatroda sona doğru gelinmişken , Türkiye ve İslam Dünyası'nın üzerine kurulan SKYES - PICOT ortaya çıkmışken , hatta ve hatta iki zıt kutup (!) denilen , yıllarca dünya halklarını sağ sol diye kamplara bölüp milyonlarcasının telef olmasına sebep olan ABD ve Rusya'nın Münbiç'te birlikte halaya kalktıklarını gören bu millete nasıl " hayır" dedirteceksiniz?!
Bu şartlarda CHP 'nin akıntıya karşı kürek çektiğini söyleyebiliriz. Yine de demokrasilerde çare tükenmez . 14 yılda 11 seçime girip hepsini kazanmış bir adama yapıştırmaya çalıştıkları diktatör etiketi tutmayınca ağız değiştirdiler . Erdoğan şimdi diktatör değilmiş de , 16 Nisan'da EVET çıkarsa , işte o zaman diktatör olabilirmiş!
CHP'de malzeme çok da bizde o kadar yer yok . Konuya yine devam ederiz inşallah.
NOT: Aslında Hollanda'nın yaptığı hayvanlığa bir bakıma seviniyorum. Batının iğrenç yüzünü nihayet gösterdikleri için. Utanmadan, sıkılmadan kendi ülkesine Faşist diyen batının b.kunda boncuk arayan içimizdeki sefiller utansın!