Salih Yeşil
TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde, çatışmaların yaşandığı 12 Ekim 2015’te 12 yaşındaki Helin Hasret Şen’e zırhlı araçtan ateş ederek öldürmekten yargılanan polis memuru Abdullah E.’ye “bilinçli taksirle ölüme neden olmak” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi.
Sanığın tutuklanması talebi ise reddedildi. Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, Cumhuriyet Savcısı, sanık polisin “bilinçli taksirle ölüme neden olmaktan” cezalandırılması istemiyle bir önceki celsede verdiği mütalaasını tekrarladı.
Duruşmada söz verilen Şen’in babası Ekrem Şen, “Katilin bir an önce tutuklanmasını istiyorum. Bu mahkemeden adalet istiyorum.” derken, Şen’in annesi Nazime Şen de “9 yıldır adalet arıyoruz. 9 yıla rağmen adaleti bulamadık. Adalet istiyoruz. Failin bir an önce tutuklanmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kasten öldürmeden ceza talebinde bulundu
Şen ailesinin avukatı Abdullah Zeytun ise, Helin Hasret Şen’in ölümünün üzerinden 8 yıl geçtiğini hatırlatarak, dosyasının da cezasızlıkla sonuçlanan dosyalarla benzer akıbeti yaşamasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Sokağa çıkma yasakları döneminde 72 çocuk ve 80 sivilin öldüğünü söyleyen Zeytun, bunun iktidarın izlediği politikanın sonucu olduğunu dile getirdi. Kamera görüntülerinde Şen’in öldürüldüğü sırada, olay yerine yakın herhangi bir eylemin bulunmadığının görüldüğünü, emniyet raporunda da o bölgede bir çatışmanın yaşanmadığının belirtildiğini ifade eden Zeytun, sanığın kendilerine el yapımı patlayıcı ile saldırıldığı yönündeki beyanın gerçeği yansıtmadığını aktardı. Zeytun, kamera görüntülerinin, görgü tanıklarının ifadesi ve emniyet raporunun sanığın eylemi bilerek, kasten işlendiğini gösterdiğini vurgulayarak, sanığın kasten öldürmeden cezalandırılmasını ve tutuklanmasını istedi.
‘Olay öncesi rastgele 5 kez ateş etti’
Şen ailesinin avukatı Ercan Yılmaz, iddia makamını mütalaasında “sanığın kimseyi öldürmeyi ummayarak ateş ettiği” yönünde ifadesi bulunduğunu bu ifadenin somut bilgi olmadığını ve kanaat bildirme olduğunu bunu kabul etmediklerini belirtti.
Dosyada taksir değerlendirilmesinin yapılamayacağını, sanık hakkında hazırlanan disiplin soruşturması dosyasında, sanığın Şen’i öldürmeden önce en az 5 defa sağa sola rastgele ataş ettiğini, bu ateşlerden kısa bir süre sonra ise sokağa çıkan Şen’i öldürdüğünü kaydeden Yılmaz, sanığın kasten öldürmeden cezalandırılmasını ve tutuklanmasını istedi.
‘Çok insanın ölmemesi tesadüf’
Kamera görüntülerinde sanığın Şen’i öldürmeden birkaç saat önce 4 sivillere ateş ettiğinin ve sivillerinin ellerini kaldırması ve ateş etmesini kesmesi yönündeki işaretinden sonra ateşi kestiğinin görüldüğünü belirten avukat Yakup Güven ise, “Helin Şen’in öldürülmesi tesadüf değildi, birden çok insanın yaşamını yitirmemesi tesadüftü. Sanığın tutuklanmaması hukuken kabul edilebilir bir durum değildir. Olayın meydana gelişi, sanığın sivil yurttaşlara birden çok defa ateş etmesi suçun kasten işlendiğini gösteriyor.” diye konuştu.
Beraat talebinde bulundu
Mütalaaya karşı savunması sorulan sanık Abdullah E. ise, “Görüntüler incelendiğinde ve tanıkların ifadesine bakıldığında, maktulün sırtının bana dönük olduğu görülüyor. Ama otopsi raporunda sanığın yandan vurulduğu görülüyor. Beraatimi talep ediyorum.” ifadesini kullandı.
Görüntülerde kimsenin görünmediğini iddia eden sanık avukatı Alper Uğurlu, müvekkilinin göremediği kimseyi vuramayacağını söyledi. Yargıtay’ın, “kim tarafından vurulduğu tespit edilemeyen dosyalarda beraat kararı verilmesi” yönündeki kararına işaret eden Uğurlu, müvekkilinin beraatini istedi.
Mahkeme iyi hal indirimi uyguladı
Mahkeme, sanığın suçu taksirle işlediğine kanaat getirerek 5 yıl hapis cezası verdi. Suçun bilinçli taksirle meydana gelmesi nedeniyle cezada artırıma giden mahkeme, Abdullah E.’nin cezasında artırama giderek cezayı 7 yıl 6 aya çıkardı. Verdiği 7 yıl 6 ay hapis cezasında “iyi hal indirimine” giden mahkeme, sanığın cezasını 6 yıl 3 aya indirdi.
Mahkeme sanığın tutuklanması talebini reddederek, hakkındaki adli kontrol tedbirinin ise devamına karar verdi.