Dün Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan’ın mezarlarının başındaydık.
Ankara Karşıyaka mezarlığında toplananların çok azı 3 fidanın kuşağından gelenlerdi. Büyük çoğunluk onların yolculuğundan sonra doğup, büyüyen ve onları tanıyanlardı. Mücadelelerine ve anılarına sahip çıkanlardı.
Yan yana yatan 3 fidanın mezarlarının yanı başına çömelerek fotoğraf çektirdik. 43 yıl sonra olsa da sanki her şey dip diri, tap tazeydi.
Karşılıklı iki sıra halinde dizilen gençlerin tuttuğu bayrakların arasından geçerken okunan devrim Türkülerini adeta 3 fidanla birlikte söylüyor gibiydik.
Öldürerek, katlederek halkların çocuklarının biteceğini sananlara adeta bir cevaptı 12 yaşındaki bir çocuğun kendi yazdığı ‘Devrim’ şiiri.
3 fidanın mezarlarının hemen önünde okudu şiirini.
Bitmedi, bitmeyecek diyordu 12 yaşındaki çocuğun şiiri.
**
Onlar katledilirken ben de 14 yaşındaydım.
Siyasal bilincin henüz bizi kuşatmadığı yıllardı.
Onların katledilişinin nedenlerini sorguladıkça 80’li yıllara uzanan siyasal gelişmelerinde etkisi ile onları daha iyi anlamaya başladım.
Onların mirası halkların kardeşliğinde ifadesini bulan mirastı.
Bugüne taşındı o miras.
Mezarlarının başında halkların kardeşliği adına anıldılar.
**
Sonra 3 fidanın avukatı Halit Çelenk’i ziyaret ettik.
Çok yakın olmasalar da aynı paftadaki toprağı paylaşıyorlardı Halit ağabeyleriyle.
Unutulmadıklarını onları ziyarete gelen kalabalıktan mutlaka anlamışlardır.
Onlara Devrimci selamlarımızı teslim ederek ayrılıyoruz ikinci kapıdan birinci kapıya doğru Madımak şehitlerini anmak üzere.
**
Yakılarak katledilen yan yana yatan Madımak şehitlerine 3 fidanın selamlarını ulaştırıyoruz. Madımak şehitlerinin mezarının başında oturan ve mezar taşlarını okşayarak tek tek öpen yaşlı bir annenin söylediklerine tanıklık ediyorum.
Şöyle diyor;
‘Yok olacağınızı zannettiler.
Sizleri toprağa gömerek büyüttüler, çoğalttılar.
Daha da çoğalacaksınız sizleri katledenlerin inadına’
Denizlerin mezarından Madımak şehitlerinin mezarına akan kalabalık yaşlı annenin çoğalacaksınız sözlerinin doğruluğunu kanıtlıyordu.
Işıklar içinde uyuyun…