Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - Kent Koruma ve Dayanışma platformu adına basın açıklamasını okuyan Av. Ercan Yılmaz 12 Eylül’le gerçek anlamda hesaplaşılamadığını, bu yüzden de 12 Eylül döneminin anayasasının ve yasaklarının devam ettiğini belirtti.
12 Eylül Darbesinin 44. yıldönümü
Bugün, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde kara bir leke olarak yer alan askeri müdahalelerin en ağır bilançosuna sahip 12 Eylül 1980 askeri darbesinin yıl dönümü. Bundan tam 44 yıl önce gerçekleşen 12 Eylül askeri darbesi, sadece o dönemin siyasi düzenini değil, toplumun bütün katmanlarını derinden etkileyen, demokrasi ve insan haklarını tamamen ortadan kaldıran bir süreç meydana getirmiştir. Darbenin ilanı ile birlikte yaşanan hukuksuz yargılamalar, idamlar, işkence uygulamaları, sürgün edilmeler ve siyasi parti ile sendika kapatmaları gibi antidemokratik uygulamalar; toplum üzerinde onarılması güç derin yaralar açmıştır.
Yaşanan darbe sonrasında ortaya çıkan ağır insan hakları ihlalleri; demokrasinin, insan haklarının ve hukukun üstünlüğünün ne denli hayati olduğunu herkese göstermiştir. Geçmişin karanlık günlerinden ders alarak, demokrasiyi güçlendirmek, hukukun üstünlüğünü sağlamak ve insan haklarını korumak bir bütün olarak Türkiye’de demokrasiye inanan her birey ve kurumun sorumluluğudur. Bu sorumluluğun gereklerinden biri olarak gelişen toplumsal taleple 12 Eylül darbesinde aktif olarak yer alanlar hakkında yargılama süreci başlatıldıysa da gerçek adaleti tesis etme çabasından uzak bu yargılama sonucunda herhangi bir neticeye ulaşılamadı.
15 Temmuzda Türkiye yeni bir darbe girişimiyle karşı karşıya kaldı
Aradan geçen uzun yıllara rağmen darbe ile gerçek bir yüzleşme ve hesaplaşma sağlanmadığından dolayı 12 Eylül rejimi, tüm kurumlarıyla beraber halen kendini var etmeye devam etmektedir. 12 Eylül askeri darbesi ile yüzleşmenin sağlanamaması nedeniyle 15 Temmuz 2016 tarihinde Türkiye yeni bir darbe girişimi ile karşı karşıya kalmış, darbe girişimi sonrasında temel hak ve özgürlükler askıya alınmıştır.
Kürt Meselesinin demokratik yollarla çözümünden uzaklaşıldı
Değerli basın emekçileri, ne yazık ki Türkiye 44 yıldır darbe Anayasası ve o dönemde yapılan kanun ve yönetmeliklerle yönetilmektedir. Darbe ürünü olarak hayatımıza giren YÖK ve RTÜK gibi kurumlar günümüzde de varlıklarını sürdürmekte; darbe döneminde sendikal hak ve özgürlüklere getirilen kısıtlamalar devam etmektedir. Tüm bunlarla bağlantılı olarak Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözümünden uzaklaşılarak mevcut sorunları daha da derinleşmiştir.
Biz Diyarbakır Kent Koruma ve Dayanışma Platformu üyesi kurumlar olarak; 12 Eylül Askeri Darbesi ile yüzleşmenin Kürt Meselesinin demokratik yollarla çözümüne ve toplumsal barışa katkı sunacağını biliyoruz. Bu nedenle yüzleşmenin ilk adımı olarak şu an önünde bulunduğumuz ve darbe döneminin en önemli sembol mekânlarından olan Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi ile ilgili başlatılan müze çalışmalarına dönemin tanıkları ve sivil toplum örgütlerinin aktif katılımı sağlanması istiyoruz.