Sağlık çalışanları ek zam talep ediyor
Salih Yeşil
TİGRİS HABER - DİSK'e bağlı DEV SAĞLI-SEN üyeleri, ek zam talebi, promosyon ücretlerinin bir an önce yatırılması ve çalışma saatlerinin düzenlenmesi talebiyle Dicle Üniversitesi Hastanesi Poliklinikleri önünde basın açıklaması yaptı. Konuya ilişkin açıklama yapan DEV SAĞLIK-İŞ Diyarbakır Bölge Şubesi Sekreteri Ümit Umdu, sağlık alanında çalışan kadrolu işçilerin yaptığı çalışmalara değinerek, harcadıkları emeğe denk düşen bir ücret alamadıklarından yakındı. Yaşanan ekonomik krizin alım gücünü düşürdüğüne ve yüksek enflasyon rakamları nedeniyle aldıkları ücretlerin günden güne eridiğine işaret eden Umdu, hastanede yetkili sendikanın işçilerin haberi olmadan toplu iş sözleşmesi imzalamasına tepki gösterdi. Hastanelerde çalışan bin 700 işçinin durumundan söz konusu sendikayı sorumlu tutan Umdu, toplu iş sözleşmesinde enflasyon farkının zam olarak yer aldığına işaret ederek, "Yıllardır söylüyoruz yine söyleyeceğiz enflasyon farkı zam değildir." dedi.
'Kimin parasını kime veriyorsun'
Enflasyon farkının zam olarak verilmesine ve yetkili sendikaya yönelik tepkisini sürdüren Umdu, "TÜİK’in açıkladığı gündelik hayatımızda karşılığı olmayan enflasyon oranı bize zam olarak verilmesi kabul edilemez! Bugün hastanede sağlık işçileri bir sürü sorunla uğraşırken toplu iş sözleşmesinin tarafı olan, 2020 yılından beri bu sorunları çözmek için adım atmayan sendika şimdi sağlık işçilerine umut vadediyor. Yapamayacaklarını bildikleri halde işçilere verdiği vaatler işe yaramamış olacak ki üyelerine para dağıtarak sağlık işçilerini üye yapmaya çalışıyor. Hem de bu para dağıtımını daha üç ay önce bir başka sendikaya 'Dava açtık, işçiye rüşvet veriyorlar' dediği bir yöntemle yapıyor. Bu sendikaya göre pandemi yardımı adı altında para vermek suç ama eğitim yardımı adı altında vermek suç değil? Bize göre sağlık işçilerinin gerçek iradesine zincir vuran, sağlık işçilerinin iradesini sendikal faaliyetlerin dışında etkileyen her türlü davranış suçtur. İşçilere 500 TL rüşvet veriyorlar diye bas bas bağıran sendika bugün kendisi kurumdan brüt üzerinden aidat alırken ne yazık ki üyelerine net üzerinden 3 aylık 750 TL verince adına eğitim yardımı diyor. Sadece aidattan beslenen sendikal anlayışlarınızı işçinin yakasından çekin. Bin 700 kişiden aidat alıp sadece kendi üyelerine eğitim yardımı adı altında dağıtılması bu sendikanın gerçek yüzünü ve niyetini de açığa çıkarmaktadır. Kimin parasını kime veriyorsun. Gerçekten iyi niyetli olmuş olsaydınız bugün aidatların yarı yarıya indirmesini konuşurdunuz. Gerçekten iyi niyetli olmuş olsaydınız; yapılacak olan sözleşmenin 21 aydan fazla olmayarak diğer birçok kamu kurumu gibi Ocak ve Temmuz aylarında zam alabilmemizi konuşurdunuz. Gerçekten iyi niyetli olmuş olsaydınız; çeşitli gerekçelerle geriye dönük ödemelerde hak kaybına uğrayanlar olmuştu. O mağduriyeti yaşayan 80 tane mesai arkadaşımızın mağduriyetini giderdiğini konuşurdunuz. Ama maalesef bugün konuştuğunuz 'Bize geç, üye ol, sana 750 TL para vereceğiz' ötesinde değil" diye konuştu.
'İşçiler sahipsiz değildir'
Sağlık çalışanlarının statü farklılıklarına işaret eden ve işçilerin yaşadığı sorunlara değinen Umdu, "Kadrolu memurlar servis hizmeti verilerek işe geliyorlar tabii ki bu hizmetin sağlanmasından rahatsız değiliz daha da iyi bir hizmetin verilmesini isteriz. Ama ayırım yapılmadan hepimizin iş arkadaşı göz önüne alınarak işçi memur bir bütün olarak kurum tarafından görülmesini önemsiyoruz ve talep ediyoruz. Kısaca işçi emekçi arkadaşlarımız sahipsiz değildir. Bizler bu zihniyeti kabul etmiyoruz. Kadrolu işçi ve memur bir bütündür. Ayırım yapılarak karşı karşıya getirilmesini istemiyoruz." şeklinde konuştu.
'Ek zam talep ediyoruz'
Sağlık işçilerinin taleplerine dikkati çeken Umdu, taleplerini, "Banka promosyon ödemesini ivedilikle bugün en geç yarın hesaplara yatırılmasını talep ediyoruz. Ücret adaletsizliğinin giderilerek tüm sağlık işçilerine ek zam talep ediyoruz. Sağlık emekçileri açısından kazanılmış bir hak olanhaftada 40 saat çalışma istiyoruz. Taşeron döneminden gelen keyfiyet ve hukuksuzlukların artık son bulmasını, yaptığımız işlerin belirlenmesini ve görev tanımlarımızın yapılmasını istiyoruz. Ara dinlenme ve yemek molalarımızın düzenlenmesini, nitelikli beslenme olanakları ve insanca dinlenebilecek alanlar istiyoruz. 696 Sayılı KHK ile getirilen zorunlu emeklilik uygulamasının son bulmasını istiyoruz" sözleriyle sıraladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.