Roboskili ailelerin karara tepkisi
ŞIRNAK- Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboski köyünde 28 Aralık 2011 tarihinde TSK'ye ait F 16 savaş uçaklarının bombardımanı sonucu çoğu çocuk 34 sivil yurttaşın yaşamını yitirmesine ilişkin Genelkurmay Başkanlığı Askeri Savcılığı'nın yürüttüğü soruşturmada verdiği takipsizlik kararına en sert tepki Roboski'den geldi. Roboskili aileler, Askeri Savcılığı'nda takipsizlik kararını DİHA'ya değerlendirdi. Katliamda yaşamını yitiren Serhat Encü'nün annesi Halime Encü, sürekli televizyon karşısında olumlu bir adım atıldığına yönelik bir haber beklerken, sabah aldıkları haberle dosyanın kapatılmak istendiğini öğrendiklerini belirterek, "Haberi alır almaz, bir kere daha yüreğimiz acıyla doldu. Hiç mi vicdanları yok. Bu devlete, bu adalete lanet olsun. İşledikleri katliamın hesabını veremeyecekleri için dosyayı kapatmak istiyorlar. Dosyayı askeri savcıya sevk etmeleri bile skandal bir karardı. Bir an evvel dosyamızı bize versinler. Dosyamızı AİHM'ye götüreceğiz. AKP hükümetinin adaleti yok. Biz adaletlin olduğu yerlerde hakkımız arayacağız. Kendileri işlediği için kapatmak istiyorlar. Yeter artık, bu katliamın üstünü kapatmak için uğraşmasınlar" dedi.
'Bugün bizi 34 kez daha katlettiler'
Katliamda yaşamını yitiren Cemal Encü'nün annesi Hazal Encü, kararı öğrendiklerinden beri ağladıklarını belirterek, "Bu sabah 34 kez daha bizi katlettiler. Sabahtan beri ağlıyoruz, bu yargıçların hiç mi vicdanı yok, hiç mi Allah'tan korkuları yok. Bu devletin uçakları değil miydi katliamı yapan? Nasıl 'biz karar veremeyiz' diyorlar. Bu ülkede hiç mi vicdan sahibi yargıçlar yok. Onlar istedikleri için kapatmaya çalışsınlar. Biz bu katliamın hesabını sormaya ant içtik. Biz çocuklarımızın hesabını er ya da geç soracağız" şeklinde konuştu.
'Çocuklarının yüzüne bakarken hiç mi vicdanın sızlamıyor'
Katliamda oğlu Hamza Encü'yü kaybeden Kadriye Encü ise, AKP hükümetine ve Başbakan Erdoğan'a seslenerek, "İnşallah bu verdikleri haksız kararlar yüzünden devletiniz yıkılır. Çünkü bize tarifsiz acılar yaşattılar. Birkaç ayda bir acımız tekrar tekrar yeniliyorlar. Hey zalim Erdoğan, ne Allah'tan korkun var ne imanın var. Hala çocuklarımızın kanı var senin o kirli ellerinde. Git yüzünü karalara boya, bir mağaraya gir kimse senin o kirli yüzünü görmesin katil adam. Lanet olsun senin insanlığına. Dolar üstünde yatıyorsun, çocuklarının yüzüne bakarken hiç mi vicdanın sızlamıyor?" diyerek, yaşlı gözlerle tepkisini dile getirdi.
'Katliamcı cellattan adalet beklenemez'
Katliam ardından Roboki köyüne yerleşen ve ailelerin adalet arayışı sırasında ailelerle birlikte olan insan hakları savunucusu İbrahim Yaylalı da, katliamcıların aklanmaya çalışıldığını söyledi. "Katliamcı cellattan adalet beklenemez" diyen Yaylalı, "Biz mahkeme sürecinde değil, ta alt komisyonun çalışmaları, daha sonra yapılan açıklamaların da ordunun aklanması için yapıldığını söylemiştik. Katliamcı cellattan adalet beklenemez. Aileler ve biz dostlarını bu tür kararlarla ve açıklamalarla yıldırmaya çalışıyorlar. Ama çok iyi bilsinler ki nafile bir çabanın içerisindeler. Biz iki yıllık mücadelede fili olarak, ailelerin direnişi ve adalet arayışı, bir yandan da aklama sürecinin şahitliğini yaptık. Biz başından itibaren bölgenin de tecrit altına alınmaya çalışıldığına dikkat çektik. Şimdi bu karara karşı tüm duyarlı kesimleri ayaklanmaya ve katliamın sorumlularından hesap sormaya çağırıyorum" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.