Roboski hala kanıyor!
Norşin Öncel
TİGRİS HABER - Şırnak'ın Uludere (Qilaban) ilçesine bağlı Ortasu (Roboski) ve Gülyaz (Bujeh) köyü sakinlerinden oluşan 34 Kürt’ün savaş uçaklarının bombardımanı sonucu hayatlarını kaybetmesinin üzerinden 11 yıl geçti. “Roboski Katliamı ilk günkü gibi tazedir, Roboski 11 yıldır kanıyor. Gerçek bir yüzleşme olmadığı sürece Roboski unutulmayacak, unutturulmayacak.” Bu sözler, 27 yakınıyla birlikte 17 yaşındaki kardeşini de Roboski Katliamı'nda yitiren Ferhat Encü'ye ait.
28 Aralık 2011'de ne oldu?
Askeri savcılığın soruşturma sonucu hazırladığı rapora göre, insansız hava aracı (İHA) ile yapılan keşif uçuşları sırasında saat 17.20 civarında Haftanin Deresi Vadisi'nde "ısı kaynakları" tespit edildi. Bundan yaklaşık yarım saat sonra dönemin 23'üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük tarafından görüntülerin "terörist olarak değerlendirildiği" ve bunun için topçu atışı yapmak istendiği bilgisi 2'nci Ordu Harekât Başkanlığı'na iletildi.
Değerlendirme sürecinde top atışına onay verildi, ancak hareket halinde grubun hem üç koldan ilerlemesi hem de kafilede motorlu araçların bulunması nedeniyle top atışının yeterli olmayabileceği değerlendirmesi yapıldı. Hava harekâtının "uygun olacağına" karar verilmesinin ardından dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Orgeneral Yaşar Güler onay için konuyu Genelkurmay İkinci Başkanı'nın makamına götürdü. En sonunda ise akşam saat 20:00 sularında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, evinden telefonla hava operasyonuna onay verdi.
Sınır hattında bekleyen gruba ilk bomba saat 21.43’te, ikinci bomba 22.02’de, üçüncü bomba 22.16’da ve son olarak da dördüncü bomba da saat 22.24’te atıldı. Olay sonucu 17'si çocuk 34 Kürt hayatını kaybetti.
Hukuki süreç
Konuyla ilgili soruşturma başlatan Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı da Haziran 2013'te "görevsizlik kararı" vererek, dosyayı askeri savcılığa sevk etti. Askeri savcılık da Ocak 2014'te şüpheli olarak adı geçen 5 askerin "kanunun emrini icra kapsamında kendilerine verilen görev gereklerini yerine getirdikleri, görev gereklerini yerine getirirken kaçınılmaz hataya düştükleri dolayısıyla eylemleri hakkında kamu davası açılmasını gerektiren bir sebep bulunmadığı" kanaatine vardı ve kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bu karardan sonra 261 kayıp yakınının vekâletini alan avukatlar, 18 Temmuz 2014'te Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) başvuru yaptı. Başvuruda iki başvurucunun eksik çıkan belgelerinin tamamlanması istendi ancak başvuru "eksikliğin süresinde giderilmemesi" nedeniyle reddedildi.
Bu ret kararı, AİHM'nin ret kararına da gerekçe oldu ve mahkeme, iç hukuk yolları tüketilmediği için dosyayı kabul edilemez buldu. Böylece yapılan bu başvurularla Roboski Davası için hukuki yollar kapanmış oldu.
“Tek bir kişi yargılanmadı”
Tigris Haber’e konuşan, 27 yakınıyla birlikte 17 yaşındaki kardeşini de Roboski Katliamı'nda kaybeden Ferhat Encü, Roboski katliamı faillerinden tek bir kişinin yargı önüne çıkarılmadığını kaydederek, hukuk mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini söyledi.
Encü, Roboski Katliamını gerçekleştirenlerin hala ülkeyi yönettiklerini vurgulayarak, “ Roboski Katliamının üzerinden 11 yıl geçmesine rağmen, tek bir kişi yargı önüne çıkarılıp cezalandırılmadı. Dahası kimse görevinden alınmadı, tam tersi bu katliamın faillerinin açığa çıkmasını talep eden aileler cezalandırılıp tutuklandı. Cezaevinde yıllarca yatan Roboskili var. Dolayısıyla böyle bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldık. ‘Bu katliamı gerçekleştiren failler neden yargı önüne çıkarılmadılar’ diye sorduğumuzda ise şöyle bir sonuçla karşılaşıyoruz: Bu katliamı gerçekleştirenler hala ülkeyi yöneten kişilerdir. Buna bağlı olarak yargı da siyasi bir saikle çalışıyor. Bu nedenle hiçbir fail yargılanmadı” dedi.
“Roboski 11 yıldır kanıyor”
Hukuk mücadelesinin 11 yıldır sürdüğünü söyleyen Encü şöyle konuştu: “Biz Roboskili aileler 11 yıldır hukuki mücadelemizi veriyoruz. Ama maalesef sonuç almış değiliz ve bu açıdan biz ilk gün de olduğu gibi, bu katliamı gerçekleştirenlerin hesap vermesi gerektiğini, bir daha bu topraklarda böylesi bir katliamın yaşanmaması gerektiğini, bu katliamı aydınlatmamız için barış ve demokratik yöntemlere başvurulması gerektiğini ifade ettik. Ama maalesef Roboski’den sonra daha çok acı eklendi acılarımıza. Katliam ilk günkü gibi hala tazedir, Roboski 11 yıldır kanıyor. Gerçek bir yüzleşme olmadığı sürece Roboski unutulmayacak, unutturulmayacak.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.