'Rejim değişti demek ben anayasayı tanımıyorum demenin itirafıdır'

'Rejim değişti demek ben anayasayı tanımıyorum demenin itirafıdır'
ANKARA- 7 Haziran seçim sonuçlarına rağmen koalisyon kurulmasına fırsat vermeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Türkiye'de fiili olarak rejim değişmiştir, bunu yasal çerçeveye kavuşturmak gerekir" sözlerini değerlendiren Anayasa Hukukçusu ve Siyaset Bilimci Er

 

AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, başlattığı savaş konsepti ile seçime gitme hazırlıkları yaparken, Cumhurbaşkanı Erdoğan tıpkı 7 Haziran seçimleri gibi yapılacak olan erken seçimde de temel yaklaşımının başkanlık sistemini oylamaya sunmak olduğunu ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Erdoğan 7 Haziran öncesinde 400 milletvekili isteyerek dile getirdiği başkanlık isteğini, yapılmak istenen erken seçim öncesi Rize'de yaptığı konuşmasında, "İster kabul edilsin ister edilmesin. Türkiye'nin yönetim sistemi bu anlamda değişmiştir. Şimdi yapılması gereken, bu fiili durumun hukuki çerçevenin anayasal olarak kesinleştirilmesidir" sözleriyle yeniden başkanlık talebiyle seçimlerin yapılacağını göstermiş oldu. 

Ahmet Davutoğlu 'Halk kabul etmedi' demişti ama… 

Başbakan Ahmet Davutoğlu, 7 Haziran seçimlerinden 3 gün sonra katıldığı bir televizyon programında başkanlık sisteminin halk tarafından kabul edilmediğini, "Parlamenter sisteme karşı değilim hiçbir zamanda olmadım. Türkiye'de 12 Eylül yönetimi bir çarpık sistem kurdular. Yetkiler öylesine paylaşılmıştır ki parlamentonun dışındadır bütün yetkiler. Başkanlık sistemine geçmek istedik ama buna halk izin vermedi. Şu anda yeni bir tablo var, herkes bu tabloyu var olan sistem içinde yönetmekle zorunludur" sözleriyle dile getirmiş ve bu sonucun kabul edilmesi gerektiğini söylemişti. 


'Erdoğan anayasaya aykırı davrandığını itiraf etti'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rejim değişikliğine ilişkin sözlerini değerlendiren ve AKP için geçmişte anayasa taslağı oluşturan Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ergun Özbudun, "Sayın Cumhurbaşkanı bunun fiili bir değişiklik olduğunu söylüyor. Demek ki kendisi de yarattığı mevcut fiili durumun anayasa aykırı olduğunu kabul ediyor demektir. Yani bunun için anayasa değişikliği istiyor. Anayasal düzen devam ettikçe şahısların fiilleriyle rejim değişmez. Fiili sapmalar ne olursa olsun bu anayasa yürürlükte olduğu sürece rejim devam eder" değerlendirmesinde bulundu. 

'Seçmen rejim değişikliğinin mümkün olmadığını gösterdi'

Erdoğan'ın "Fiili bir başkan olarak davranmaya" devam edeceğini kaydeden Özbudun, "AKP tek başına iktidar olur ve bu durumu hoş görürse bu fiili durum devam eder. Ancak yine de rejim değişmiş olmaz" diye belirtti. Özbudun, Cumhurbaşkanı seçilme şartlarında 2007 yılında değişiklik yapıldığını hatırlatarak, "Ama yetkilerine ilişkin hükümlerde en ufak bir değişiklik olmadı. Aynen geçmişteki yetkiler geçerlidir" dedi. Erdoğan tarafından yaratılan fiili durumun "Oluşacak olan hükümetler buna rıza gösterdiği müddetçe süreceğini" dile getiren Özbudun, "Şuana kadar tek parti hükümeti AKP bunu hoşgörü ile karşıladı. Ama bir koalisyon hükümeti oluşursa bunun sürmesi mümkün gözükmüyor" diye konuştu. Özbudun, anayasal şartlara rağmen mevcut fiili durumun çok fazla sürmeyeceğini ayrıca rejim değişikliği için anayasa değişikliğinin de zor olduğunu ifade ederek, şunları aktardı: "Aslında bugünkü şartlarda anayasal rejim değişikliği mümkün görünmüyor. 7 Haziran seçimleri bunun açık göstergesidir. 7 Haziran seçimleri bu değişikliğin seçmen çoğunluğu tarafından benimsenmediğinin açık göstergesidir." 

'Erdoğan kendisiyle çelişiyor'

Anayasa Hukukçu Prof. Dr. Levent Köker ise, Erdoğan'ın "Fiili olarak rejim değişmiştir yeni bir düzenleme ile bunu kabul etmek gerekir" şeklinde sözler sarf ettiği konuşmasının bir biriyle çelişkili olduğunu söyledi. Köker, "O konuşmada bir çelişki var, hem diyor ki fiili olarak rejim değişmiştir, hemde 'anayasal yetki sınırlarımı aşan hiç bir şey yapmadım' diyor. Bunlar bir birini çürütüyor. Rejimin değişmesi için anayasanın size verdiği yetkilerin dışına çıkmanız yeni bir uygulamaya gitmeniz gerekir" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Artık fiilen güçlü bir cumhurbaşkanı var, bu gücünü kullanması için düzenleme yapması" demek istediğini belirten Köker, Cumhurbaşkanın yetkilerini düzenleyen Anayasa Maddesi'nde "Cumhurbaşkanı devletin başıdır Türkiye milletinin birliğini temsil eder" hükmüne işaret ederek şunları söyledi: 

'7 Haziran başkanlık talebi için bir yenilgidir'

"Burada Cumhurbaşkanın tarafsızlığı gündeme geliyor. 'Bu sıfatla yetkilerini kullanır' deniyor. Ancak cumhurbaşkanı devletin başı ve milletin birliğini temsil etmek yerine bir siyasi partinin temsilcisi olarak hareket etti. Kendisi başka bir sistem istiyor ve bunu da dile getiriyor. Yürütme organın yetkilerini kendisinde toplandığı başkanlık istiyor. Bunu daha önce söylemişti. Bu istekle seçimlere gidildi ve 7 Haziran'da bu isteği doğrultusunda sonuç çıkmadı. Bu konuda 7 Haziran seçimlerinin kendisi için bir yenilgi olduğunu düşünüyorum. Demeki bir seçim daha istiyor. Ama bunu daha kaç kez deneyeceğiz? Kasım da seçim olursa, sosyolojik gözlemler ortada. Kitlesel oy kaymaları beklenmiyor ve dolayısıyla istediği bir sonucun ortaya çıkması mümkün gözükmüyor."

'Anayasa ihtiyacı Erdoğan'ın başkanlık dayatmasına kurban gidiyor'

Köker'de, Erdoğan'ın AKP iktidarı döneminde istediği gibi davranma olanağı bulduğunu Bakanlar Kurulu'nu toplayıp onlara istediği kararları aldırabildiğini belirterek, "Erken seçime gidilmesi için yeni bir bakanlar kurulu kurulması lazım. Bu kurul sadece AKP'lilerden oluşmayacak. O zaman da Erdoğan bu gücünü kullanamayacak" diye konuştu. Köker tıpkı Özbudun gibi, "Başkanlık sistemine geçiş için bir ortam yok yakın geçmişte bu görünmüyor" diyerek, olası bir erken seçimde tablonun değişmeyeceğini ve Erdoğan'ın talebinin karşılanmayacağını belirtti. Ayrıca Köker, Türkiye'nin ihtiyacı olan yeni anayasanın da Erdoğan'ın Başkanlık dayatmasına kurban gittiğini, "Başta Kürt sorunun çözümü olmak üzere bizim yeni anayasa ihtiyacımız var ama başkanlık isteği bunu ortadan kaldırıyor" sözleriyle dile getirdi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.