Rapor: Diyarbakır’da eğitim geriye gidiyor
Norşin Öncel
TİGRİS HABER - Diyarbakır Eğitim İzleme ve Reform Girişimi (DİERG), bölgenin eğitimdeki geriliğinin nedenlerini “bölgedeki eğitim ortamları, bileşenleri ve süreçlerini” incelemek amacıyla rapor hazırladı. Hazırlanan raporda genel sorunlara da bir kısım ayrılarak çözüm önerilerinde bulunuldu.
Raporda Diyarbakır’daki okul, derslik ve öğretmen sayısının artırılması gerektiğine değinilerek şu ifadelere yer verildi: “Diyarbakır’daki ilk ve ortaokullarda sınıf mevcudunun 40 ya da 50’den az olmayan derslikler temel problemlerdendir. Büyük öğrenci sayısına sahip olması yüzünden bazı okullarda ikili eğitim yapılmakta ve iyileştirme gayretlerini zedelemektedir. Buna göre Diyarbakır’da okul, derslik ve öğretmen sayısı artırılmalıdır. Önceki yıllarda öğrencisi iyi eğitim alsın diye köylerden, ilçelerden kent merkezlerine taşınan ya da çocukları için kent merkezinde ev kiralayan ebeveynler günümüzde bölgemizi terk etmekle karşı karşıyadır. İl ve ilçelere bakıldığında bölgesel eşitsizlik kanıtlamaktadır. Devlet Planlama Teşkilatı’nın İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması’na göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölge kentlerinin sıralamadaki yeri ve aldıkları skor diğer birkaç kent ile karşılaştırmalı olarak verilmiştir. Bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişliği ölçüsünde eğitim yaşantısı devam etmektedir. Verilere göre Gaziantep hariç bölge kentlerinin negatif değerde olduğu dikkat çekmektedir.”
Diyarbakır’da Okul Öncesi Eğitimine dair tespit ve öneriler
Çokdilli eğitime geçilebilir
1- Ebeveynlerin sosyoekonomik durumu ve eğitim düzeyi arasındaki fark sınıflarda belli olmaktadır. Ebeveynin eğitim düzeyi çocuğun hazır bulunuşluğunu etkilemektedir. Ebeveynlerin doğumundan itibaren öğrencisiyle ilgisinde meydana gelecek iyileşme öğrencinin akademik hayatını da değiştirecek, başarılı ve mutlu bir hayat sürmesinde etken olacaktır. Bu nedenle, ebeveynlere temel eğitimler düzenli olarak verilmelidir.
2- Sosyoekonomik açıdan dezavantajlı bölgelerdeki okullara devam eden çocuklar birçok kavram becerisine sahip olmayabilmektedir.
3- Anadili ve/veya babadili Türkçe olmayan öğrenciler için anaokulundan itibaren çokdilli eğitime geçilebilir.
4- Öğretmenler eğitime başlanılan ilk zamanlarda çoğu öğrencinin dikkatini çekmek için yüksek sesle konuşmak zorunda kalmaktadır. Evde sürekli bağırılan çocuk okulda da kendisine bağırılmazsa tepki vermemekte, normal ses tonunu ciddiye almamaktadır.
Diyarbakır’da Bilim Sanat Merkezi Okullarına dair tespit ve öneriler
1- Diyarbakır’da Bilim Sanat Merkezi (BİLSEM) okulu sayısı hızla 9’a çıkmıştır. Bu sayı gereksinimleri de beraberinde getirmiştir.
2- BİLSEM öğrencisi bazı durumlarda başarısızlık duygusunu ve vurgusunu BİLSEM’de görebilmektedir. Bu durumda ebeveyn olumsuz tepki verebilmektedir. Öğrencisi BİLSEM’e katılan ebeveynlere de süreçler hakkında bilgilendirici çalışmalar yapılabilmelidir.
3- BİLSEM okullarının yöneticileri BİLSEM kapsamındaki branşlardan seçilmelidir.
4- Öğrenciler uzun okul gününden sonra BİLSEM’e yorgun gelmektedir. Günde 12 derse katılmak ve BİLSEM’e gelmeden önce yemek yiyememe ihtimali öğrenciyi zorlamaktadır.
600 öğretmene ihtiyacı var
Raporda Hakkari’nin eğitim sorunları şöyle özetlendi: “Hakkari’de her branştan yaklaşık 600 öğretmene ihtiyacı vardır. Hakkari merkezde ve Yüksekova’da 8, Çukurca’da 3, Şemdinli ve Derecik’te ise 1’er bağımsız anaokulunda toplamda 108 şubede yaklaşık 2100 öğrenci devam etmektedir. 23 anaokulu, 209 ilkokul, 88 ortaokul ve 47 lisede toplam 68096 öğrenci vardır. Temel eğitimde toplam derslik sayısı 1773 iken, orta öğretimde 912 derslik mevcuttur.
Dört işlem bile bilmeden ortaokuldan mezun oluyorlar
Temel eğitimden liseye geçen öğrenciler akademik anlamda liseye çok hazır gelmemektedirler. Çok fazla öğrenci dört işlem bile bilmeden ortaokuldan mezun olmaktadır. Liseye geçtiklerinde akademik olarak seviyelerinin düşük olması lisede bocalamalarına sebep olmaktadır. Bunun sonucunda çoğu öğrenci okulu bırakmakta, sınıf tekrarları sonucunda eğitimine son verilmektedir. Liseyi bitiren öğrencilerin önemli kısmı da YKS sınavlarında başarısız olmaktadırlar ve Hakkari Türkiye’de sürekli sınavlarda başarısız olmaktadır.
Gelen her öğretmenin ilk düşündüğü şey ise ‘buradan nasıl giderim?’
Hakkari’de çalışan öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu dışarıdan gelmektedir. İlk atamaları Hakkari olmaktadır. Gelen her öğretmenin ilk düşündüğü şey ise ‘buradan nasıl giderim?’ sorusu olmaktadır. Yani gelenlerin çoğunluğu buradaki öğrencilere bir şey vermek değil zorunlu hizmetlerini tamamlama ve sonrasında buradan kurtulma 37 derdi taşımaktadırlar. Aidiyet duygusu taşımayan birinin yetiştirdiği öğrencilerden de olumlu gelişme beklenemez.”
Genele dair Tespit ve Öneriler:
1- Çocuklar en az 72 aylıkken ilkokula başlatılmalıdır.
2- Devamsızlık sınıf tekrarı nedeni olmalıdır.
3- Özel gereksinimli bireyi fark etme, hitap etme, eşlik etme, iletişim kurma, destek teknolojik araç ve gereçleri tanıma, kullanılmasına yardımcı olacak akademik bilgi, gözlem ve pratiği diğer öğrencilere yani “özel gereksinimsiz bireylere aktarmak için mevcut evrensel birikime “Özel Gereksinimsiz Topluma Destek Eğitimi” adı altında İlkokulun 3. ve 4. sınıflarında Hayat Bilgisi dersinin bir ünitesinde yer verilebilir.
4- Liselerde nitelikli okul ayrımı kaldırılmalıdır.
5 -Seçmeli ders tercihlerinin Eylül'de başlatılabilir.
7 -Ortaokullarda ders saatleri azaltılabilir.
8 -Ortaokul ve liselerde zümre odaları oluşturulabilir ve branş dersliği yapılabilir.
9- Mevzuata göre bir öğrenci derse 5 kez geç kalırsa yarım gün yok sayılmaktadır. Bu da 100 kez geç kalma hakkı vermektedir. Ancak yönetmelik geç kalmanın öğretmenler kurulunda görüşülmesini de önermektedir. Mevzuattaki madde öğretmenler kurulunu işlevsizleştirmektedir. Mevzuat yeniden düzenlenebilir.
10- Meslek liseleri bir sistemin olmasını ve kararlılıkla uygulanmasını gerektiren okullardır.
11- Dönem içinde öğretmen ataması yapılmamalıdır. Bir okulda öğretmen eğitim yılı başındaki ve sonundaki kurul toplantısına katılabilmelidir.
12- Okul yönetimi ve öğretmenler eğitime yoğunlaşmalıdır. Okulun fiziki ortamlarının, güvenliğinin eğitime uygun hale getirilmesi, gerekli çalışmaların yapılması okul yönetiminin sorumluluğunda olmamalıdır. Bunun için destek ekibi olarak ayrı bir birim oluşturulabilir (hastane müdürü ya da fakülte sekreterliği gibi)
Raporun tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.