'Peki ya onurumuz, onu nasıl koruyacaktık?'

TİGRİS HABER - Diyarbakırlı yazar Cuma Boynukara’nın yazdığı oyun “herhangi bir” Güney Amerika ülkesinde, dört tutsağın bir hapishane hücresinde verdiği yaşam mücadelesini anlatıyor.

Tek tipleştirmeye başkaldırı

Oyundaki her bir tutuklunun hayat mücadelesi, direnişi ya da direnemeyişi, konuya ve tutukluların mücadelesine yabancı olmayan herkes için tanıdık. Siyasi tarihi egemenlerin dilinden okumakla yetinmeyenler için de tanıdık. Şöyle ki; hücresinde işkenceye karşı yazar, ressam, müzisyen ve tiyatrocu olan 4 tutuklunun verdiği yaşam mücadelesini konu edinen oyun, dünyadaki örneklerinin yanı sıra Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde yaşananlara da işaret ediyor. Oyunda hasta tutsaklar var, tek tipleştirmeye başkaldırı var, açlık grevleri, ölüm oruçları, tecridi kırmaya yönelik irade var.

Oyunda tiyatrocu Marucio Varella’nın, araştırma komisyonunun karşısına ifade vermek üzere çıktığında gözümüzün önüne serdiği hayal dünyasını, anılarını ve travmalarını görüyoruz. Komisyona anlattıkları, faşizmin insana yapabileceklerinin sınırlarına dair bir kanaat yaratması bakımından önemli.

Umudu öne çıkarıyor

Oyundaki tema her ne kadar Latin Amerika’da geçiyor ise de oyun bize çok tanıdık. Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi'nde yaşananları hatırlatıyor. Oyundaki Manuel karakterinin “Ben tek tip elbise giymeyeceğim” demesi, D Yükselen çığlıkların aynısı, izleyicinin hafızasında habire Diyarbakır’ı canlı tutuyor. Aslında oyun, oyunda yaşananlar, gardiyanlar, polis, hakim, komisyon, gazeteler, Bop (köpek), Türkiyeli izleyicilerin âşina olduğu gerçeklerdir. Oyunun en ayırt edici yanlarından biri ise işkence sahnelerinin yansıtılmasında –salt dehşetli bir acı ile izleyiciyi kanırtmak yerine– umut ve mücadele öne çıkarıyor.

Prömüyeri gözaltında gerçekleşen oyun

Üç polisin izleyicisi olduğu oyunun prömüyerini gözaltında yapan Ahmet Uçar, “Hücre koşullarında sadece sesi duyan dinleyiciler, oyun sonrasında alkışlarla büyük ilgi gösterdi” dedi.

Avrupa ve Türkiye’nin birçok yerinde oyunu sahneye taşıyan oyuncu Ahmet Uçar, oyuna olan ilgiden memnun olduklarını belirterek, “Gittiğimiz her yerde yoğun bir ilgi vardı. Tiyatroya olan bu yoğun ilgi bize güç verdi. Seyircimizden aldığımız bu güçle oyunu ülkenin her bir tarafına götürmeyi, yeni seyircilerle buluşmayı, oyunumuzla onlara dokunmayı, onlarla ortaklaşmayı hedefliyoruz. Sanırım önümüzdeki yeni turnelerle bunu başaracağız” dedi.

Ölüm Uykudaydı, yeni turneye hazırlanıyor

Daha önce Avrupa’nın birçok ülkesi ile Türkiye’de ise İstanbul, Bursa, Malatya, Antalya, Dersim, İzmir ve Samsun’da oynandı. Buralarda büyük bir ilgi gören Ölüm Uykudaydı oyun, Şubat ayından itibaren sırasıyla Antep, İstanbul, Adana ve Van’da izleyicilerle buluşacak.

(Tigris Haber)